"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1502 E., 2023/1252 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/254 E., 2019/669 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesi ile; ... köyünde bulunan 520 parsel sayılı taşınmazda toplulaştırma projesi kontrolü sırasında yüzölçüm hatası tespit edildiğini ve Kadastro Kanunu 41 inci maddeye göre yapılan düzeltme işleminde zemindeki alanın tapu kaydındaki miktardan fazla olduğunun belirlendiğini, taşınmazın Mayıs 1948 tarih ve 7 nolu tapuya istinaden tespit gördüğünü, yapılan düzeltme işlemi ile taşınmazın alanının 28.500 m²'den 41.640,77 m²'ye çıkarıldığını, taşınmazın hudutlarının değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardan olması nedeniyle miktar fazlasının tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 18.01.2017 tarihli ve 2015/86 E. 2017/ 25 K. sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin 2017/152-145 E.K. sayılı 08.05.2017 tarihli kararı ile hükmün HMK'nın 353/1-a.6. maddesine göre Kadastro Kanunu 45 inci maddeye istinaden araştırma yapılması yönünden kaldırma kararı verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamına göre dava konusu 520 parselin batısında 498 nolu mera parseli yer aldığını, bu nedenle 766 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesine göre miktar fazlası genişletilmeye elverişli sınırdan kesilerek A harfli alanın mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın kadastro sonucu tespit edildiğini ve davanın 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğunu, sınırların sabit olup genişlemeye elverişli olmadığını, dava konusu parsel ile ilgili Hazine tarafından daha önce Sulh Hukuk Mahkemesine dava açıldığını, davanın reddedildiğini, ret kararının Yargıtay tarafından onandığını ve kesinleştiğini, açıklanan ve resen ele alınacak nedenlerle Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 3402 sayılı Yasa'nın 41 inci maddesi kapsamında yapılan işleme karşı Hazine tarafından Şanlıurfa 1.Sulh Hukuk Mahkemesine dava açıldığı, davanın reddedildiği, temyiz üzerine kararın Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2014/12645-10677 E.K. sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, davacı Hazine vekili taşınmazın miktar fazlalığının Hazine adına özel mülk olarak tescilini talep ettiğine ve tesis kadastro paftasında değişiklik olmadığına göre davanın hak düşürücü sürenin istisnası niteliğinde olmadığı, Yerel Mahkemece davanın 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar vermesi gerekirken davanın kabulüne hükmedildiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK'nın 353/1-b.2 maddesine göre Yerel Mahkeme hükmü kaldırılarak davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi gereğince hak düşürücü süreden reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; oluşan miktar fazlalılığının her şekilde Hazine tarafından korunması gerektiğini, 18 inci maddesi dışında kalana Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap edilemeyeceği, eksik araştırma ile karar verildiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi,
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02/03/1996 tarihli ve 1995/20-1086 Esas, 1996/174 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
520 parsel sayılı taşınmaz Mayıs 1948 tarih 7 nolu tapu kaydı ile ... adına tespit ve 06.10.1977 tarihinde tescil edilmiş, kayden satış suretiyle... adına 28.06.1996 tarihinde tescil edilmiştir. Eldeki dava ise 22.01.2015 tarihinde açılmıştır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.