"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/25 E., 2022/155 K.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar (ölü) davacı ...'ın bir kısım mirasçıları ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların babası muris ...'nın ölmeden önce 20.12.1989 tarih ve 98/8664 yevmiye sayılı satış işlemiyle mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak İzmir ili, Karşıyaka ilçesi, ... Mahallesindeki 356 ada 56 ve 398 parsel sayılı taşınmazlardaki hisselerinin tamamını davalılara sattığını, devrin bedelsiz olduğunu, murisin aynı evde yaşadığı davalıları üstün tuttuğunu, satış tarihinde murisin taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığını, satıştan sonra da murisin davalılarla birlikte bu taşınmazda oturmaya devam ettiğini, murisin dava konusu taşınmazlar haricinde terekesinin bulunmadığını, taşınmazların imar sonrası 26850 ada 1 parsel sayısını aldığını belirterek dava konusu taşınmazlardaki davalılar adına olan tapu kayıtlarının davacıların miras payı oranında iptali ile davacılar adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; murisin dava konusu işlemde mirastan mal kaçırma amacının olmadığını, taşınmazların ilk alımında maddi katkıları olduğunu, murisin davalılarla aynı evde yaşamak istediğini, ileride sorun çıkmaması için taşınmazların tüm kardeşlerin muvafakati ile devredildiğini, satış bedelinin de kardeşler arasında paylaşıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli kararı ile; murisin, tüm mirasçıların katıldığı görüşme sonrası ölünceye kadar bakma akdi karşılığı taşınmazları davalılara devrettiği, davalı ...'in de ölene kadar murise bakıp gözettiği, murisin bu taşınmazda öldüğü, taşınmazın zilyetliğinin davalılarda olduğu, davacıların dava tarihine kadar bu duruma rıza gösterdikleri, işlemin mirastan mal kaçırma amacı taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli kararına karşı süresi içinde davacılar vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 31.01.2020 tarihli kararı ile; ortak birikimle alınan dava konusu taşınmazların paylaşımı konusunda murisin çocuklarına çağrı yaptığı, herkese düşen bedelin belirlenip rızalarının alındığı, kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle dava konusu yerin değerlenmesi sonrası eldeki davanın açıldığı, murisin mal kaçırma kastının ispatlanmadığı, murise ölünceye kadar davalı tarafın bakıp ilgilendiği, diğer mirasçılarının rızasının varlığı, adil paylaşım olgusu, gerekse semenin mutlaka para olmayıp hizmet ya da emek olabileceği değerlendirildiğinde murisin mal kaçırma kastından söz edilemeyeceği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA KARARI VE SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin 31.01.2020 tarihli kararının süresi içinde davacılar ... ve ... vekilleri tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmesi üzerine Dairenin 05.10.2021 tarihli ve 2020/1519 Esas, 2021/5118 Karar sayılı kararı ile; davacı ...'ın istinaf aşamasında ölümüyle geriye mirasçı olarak ..., ... ve ...'in kaldığı, hükmün diğer davacılar ... ve ... tarafından temyiz edildiği, murisin temlik harici taşınmazı olmadığı, tüm taşınmazlarını davalı oğullarına satış suretiyle devrettiği, tanık olarak dinlenen davadışı kardeş ...'in beyanında geçen muris ve tüm mirasçılar arasındaki toplantının muris ve erkek çocukları arasında yapıldığı, davacı ...'ın ise toplantıya katılmadığı, tanık ...'in taşınmazlar karşılığı mirasçılara ödenmesi gereken bedelin ödenip ödenmediği hususunda bilgisi olmadığı, temlik tarihinde taşınmaz satmaya ihtiyacı olmayan murisin yanında kaldığı davalıları diğer çocuklarından üstün tutarak tüm malvarlığını devrettiği, davalıların da alım gücü olmadığı, davalıların taşınmaz üzerine ev yaptırmalarının mülkiyeti kazandırmayacağı, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, davacı ... mirasçılarının temyizlerinin olmaması karşısında usuli kazanılmış hak ilkeleri gözetilerek davacılar ... ve ... yönünden davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının yazılı nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bozmaya Uyularak İlk Derece Mahkemesince Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmındaki gerekçelerle davanın davacılar ... ve ... yönünden kabulü ile dava konusu 26850 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacıların miras payı oranında tapuya kayıt ve tesciline, davacı ... mirasçıları yönünden hüküm kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı ...'ın bir kısım mirasçıları ... ve ... vekilleri temyiz dilekçesinde özetle; murisleri davacı ...'