"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1858 E., 2023/2344 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/594 E., 2022/310 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı Kurumun 233 sayılı KHK ile kurulmuş olup sermayesinin tamamı Devlete ait bir kamu kuruluşu olduğunu, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 03.02.2017 tarihli 2017/3 sayılı kararı ile davacı Kurumun %49 payının Türkiye Varlık Fonuna devredildiğini, davacı kuruluşun selef idaresinin Denizcilik Bankası Türk Anonim Ortaklığı olduğunu, 10.10.1983 tarih ve 117 sayılı KHK ile Türkiye Denizcilik Kurumu Genel Müdürlüğünün kurulduğunu ve Denizcilik Bankası Türk Anonim Ortaklığının bu kuruma devredildiğini, yine 11.04.1984 tarihli 60 sayılı KHK ile Denizcilik Bankası T.A.O.‘nun bankacılık faaliyetlerinin bu kuruluştan alınarak Denizcilik Bankası A.Ş.’ye devredildiğini, Denizcilik Bankasının da bütün aktif ve pasifiyle 17.11.1992 tarihli kararname ile Türkiye Emlak Bankası A.Ş.’ye devredildiğini, Türkiye Denizcilik Kurumunun tüm malvarlığı, hakları ve borçlarının Türkiye Denizcilik İşletmelerine devredildiğini, davacı Kurumun ünvanının Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü iken 23.10.1995 tarihinde Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. olarak değiştirildiğini, dava konusu ... ada 91 parsel sayılı 382,40 m2 yüz ölçümlü, ahşap Harem İskelesi ve müştemilatı niteliğindeki taşınmazın malikinin Denizcilik Bankası Türk Anonim Ortaklığı olduğu halde tapu kaydında Denizcilik Bankası T.A.Ş. olarak gösterilerek 25.08.2014 tarihinde önce Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası A.Ş. adına, 10.10.2018 tarihinde ise Türkiye Emlak Katılım Bankası A.Ş. adına tescil edildiğini, Tapu Müdürlüğünden dava konusu taşınmazın davacı kurum adına tescilinin talep edilmesine rağmen davacı Kuruma cevap verilmediğini belirterek tapu kaydının iptali ile davacı Kurum adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talebin zamanaşımına uğradığını, iddiaların doğru olmadığını, yapılan tescil işleminin haklı ve mevzuata uygun olduğunu, taşınmazın tapu kaydında belirtilen vasfından uzak olduğunu, yıllar önce fiili doldurma faaliyeti neticesinde kaldırım ve yol haline geldiğini, Kanun Hükmünde Kararname metninde iddia edildiği şekilde bir düzenleme olmadığını, taşınmazın Denizcilik Bankası T.A.Ş. adına kayıtlı iken bu Kurumun bütün aktif ve pasifliği ile davalı Kuruma devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.03.2020 tarihli ve 2019/648 Esas, 2020/269 Karar sayılı kararı ile; her iki tarafın şirket ve tacir olduğu, dava konusunun ticari işletmelerine ilişkin olduğu, bu nedenle Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddi ile dosyanın görevli İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 01.12.2020 tarihli kararıyla; dava konusu ... ada, 91 parsel sayılı 382,40 m² ahşap Harem Vapur İskelesi ve müştemilatının Denizcilik Bankası A.Ş. adına kayıtlı iken tasfiye halinde Türkiye Emlak Bankası A.Ş. adına 10.10.2018 tarihinde düzeltme işlemi yapılmak suretiyle tescil edildiği, önceki tescil tarihinin 01.09.1953 olduğu, her ne kadar davanın tarafları şirket ise de davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu, taşınmazın şirketin ticari işletmesine sermaye olarak konulduğuna ilişkin herhangi bir iddia ve delil bulunmadığı, bu nedenle taşınmaz şirketin işletmesine ilişkin olmadığından, davanın mutlak veya nispi nitelikle bir ticari dava olmadığı, yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil istemi olduğu, davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu, bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın Denizcilik Bankası A.