"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacı; murisi ...'ın 990 (yeni 133 ada 14) ve 312 (yeni 135 ada 159 ve 160) parsel sayılı taşınmazlarını mirastan mal kaçırma amacıyla davalı ...'na satış suretiyle temlik ettiğini, resmi akitte ... adına velayeten davalı ...'in işlem yaptığını, daha sonra taşınmazların göstermelik şekilde diğer davalılar ... ve ... adına kaydedilip davalı ...'e devredildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiş; aşamada 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 125. maddesi gereğince 135 ada 159 parsel sayılı taşınmaz bakımından davasını tazminata dönüştürmüştür.
II. CEVAP
1. Asıl davada davalı ...; dava konusu bir kısım taşınmazların maliki olmadığını ve taşınmazların davacıdan ya da onun murisinden satın alınmadığını, taşınmazları ...'ten iyi niyetle satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuş; aşamada savunmasını ıslah ederek taşınmazların murisin bakım ve ihtiyaçlarının karşılanması sebebiyle duyulan minnet karşılığı devredildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
2. Birleştirilen davada davalı ...; taşınmazların bedelleri ödenerek satın alındığını ve iyi niyetli şekilde emlak işi ile uğraşan davalı ...'e devredildiğini belirtip davanın reddini savunmuş; aşamada savunmasını ıslah ederek taşınmazların murisin bakım ve ihtiyaçlarının karşılanması sebebiyle duyulan minnet karşılığı devredildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
3. Birleştirilen davada davalı ...; iyi niyetli 3. kişi konumunda olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
4. Birleştirilen davada davalılar ... ve... savunma getirmemişlerdir. Birleştirilen davada davalı ...'ün yargılama sırasında ölümüyle mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.12.2019 tarihli ve 2015/504 Esas, 2019/863 Karar sayılı kararı ile; muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulü ile 133 ada 14 parsel sayılı taşınmaz bakımından tapu iptali ve tescile, 135 ada 159 ve 160 parsel sayılı taşınmazlar bakımından bedele karar verilmiş, kararın taraf vekilleri tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2020 tarihli ve 2020/598 Esas, 2020/1354 Karar sayılı kararı ile; yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı, murisin gerçek iradesinin tespiti için toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi için istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1.a.6. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; murisin, kızı davacıyla beşeri ilişkilerinin iyi olduğu, aralarında sorun bulunmadığı, davalı ... ile birlikte yaşadığı, onun tarafından uzun yıllar bakıldığı, ihtiyaçlarının karşılandığı, murisin davalı ... ile onun oğlu davalı ...' e duyduğu minnet duyguları ile ileride zorluk yaşamamaları için dava konusu taşınmazları devrettiği, muristen davacıya kalan mal varlığı da dikkate alındığında murisin mal kaçırma kastı ile hareket etmediği, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleştirilen davada davacı vekili; süresinde davaya cevap vermeyen davalıların ıslah dilekçelerinin dikkate alınmaması gerektiğini, muris ...'in davalıların murisi ...'e verdiği bağış senedinden sonra onun ölümü üzerine taşınmazlarını davalılara devretmesinin devrin muvazaalı olduğunu gösterdiğini, davalılar ... ve ... arasında menfaat çatışması söz konusu olup her iki davalının tek vekil ile temsil edilmesinin doğru olmadığını, devir tarihi itibarıyla muris ...'in sağlıklı ve kendi ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olduğunu, usulsüz dinlenen tanık beyanı ile de muris ...'in mal kaçırma iradesinin varlığının ispatlandığını, dava konusu taşınmazlar ile tespit edilen mal varlığı arasındaki değer kıyaslanmadan karar verildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali - tescil ve bedel isteğine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1922 doğumlu muris ...'ın 07.09.2005 tarihinde, eşi Müyesser'in ise 12.02.1960 tarihinde öldüğü, geride tek mirasçı olarak kızı davacının kaldığı, murisin 312 (yeni 135 ada 159 ve 160) ve 990 (yeni 133 ada 14) parsel sayılı taşınmazlarını 16.12.1988 tarihinde birleştirilen davada davalı ...'e satış suretiyle temlik ettiği, ...'in 06.02.1996 tarihinde birleştirilen davada davalı ...'a, ...'ın 08.03.1996 tarihinde birleştirilen davada davalı ...'ya, İsa'nın ise 21.08.1996 tarihinde asıl davada davalı ...'e devrettiği, 312 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucu 1658 ve 1659 parsellerin oluştuğu, davalı ...'in 28.11.2012 tarihinde 1658 (yenileme sonucu 135 ada 160) parsel sayılı taşınmazı birleştirilen davada davalı ...'e devrettiği, Gaziosmanpaşa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/1289 Esas sayılı dosyası ile 1659 (yenileme sonucu 135 ada 159) parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfı ile dava dışı Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın derecattan geçerek 28.06.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl ve birleştirilen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80'er TL
bakiye onama harcının asıl ve birleştirilen dava için ayrı ayrı olmak üzere temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.06.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
Asıl dava yönünden davacıdan; Birleştirilen dava yönünden davacıdan;