ın istinaf aşamasında 07.11.2019 tarihinde ölümü üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin kararının ... mirasçıları ... ve ...'e tebliğinin usulsüz olduğunu, davacı ... mirasçıları ..., ... ve ... adına çıkarılan tebligatların hepsinin "... Mah. 6104. Sk, No:28 İç kapı no:5 .../İzmir" adresinde temyiz etmeyen mirasçı ... ile ikâmet eden eşi ... tarafından usulsüz olarak tebellüğ edilip imzaladığını, mirasçılar ... ve ...'in temyiz etmeyen mirasçı ... ile farklı adreste oturduklarını, davacı ... aleyhine verilen ilk ret kararın kesinleştiğinin kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu, usulsüz tebligat nedeniyle İstinaf Mahkemesi kararını sadece davacılar ... ve ...'in temyiz ettiğini, bozma kararının da yalnızca davacılar ... ve ... lehine verildiğini, bozma üzerine yapılan 25.05.2022 tarihli celsede usulsüz tebligat itirazlarının İlk Derece Mahkemesince değerlendirilmeyerek sadece davacılar ... ve ... lehine kabul kararı verildiğini, usul ve yasaya aykırı olarak davacı ... mirasçıları yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1.Dosya kapsamından; 01.07.1912 doğumlu muris ...'nın 24.07.1993 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak çocukları davacılar ..., ... ve ..., davalılar ... ve ... ile dava dışı ...'i bıraktığı, murisin 20.12.1989 tarihli satış işlemiyle dava konusu eski 356 ada 56 parseldeki 154/1248 payının tamamını davalı ...'e, eski 356 ada 398 parseldeki tam payından 2/3 payını davalı ...'e, 1/3 payını davalı ...'e devrettiği, dava konusu 356 ada 56 ve 398 parsellerin 05.04.2013 tarihli imar uygulaması sonucu 26850 ada 1 parsel sayılı 293,47 m2 yüz ölçümlü arsa vasıflı taşınmazı oluşturduğu, 26850 ada 1 sayılı imar parselinde davalı ...'in payının 15553/2934, davalı ...'in payının ise 2378/29347 olduğu, 26850 ada 1 parsel üzerinde üçüncü kişi malikler, davalılar ve müteahhit arasında dava öncesinde akdedilen 25.05.2017 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca 3 katlı 15 dairelik bina yapıldığı, dava sırasında davacıların muvafakatıyla ana taşınmaz üzerinde 14.07.2020 tarihinde tesis edilen kat irtifakı sonucunda 7, 8, 9, 10 nolu bağımsız bölümlerin tamamı ile 5 nolu bağımsız bölümün 1/2 payının davalılara isabet ettiği, davalıların bu bağımsız bölümler üzerinde değişen oranlarda paylı malik oldukları anlaşılmıştır.
2.Davacı ...'ın bir kısım mirasçıları ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarına gelince; bozma öncesi verilen ret kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesinin 31.01.2020 tarihli kararının, davacı ...'ın istinaf incelemesi sırasında 07.11.2019 tarihinde ölümü nedeniyle mirasçıları ..., ... ve ...'in MERNİS üzerinden tespit edilen adresleri olan sırasıyla "... Mah. 6104. Sk, No:28 İç kapı no:1 ..../İzmir", "... Mah. 6104. Sk, No:28 İç kapı no:4 ..../İzmir" ve "... Mah. 6104. Sk, No:28 İç kapı no:5 ..../İzmir" adreslerine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre MERNİS adresi şerhli olarak tebliğe çıkarıldığı, tebligatların 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesindeki “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” hükmüne, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesindeki; “Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” şeklindeki düzenlemesine aykırı olarak 09.03.2020 tarihinde “muhatabın dışarıda olduğunu beyan eden aynı adreste daimi birlikte ikamet ettiğini beyan eden ...'ya tebliğ edildi." açıklaması ile 5 nolu dairede mirasçı ... ile oturan eşi ... tarafından imzalandığı, mirasçı ... ve ...'e yapılan anılan tebligatların bu haliyle yukarıda yapılan açıklamalar ışığında Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır.
3.Bozma kararında, davacı ... mirasçılarının temyizlerinin olmaması karşısında usuli kazanılmış hak ilkeleri gözetilerek davacılar ... ve ... yönünden davanın kabulü gerektiğine değinilmiş ise de, bozma kararındaki temyiz etmeyen davacı ... mirasçıları yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğuna dair tespit, yukarıdaki bentte açıklanan sebeple usuli kazanılmış hakkın istisnası olan maddi hata niteliğindedir.
4.Davacı muris ...'ın terekesinde mirasçıları ..., ... ve ... elbirliğiyle malik olduklarından, bir kısım mirasçılar ... ve ...'in hükmü temyizinin, elbirliği mülkiyet hükümleri ve zorunlu dava arkadaşlığı kuralları gözetildiğinde temyiz etmeyen mirasçı ...'e de sirayet edeceği tartışmasızdır.
5.Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297/2. maddesi gereğince taleplerden her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve hakların sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerekir iken, bozma sonrası kurulan temyize konu hükümde 26850 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kat irtifakı tesisi ile oluşan ve davalılar adına değişik paylarda tescil edilen 5, 7, 8, 9 ve 10 nolu bağımsız bölümler yönünden hüküm tesis edilmediği gibi, münhasıran davalıların malik olmayıp üçüncü kişilerin de paydaş olduğu 26850 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının tamamının iptal edilmesi de isabetsizdir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ...'ın bir kısım mirasçıları ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden davacı mirasçıları ... ve ...'e iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.