"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1763 E., 2024/1462 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ovacık(Tunceli) Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/96 E., 2024/34 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Tunceli ili, Ovacık ilçesi, ... köyünde bulunan dava konusu 379 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın 10.000 m2'lik kısmının kendilerine ait olduğunu, mirasbırakanları Hıdır, Mehmet ve Besi Perktaş adlarına olan eski tapu kayıtlarının bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 379 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 16.04.1991 tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 16.04.1991 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 04.10.2023 tarihinde açıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinin Anayasa ile korunan mülkiyet hakkına aykırılık teşkil ettiğini, mülkiyet, eşitlik ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Tunceli ili, Ovacık ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 379 parsel sayılı 148.100 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ile Köy Tüzel Kişiliği adına tahsisli olup Toprak Tevzi Komisyonunca haritaya bağlandığı ve köy halkı tarafından da hayvan otlatılarak kullanıldığı belirtilerek ... Köyü Tüzel Kişiliği adına 22.08.1984 tarihinde tespit edildikten sonra, tespite Hazine tarafından itiraz edilmesi üzerine 19.02.1991 tarihli komisyon kararı ile kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verildiği, tespitin 16.04.1991 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 04.10.2023 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.