Logo

1. Hukuk Dairesi2024/752 E. 2025/551 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca Hazine adına kayıtlı taşınmazın vakıf adına tescilinin iptali istemiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın vakıf yoluyla meydana gelen bir kültür varlığı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tapu kaydında kültür varlığı olduğuna dair şerh bulunması, eski tapu kaydı ve kadastro tespit tutanağında vakfa ait şerh yer alması, taşınmazın medrese vasfına sahip olması ve koruma kurulu kararında taşınmazda medreseye ait dershanenin bulunduğunun belirtilmesi gibi olgulara dayanarak taşınmazın vakıf yoluyla meydana gelen bir kültür varlığı olduğu ve Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi ile Vakıflar Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 178. maddesi şartlarının gerçekleştiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2037 E., 2024/39 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/476 E., 2020/209 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili; 324 ada 48 parsel sayılı taşınmazın vakfı adına tescil edildiğini, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi ve Vakıflar Yönetmeliğinin 178. maddesi gereğince bir taşınmazın bu kanun hükümlerine göre ilgili mazbut vakıf adına tescil edilebilmesi için vakıf yoluyla meydana gelen bir kültür varlığının söz konusu olması gerektiğini, herhangi bir taşınmazın evveliyatı itibariyle vakıfla ilişkili olabildiği ancak taşınmazların sadece zemin olarak vakfedilip daha sonraki dönemlerde kullanıcılar veya işgalciler veya sonraki malikler tarafından yapı yapılabildiğini, bu taşınmaz üzerindeki yapılara koruma kurullarınca kültür varlığı olduğuna dair karar alınmasının kültür varlığının ilgili mazbut vakıf tarafından vücuda getirildiğini göstermediğini, taşınmaz üzerinde bulunan kültür varlığının hangi tarihte ve kim tarafından yapıldığının ortaya konulmasının gerektiğini, söz konusu taşınmazın üzerindeki yapının vakıf kültür varlığı olduğu ve yapının vakıf tarafından vücuda getirildiğini kanıtlayan herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescile karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı İdare vekili; ... Paşayı Veli Vakfının Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilen ve temsil edilen sahih olarak vakfedilmiş mazbut vakıflardan olduğunu, korunması gereken kültür varlığı olan medrese vasıflı taşınmazın tapuda vakfı adına tescili işleminde bir usulsüzlük olmadığını, söz konusu taşınmazın vakıf yoluyla meydana gelmiş olduğunu, İstanbul 1 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 06.06.1997 tarih ve 2194 sayılı kararına istinaden "Koruması Kültür Varlığı" olduğuna ilişkin tapuya şerh verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi şartları kapsamında kaldığı, tapu iptali ve tescil şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı Hazine vekili ve vekalet ücretine ilişkin davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın tapu kaydında 1997 ve 1999 tarihli korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu şerhinin bulunduğu,eski tapu kaydında ve kadastro tespit tutanağında malik davalı vakfa ait şerh bulunduğu, sahih ve mazbut vakıf olup tapu kaydında vasfının medrese olduğu, Koruma Kurulu kararında taşınmazda Mahmutpaşa Medresesine ait ayakta kalan dershanenin bulunduğunun belirtildiği, bilirkişi raporunda taşınmazın güney batı köşesinde tarihi kagir medrese binasının olduğunun bildirildiği, bu haliyle taşınmazın vakıf yoluyla meydana geldiği, korunması gerekli kültür varlığı vasfının bulunduğu, Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi ile Vakıflar Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 178. maddesi şartlarının oluştuğu, taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1.b.1. maddesi gereği esastan reddine, davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1.b.2. maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, dava konusu taşınmazın vakfa ait olduğunun tam olarak tespit edilemediğini, vekalet ücretinin yüksek olduğunu, maktu vekalet ücreti belirlenmesi gerektiğini, yasal hasım olduğundan aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirtmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Dosya içeriğinden, dava konusu 324 ada 48 parsel sayılı 2.367,50 m2 miktarlı medrese nitelikli taşınmazın kadastro işlemi ile ... Paşayı Veli Vakfı adına tescil edildiği, 08.06.1948 tarihinde tashihen İstanbul İl Özel İdaresi adına ve 11.03.2014 tarihinde düzeltme işlemi ile Hazine adına tescil edildiği, bilahare 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi gereğince 26.10.2016 tarihinde ... Paşayı Veli Vakfı adına tescil edildiği, taşınmazda, bahsi geçen Vakıf adına vakıf şerhi ve beyanlar hanesinde kültür varlığı olduğuna ilişkin şerhler bulunduğu anlaşılmaktadır.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Davacı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Temyiz eden davacı Hazine 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.