Ş. adına kayıtlı iken tasfiye halinde Türkiye Emlak Bankası A.Ş. adına 25.08.2014 tarihinde düzeltme işlemi yapılmak suretiyle tescil edildiği, söz konusu KHK'ların dikkate alındığı, Denizcilik Bankası Türk Anonim Ortaklığı'nın davacı kuruma devredildiği, ortaklığın bankacılık işlemleri nedeniyle Denizcilik Bankası A.Ş.'ye devredildiği, dava konusu taşınmazın da tapuda ahşap Harem Vapur İskelesi ve müştemilatı olarak geçtiği ancak yapılan yargılama ve keşif neticesinde taşınmaz üzerinde yapı olmadığı ve taşınmazın yolda kaldığı, bu kapsamda taşınmazın bankacılık faaliyeti kapsamında davalı adına tescilini gerektirir bir durum olmadığı ve davalı adına oluşan kaydın yolsuz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın davalı adına tashih işlemi ile tescil edildiği, ilk olarak kadastro tespiti ile Devlet Deniz Yolları Umum Müdürlüğü adına tescilinin yapıldığı, 01.09.1953 tarihinde idari yolla Denizcilik Bankası T.A.Ş adına tescil olduğu, Denizcilik Bankası T.A.Ş' nin Türkiye Denizcilik Kurumunun bağlı ortaklıklarından olduğu, Denizcilik Bankası T.A.Ş' nin ana statüsünde bankacılık hizmetlerinin gerektirdiği şekilde çalışacağının düzenlendiği, 17.11.1992 tarihli 92/3744 sayılı KHK ile Denizcilik Bankası T.A.Ş'nin bütün aktif ve pasifleri ile Türkiye Emlak Bankası A.Ş'ye devrolduğu, aktifler arasında gayrimenkullerin de bulunduğu, tahsis kararlarının iptaline yönelik bir mahkeme ilamının bulunmadığı, idari işlemin ayakta olduğu, 17.11.1992 tarihli 92/3744 sayılı KHK'nın aksine bir düzenleme bulunmadığı, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporunda taşınmazın boş arsa olduğu, bir kısmının yolda kaldığı, tapu kaydındaki niteliğinin de ortadan kalktığı, dolayısıyla davalıya yapılan taşınmaz devrinin yolsuz tescil mahiyetinde olduğunun söylenemeyeceği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 20.05.1983 tarihinde yürürlüğe giren 60 sayılı KHK ile Denizcilik Bankası T.A.O’nun bankacılık faaliyetlerinin bu kuruluştan alınarak Denizcilik Bankası A.Ş.’ye devredildiğini, Denizcilik Bankasının da bütün aktif ve pasifleriyle 17.11.1992 tarihli 92/3744 sayılı Kararname ile Türkiye Emlak Bankası A.Ş.’ye devredildiğini, ancak davacı kuruluşun selef idaresi olan Denizcilik Bankası Türk Anonim Ortaklığı’nın bankacılık faaliyetlerinin Denizcilik Bankası A.Ş.’ye, ondan da davalı ... Emlak Bankası A.Ş.’ye intikal ettiğini, bankacılık faaliyetleri ile bir ilgisi olmayan ve tapuda iskele vasfında olan dava konusu taşınmazın davalı şirkete geçtiği anlamına gelmeyeceğini, davacı Kurumun Türk sularında ve yabancı denizlerde ulaştırma işlerini ve bu işlere ait her türlü teşebbüslerle ilgili kanunda gösterilen diğer hizmetleri yapmaya yetkili olduğunu, dava konusu taşınmazın malikinin Denizcilik Bankası T.A.O. olup şehirhatları işletmesi tarafından da iskele olarak kullanıldığını, Denizcilik Bankası T.A.Ş.’nin iştigal konusunun bankacılık olup dava konusu taşınmazın Denizcilik Bankası T.A.Ş. adına tescilinin mümkün olmayacağını, Denizcilik Bankası T.A.