"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/108 E., 2024/164 K.
Mahkemece bozma kararına uyularak verilen karar davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; çekişmeli 224 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak tapu iptali ve adına tescil istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; aşamalarda çekişmeli taşınmazın korunması gerekli kültür varlıklarından olduğunu, zilyetlikle iktisabının mümkün bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.01.2015 tarihli ve 2014/58 Esas, 2015/15 Karar sayılı kararıyla; davacı lehine kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, çekişmeli 224 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19.10.2017 tarihli ve 2015/13357 Esas, 2017/6687 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece; davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tespit tutanakları ile dayanak kayıtları getirtilmediği ve yapılan keşifte uygulanmadığı, uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından yararlanılmadığı, yetersiz ziraat bilirkişi raporu ile yetinildiği, davacının aynı çalışma bölgesinde zilyetlik yoluyla iktisap edebileceği taşınmaz miktarı üzerinde durulmadığı, taşınmaz üzerindeki zilyetlik durumu ve süresinin kesin olarak belirlenmediği, bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamayacağı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Afyonkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.10.2019 tarihli 2018/158 Esas, 2019/779 Karar sayılı kararı ile; bozma kararı doğrultusunda yapılan yapılan yargılama neticesinde davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüyle çekişmeli 224 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 12.01.2023 tarihli ve 2021/5480 Esas, 2023/130 Karar sayılı kararıyla; dosya arasında yer alan ziraat mühendisi bilirkişi heyetinin müşterek kanaati incelendiğinde, her ne kadar sonuç bölümünde taşınmazın çok uzun yıllardan beri kullanıldığı belirtilmiş ise de raporun içeriğinde yer alan tespitler irdelendiğinde, çekişmeli taşınmazın zemininin uzun yıllardır işlenmediği, komşu parseller ile arasında belirgin bir kullanım sınırının bulunmadığı, üzerinde yer alan dikili muhdesatın bakımı ve ıslahı yapılmadığı için verim vermediğinin belirtildiği; öte yandan taşınmazın yer yer %20 eğime sahip olduğu ve zeminin yabani örtü ile işgal edildiği, raporun içeriğinde yer alan bu tespitlerin keşif sırasında taşınmaz başında alınan görüntüler ile örtüştüğü, dava konusu yerin üzerinde tarımsal faaliyet yapıldığına dair bir emare bulunmadığının açıkça gözlemlendiği, davacı yanın çekişmeli taşınmaz üzerinde iktisaba elverişli biçimde ve ekonomik amaca uygun herhangi bir kullanım ve tasarrufu bulunmayıp 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği, hal böyle olunca; Mahkemece, çekişmeli taşınmazda davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Davacı karar düzeltme talebinde bulunmuş, Dairenin 08.11.2023 tarih ve 2023/5145 Esas, 2023/6359 Karar sayılı kararıyla karar düzeltme dilekçesinin reddine (değerden) karar verilmiştir.
D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Afyonkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.03.2024 tarih ve 2024/108 Esas, 2024/164 Karar sayılı kararıyla; davacı ... mülk edinmeye muktedir zilyetlik iddiasına dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş ise de dosya arasında yer alan ziraat mühendisi bilirkişi heyetinin müşterek kanaati incelendiğinde, her ne kadar sonuç bölümünde taşınmazın çok uzun yıllardan beri kullanıldığı belirtilmiş ise de raporun içeriğinde yer alan tespitler irdelendiğinde, çekişmeli taşınmazın zemininin uzun yıllardır işlenmediği, komşu parseller ile arasında belirgin bir kullanım sınırının bulunmadığı, üzerinde yer alan dikili muhdesatın bakımı ve ıslahı yapılmadığı için verim vermediğinin belirtildiği; öte yandan taşınmazın yer yer %20 eğime sahip olduğu ve zeminin yabani örtü ile işgal edildiği, raporun içeriğinde yer alan bu tespitlerin keşif sırasında taşınmaz başında alınan görüntüler ile örtüştüğü, dava konusu yerin üzerinde tarımsal faaliyet yapıldığına dair bir emare bulunmadığının açıkça gözlemlendiği, davacı yanın çekişmeli taşınmaz üzerinde iktisaba elverişli biçimde ve ekonomik amaca uygun herhangi bir kullanım ve tasarrufu bulunmayıp 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; kararın hukuka ve dosya kapsamına aykırı olduğunu, kararda taşınmazın uzun yıllardır işlenmediğinin belirtildiğini ancak bilirkişi raporlarındaki tespitler dikkate alındığında taşınmazın zeminini tarıma elverişli hale getirdiğini, yani işlediğinin anlaşılacağını, diğer taraftan taşınmazın zemininin işlenmemiş yani sürülmemiş görülmesinin taşınmazda korunga tarımı yapmasından kaynaklandığını, korunga tarımı yapılan taşınmazın 5-6 yılda bir sürüleceğini, yine kararda dava konusu taşınmaz ile komşu parseller arasında belirgin bir kullanım sınırının bulunmadığı yönündeki gerekçenin doğru olmadığını, 04.11.2014 tarihli (ilk bozma öncesi) raporda taşınmazın diğer parsellerle arasında belirgin sınır olduğunun belirtildiğini, komşu parsellerin tamamının şahıs arazisi olduğu, doğal olarak komşu parsellerin sınırlarının aynı zamanda taşınmazının da sınırlarını oluşturduğunu, bilirkişi raporunda yer alan "aşılı" sözcüğünün taşınmaz üzerindeki dikili muhdesatın bakım ve ıslahının yapıldığının delili olduğunu, taşınmazın yer yer %20 eğime sahip olduğunun doğru olduğunu ancak bu durumun taşınmaz üzerinde tarım yapmaya engel teşkil etmediğini, bu tip eğimli araziler için en ideal tarım ürünlerinden birinin yabani korunga olduğunu, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarının da taşınmazın zeminindeki otların yabani ot olmadığını, korunga bitkisi olduğunu ve tarafınca biçildiğini doğruladıklarını, yine kararda dava konusu yerin üzerinde tarımsal faaliyet yapıldığına dair bir emare bulunmadığının gözlemlendiği yönündeki gerekçenin doğru olmadığını, tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile dava konusu taşınmazda tarımsal faaliyet yaptığı için Milli Emlak Müdürlüğü tarafından gönderilen ecrimisil ihbarnamesinin dava konusu taşınmazda tarım yaptığını kanıtladığını, taşınmaz üzerinde iktisaba elverişli biçimde ekonomik amaca uygun kullarım ve tasarrufunun bulunduğunu ileri sürerek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro sırasında korunması gerekli kültür varlığı olduğu gerekçesiyle Hazine adına tespit ve tescil edilen çekişmeli taşınmaz hakkında irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve vergi kaydına dayalı olarak açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Kadastro sonucu; Afyonkarahisar ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 224 ada 1 parsel sayılı 9.599,52 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, beyanlar hanesinde taşınmazın ... tarihi sit alanında kaldığı, korunması gerekli kültür varlığı olduğu ve ...'ın kullanımında olduğu şerh verilmiştir.
Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
13.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.