"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/619 E., 2023/1783 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/690 E., 2020/301 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı/tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; murisleri ... ...'in 4202 ada 16 parsel sayılı taşınmazını torunu olan davalı ...'e devrettiğini, taşınmazı, kendilerine kızdığı ve torununu sevdiğinden, mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı temlik ettiğini, taşınmazını satma ihtiyacı olmadığı gibi davalı ...'nin de alım gücü bulunmadığını, davalı ...'nin 15.04.2015 tarihinde taşınmazı diğer davalı ... Boya ve Kimyevi Mad. Tarım İnş. San. ve Tic. A.Ş.'ye devrettiğini, satış bedeline ilişkin hususun Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/112 Esas numaralı dosyasına sunulan cevap dilekçesinde yer aldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile muris ...'nin terekesine iadesine karar verilmesini istemişler, bilahare muris ...'nin terekesine ... temsilci tayin edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... Boya ve Kimyevi Mad. Tarım İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili; dava konusu taşınmazın bedeli karşılığında satın alındığını, satış bedelinin diğer davalının hesabına gönderilerek ödendiğini, taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin borcun davalı şirket tarafından ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı ...; savunma getirmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyaya ibraz edilen dekontlardan davalı şirket tarafından diğer davalıya satış bedellerinin banka aracılığı ile gönderildiğinin dosya kapsamı ile sübut bulduğu, davacı tarafın, davalı ... ile murisleri arasındaki işleme davalı şirketin bilerek dahil olduğunu ve davalılar arasındaki satışın muvazaalı olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı/tereke temsilcisi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; öncelikle muris tarafından davalı ...'e yapılan temlikin muvazaalı olup olmadığının çözülmesi gerekeceği, davalılar arasında danışıklı işlem bulunup bulunmadığı ve davalı şirketin iyiniyetli 3. kişi olup olmadığı hususuna, muris muvazaasının sübut bulması halinde bakılacağı, ispat yükü kendisinde olan davacı tarafın iddiaların ispatı yönünde herhangi bir delil sunmadığı, tapudaki satış bedeli ile gerçek değer arasında fark bulunmasının tek başına muvazaayı ispatlamayacağı, dosya kapsamındaki delillerden muris muvazaasının sübut bulmadığı, davanın reddine yönelik İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, tereke temsilcisinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı/tereke temsilcisi vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalıların ailece tanışmakta olup ... Dünyası ... Ltd. Şti unvanlı şirketin her iki davalı tarafından kurulduğunu, ... ...'ın satın aldığı taşınmazın ... ...'ye ait olmadığını, bu yerde mirasçıların hakkı bulunduğunu bilebilecek durumda olduğunu, mirasbırakan ile torunu ... ... arasındaki satımın ise gerçek iradeye uygun olmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1928 doğumlu muris ... ...'in 10.02.2016 tarihinde ölümü ile geriye eşi ... (yargılama sırasında 03.12.2017 tarihinde öldü) ile çocukları ..., ... ve ...'nin kaldıkları, davalı ...'nin, ...'in oğlu olduğu, muris ...'nin çekişme konusu 16 parsel sayılı taşınmazını 04.11.2011 tarihinde satış suretiyle torunu olan ... ...'ye devrettiği, ... ...'nin ise taşınmazı 15.04.2015 tarihinde diğer davalı şirkete temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle; muris tarafından torunu olan davalıya yapılan ilk temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı gözetilerek davacı/tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı/tereke temsilcisi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının terekeden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.