Ş.’nin amaç ve faaliyet konuları arasında bankacılık faaliyetleri haricinde herhangi bir iştigal konusu yer almayıp dava konusu “Ahşap Vapur İskelesi ve Müştemilatı” nitelikli taşınmazın Denizcilik Bankası T.A.Ş.’ye geçmesinin mümkün olmadığını, Denizcilik Bankası Türk Anonim Ortaklığı’na ait taşınmazların malik ünvanlarının Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü olarak tashih edilerek bu şekilde tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın gerçek malikinin Denizcilik Bankası Türk Anonim Ortaklığı olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu ... ada 91 parsel sayılı taşınmazın 382.40 m2 miktarlı ahşap Harem Vapur İskelesi ve müştemilatı vasfı ile 26.12.1949 tarihinde kadastro tespiti sonucu Devlet Deniz Yolları Umum Müdürlüğü adına tescil edildiği, 01.09.1953 tarih, 3555 yevmiye nolu tashih işlemi ile Denizcilik Bankası T.A.O. Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği, 25.08.2014 tarih 15471 yevmiye nolu tashih işlemi ile de Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası A.Ş adına tescil edildiği, 09.10.2018 tarih 18823 yevmiye nolu işlemle şerhler hanesinde şirket unvanının Türkiye Emlak Katılım Bankası A.Ş. olarak değiştirildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Öncelikle davacı Kurumun hukuki statüsüne ilişkin ilgili Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerin incelenmesinde fayda vardır.
Bu kapsamda; davacı Kurum 233 sayılı KHK ile kurulmuş olup sermayesinin tamamı Devlete ait bir kamu kuruluşu iken, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 03.02.2017 tarihli 2017/3 sayılı kararı ile davacı Kurumun %49 payı Türkiye Varlık Fonu’na devredilmiştir.
-11.04.1983 tarihli 60 sayılı İktisadi Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadi Kuruluşları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile, Türkiye Denizcilik Kurumu’nun Bağlı Ortaklıkları arasında Denizcilik Bankası A.Ş.’nin bulunduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
- 10.10.1983 tarihli 117 sayılı Türkiye Denizcilik Kurumu Kuruluşu Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile, bir İktisadi Devlet Teşekkülü olan Türkiye Denizcilik Kurumu’nun hukuki bünye, amaç, faaliyet konuları, organları, teşkilat yapısı, müessese, bağlı ortaklıkları, iştirakleri ve bunlar arasındaki ilişkiler ve ilgili hususlar düzenlenmiştir. Anılan KHK'nın 18. maddesi: Teşekküle bu Kanun Hükmünde Kararname ile verilmiş iş ve hizmetlerle ilgili diğer mevzuatta geçen "Devlet Deniz Yolları, Devlet Deniz Yolları İşletmesi, Deniz İşletmesi, İşletme, Denizcilik Bankası T.A.O. ve benzeri tabirler Türkiye Denizcilik Kurumu ile Müesseseleri ve Bağlı Ortaklıkları ifade eder."
- 14.11.1984 tarihli 18575 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, davacı ... Genel Müdürlüğünün Ana Statüsünde: Amaç ve Kapsam Madde 1: Bu Ana Statünün amacı 08.06.1984 tarih ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Hükümlerine tabi olarak ve söz konusu Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde faaliyette bulunmak üzere, Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TDİ) adı altında teşkil olunan İktisadi Devlet Teşekkülü’nün hukuki bünye, amaç ve faaliyet konuları, organları ve teşkilat yapısı, müessese, bağlı ortaklık ve iştirakleri ile bunlar arasındaki ilişkileri ve ilgili diğer hususları düzenlemektir.
