Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5772 E. 2025/1596 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından 50 yılı aşkın süredir zilyetliğinde olduğu iddia edilen taşınmazların kadastro sırasında Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine, Hazine'nin taşınmazlar üzerindeki mülkiyet iddiasının bulunması sebebiyle oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava konusu taşınmazlar üzerindeki zilyetliğinin kazandırıcı zamanaşımı süresini aştığı ve bu zilyetliğin tapu kaydının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1239 E., 2024/1581 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Keban Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/24 E., 2021/4 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Elazığ ili, Keban ilçesi, ... köyü 151 ada 94 ve 95 parsel sayılı taşınmazları 50 yılı aşkın zamandır malik sıfatıyla ekip biçtiğini, dava konusu taşınmazların adına kayıtlı dava dışı 91 parsele bitişik komşu parseller olduğunu, bugüne kadar çekişmeli taşınmazların da adına kayıtlı olduğunu zannederken tapuda yaptığı araştırmada kadastro sırasında Hazine adına tescil edildiğini öğrendiğini, kadastro tespitinin hatalı olduğunu ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine; iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, taşınmazların uzun zamandır kimse tarafından kullanılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.07.2018 tarihli ve 2017/38 Esas, 2018/54 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 94 ve 95 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti sırasında ham toprak vasfı ile Hazine adına tescil edildiği, dinlenen mahalli bilirkişilerin dava konusu taşınmazların davacı tarafından 20 yılı aşkın zamandır kullanıldığını beyan ettikleri, yine davacının kardeşlerinin de babalarının dava konusu taşınmazları davacıya bıraktığını beyan ettikleri, fen bilirkişi raporunda 95 parselin içinde (B) harfi ile gösterilen kısım ile 94 parselin tamamı yönünden zilyetlikle kazanma koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 94 parselin tamamının ve 95 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, fen bilirkişisinin raporunda (A) harfi ile gösterilen kısım yönünden ise iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 20.05.2019 tarihli ve 2019/70 Esas, 2019/548 Karar sayılı kararıyla; eksik inceleme ve araştırma yapıldığından bahisle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 94 parsel sayılı taşınmaz ile 95 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi krokisinde gösterilen 9.026,92 m2'lik kısmı yönünden davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği, harita bilirkişisi tarafından incelenen 1967 tarihli en eski hava fotoğraflarından bu yana taşınmazların ekili ve dikili olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile fen bilirkişisinin 28.09.2020 tarihli raporunda gösterilen 94 parsel sayılı taşınmazın tamamının ve 95 parsel sayılı taşınmazın 9.26,92 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tüm dosya kapsamına göre kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı lehine kazanma koşulları gerçekleştiği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, hükümde dava konusu taşınmazların ada numarasının 151 yerine 109 yazılmış olmasının maddi hata teşkil ettiği ve Mahkemesince her zaman düzeltilmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, yeterince inceleme ve araştırma yapılmadan karar verildiğini, davacının kadastro tespitinden sonra taşınmazlara bahçe yapıp işleyerek ham toprak olan Hazine mallarını işgal ettiğini, davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Elazığ ili, Keban ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 151 ada 94 parsel sayılı taşınmazın "...'ın geçmişte 2-3 yıl zilyet ve tasarrufunda iken adı geçenin 2-3 yıldır bu taşınmazı ekip biçmediği, dolayısıyla zilyetlik şartlarının gerçekleşmediğinden..." bahisle ham toprak vasfı ile Hazine adına; diğer dava konusu 151 ada 95 parsel sayılı taşınmazın da "Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olduğundan" bahisle ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.