Geçici madde 7: Bu Ana Statünün yürürlüğe girmesi ile birlikte T. Denizcilik Kurumu’nun T. Gemi Sanayii A.Ş.’ne dönüşen Tersaneler Müessesesi’ne ilişkin işlemler saklı kalmak üzere tüm malvarlığı, hakları ve borçları T. Denizcilik İşletmelerine devredilir.
- 06.11.1985 tarihli 18920 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Denizcilik Bankası T.A.Ş.’nin Ana Statüsünde: Amaç ve Kapsam Madde 1: Bu Ana Statü’nün amacı; 08.06.1984 tarih 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi olarak ve söz konusu Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde faaliyette bulunmak üzere Denizcilik Bankası T.A.Ş. (Denizbank) adı altında teşkil olunan İktisadi Devlet Teşekkülünün hukuki bünye, amaç ve faaliyet konuları, organları ve teşkilat yapısı, iştiraklari ile bunlar arasındaki ilişkileri ve ilgili diğer hususları düzenlemektedir.
Bankanın amaç ve faaliyet konuları ; Madde 4 : Bankacılık hizmetlerinin gerektirdiği bir çalışma düzeni içerisinde ülkenin tasarruf birikimine katkıda bulunmak, toplanan tasarrufları ekonominin ihtiyaç duyduğu alanlarda değerlendirerek başta denizcilik sektörü olmak üzere diğer sektörlerdeki ilgili kuruluşları kredilendirmek, ekonomik gereklere uygun verimlilik ve kârlılık ilkeleri doğrultusunda görevini yürütmek üzere kurulan Bankanın faaliyet konuları aşağıda gösterilmiştir.
- 17.11.1992 tarihli, 92/3744 sayılı Kanun Hükmünde Kararname Madde 1: Denizcilik Bankası T.A.Ş. bütün aktif ve pasifleri ile Türkiye Emlak Bankası A.Ş.’ne devrolunmuştur.” hükümlerini içermektedir.
Anılan yasal mevzuat göz önüne alındığında, 14.11.1984 tarihli 18575 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, davacı ... Genel Müdürlüğünün Ana Statüsü gereğince T. Denizcilik Kurumu’nun, T. Gemi Sanayi A.Ş.’ne dönüşen Tersaneler Müessesesi’ne ilişkin işlemler saklı kalmak üzere tüm malvarlığı, hakları ve borçlarının T. Denizcilik İşletmelerine devredileceğinin belirtildiği, bu yasal düzenleme gereğince tapu kaydına göre Denizcilik Bankası T.A.O. Genel Müdürlüğü (117 sayılı KHK'ya göre Türkiye Denizcilik Kurumu) adına kayıtlı dava konusu taşınmazın da davacı ...Ş.’ye devredilmesi gerektiği, ancak bu devir işleminin yapılmadığı, taşınmazın davacı kuruma devir işlemi yapılmadığı için tapuda Denizcilik Bankası T.A.O. Genel Müdürlüğü adına kayıtlı olması nedeniyle 17.11.1992 tarih 92/3744 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince 25.08.2014 tarih 15471 yevmiye nolu tashih işlemi ile Tasfiye Halinde Türkiye Emlâk Bankası A.Ş. adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca, dava konusu taşınmazın 14.11.1984 tarihli 18575 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü Ana Statüsü gereğince davacı ...Ş. adına tescil edilmesi gerekirken, anılan tescil işleminin yapılmayarak 17.11.1992 tarih 92/3744 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince, 25.08.2014 tarih 15471 yevmiye nolu tashih işlemi ile taşınmazın Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası A.Ş. adına tescil edilmesinin anılan yasal düzenlemeye aykırı olduğu, 17.11.1992 tarih 92/3744 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenen hususların davalı lehine yeni bir hak oluşturmayacağı, davalı adına oluşan tescilin yolsuz olduğu ve yasal dayanağının bulunmadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken anılan hususlar göz ardı edilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
05.05.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.