Logo

1. Hukuk Dairesi2024/759 E. 2025/1761 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının talep konusunun bedele dönüştürülmesiyle, davacının ıslah yoluyla artırmadığı tazminat talebinin hangi miktar üzerinden hüküm altına alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesindeki tapu iptali ve tescil talebinden feragat ederek talebini bedele dönüştürdüğü, ıslah dilekçesinde ise dava değerini artırmayıp, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak belirli bir miktar üzerinden tazminat talep ettiği, sonrasında verdiği ikinci dilekçenin ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca ikinci bir ıslah olarak nitelendirilemeyeceği ve davacının ıslah dilekçesindeki talebiyle bağlı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1461 E., 2023/1436 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/60 E., 2023/191 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, yurt dışında yaşadığını, yurt dışından Gebze’ye geldiği bir gün kendisini müteahhit olarak tanıtan davalı ... ile tanıştığını, ... ile 27.11.2014 tarihli kat karşığılı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, anılan sözleşme gereğince, davacının maliki olduğu 4665 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılacak binanın tamamının davacıya ait olacağı, bunun yanında 4664 ada 25 parsel sayılı taşınmazda yer alan 15 ve 20 bağımsız bölümler ile 4664 ada 5 parsel sayılı taşınmazda inşaa edilecek binanın ise davalı ...’ya ait olacağının kararlaştırıldığı, bu sözleşme gereğince yapılacak işlemler için davalı ... ve ...’i vekil tayin ettiğini, ancak davalı ...’nın taahhütlerini yerine getirmediği gibi, maliki olduğu 4665 ada 8 parsel sayılı taşınmazı yakını olan davalı ...’a, 4664 ada 25 parsel sayılı taşınmazdaki 20 nolu bağımsız bölümü davalı ...’a temlik ettiğini, yine maliki olduğu 4664 ada 25 parsel sayılı taşınmazdaki 15 nolu bağımsız bölümün vekil ... tarafından davalı ...’e satış suretiyle temlik edildiğini, davalıların vekalet görevini kötüye kullandığını, yapılan temlikler nedeniyle kendisine herhangi bir satış bedeli ödenmediğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde dava konusu taşınmazların belirlenecek bedellerinin davalılardan tahsiline, şimdilik 140.000,00 TL zararının giderilmesine karar verilmesini istemiş, 04.04.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerinin tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde 4665 ada 8 ve 4664 ada 5 (yeni 4664 ada 26) parsel sayılı taşınmazlar için 20.000,00 TL‘nin davalılar ... ve ...’ten, 4664 ada 25 parsel sayılı taşınmazdaki 15 nolu bağımsız bölüm için 50.000,00 TL‘nin davalılar ... ve ...’ten tahsiline, 20 nolu bağımsız bölüm için 70.000,00 TL‘nin davalılar ... ve ...’den tahsiline karar verilmesini istemiş; 01.03.2021 tarihli dilekçesi ile taleplerinin tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde 15 nolu bağımsız bölüm için satış tarihindeki değeri olan 147.000,00 TL‘nin davalılar ... ve ...’ten tahsiline, 20 nolu bağımsız bölüm için satış tarihindeki değeri olan 225.000,00 TL‘nin davalılar ... ve ...’den tahsiline, 4664 ada 8 parsel sayılı taşınmaz için satış tarihindeki değeri olan 211.200,00 TL‘nin davalılar ... ve ...’ten tahsiline, 4664 ada 5 parsel sayılı taşınmaz için satış tarihindeki değeri olan 187.620,00 TL‘nin davalılar ... ve ...’ten tahsiline ve tüm bu bedeller için satış tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesini istemiş; 18.04.2023 tarihli dilekçesi ile tüm taşınmazlar yönünden taleplerinin satış tarihlerindeki rayiç bedellerinin, satış tarihlerinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsil olduğunu belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; davaya cevap vermemişler, yargılama aşamasında davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. Gebze 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.07.2021 tarihli ve 2016/205 Esas, 2021/269 Karar sayılı kararı ile; dava konusu 15 nolu bağımsız bölümün davalı vekil ... tarafından 25.02.2016 tarih 3910 yevmiye nolu resmi senet ile 50.000,00 TL bedelle davalı ...’e satış suretiyle devredildiği, bilirkişi raporu ile taşınmazın temlik tarihindeki değerinin 147.000,00 TL olarak belirlendiği, davalı ...’in taşınmazın satış bedelini davacıya ödediğine dair bir belge ibraz edemediği, ...’in vekalet görevinin kötüye kullandığı, davalı ...’e yapılan devrin muvazaalı olduğu; dava konusu 20 nolu bağımsız bölüm ile 4464 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalı vekil ... tarafından 27.03.2015 tarih 5922 yevmiye nolu resmi senet ile davalı ...’e satış suretiyle devredildiği, bilirkişi raporu ile 20 nolu bağımsız bölümün temlik tarihindeki değerinin 225.000,00 TL, 4464 ada 5 parsel sayılı taşınmazın temlik tarihindeki değerinin 187.620,00 TL olarak belirlendiği, davalı ...’nın taşınmazların satış bedelini davacıya ödediğine dair belge ibraz edemediği, ...’nın vekalet görevinin kötüye kullandığı, yapılan temliklerin muvazaalı olduğu,dava konusu 4465 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalı vekil ... tarafından 10.12.2015 tarih 23919 yevmiye nolu resmi senetle 10.000,00 TL bedelle davalı ...’e satış suretiyle devredildiği, belirkişi raporu ile taşınmazın temlik tarihindeki değerinin 211.200,00 TL olarak belirlendiği, davalı vekil ...’nın satış bedelini davacıya iade ettiğine dair herhangi bir delil bulunmadığı, davalı ...'nın vekalet görevini kötüye kullandığı, satış işleminin muvazaalı olduğu, dava konusu taşınmazlardan 15 ve 20 nolu bağımsız bölümlerin 3. şahıslar adına kayıtlı olduğu ve davacı tarafın talebini bedele özgülediği, kayıt maliklerine karşı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmadığı, dava konusu olan diğer 4465 ada 8 ve 4464 ada 26 parsel (4464 ada 5 parsel sayılı taşınmazın başka parseller ile tevhit neticesinde oluşan) sayılı taşınmazlar üzerinde kat irtifakı kurulduğu, oluşan tüm bağımsız bölümlerin iyi niyetli 3. şahıslar adına kayıtlı olduğu, davacılar vekilince 04.04.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebinde bulunulduğu, tazminat talebi ile ilgili olarak da dava dilekçesindeki miktarın geçerli olduğu, bedelin arttırılmayacağının belirtildiği, 01.03.2021 tarihli dilekçede ise dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak tazminat talebi ile ilgili bedel arttırımda bulunulduğu, davacının 04.04.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talep ettiği tazminat taleplerinin kısmi alacak olarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak talep ettiği, belirsiz alacak olmadığı, dolayısıyla kısmi alacak davasında alacak miktarının ancak ıslah ile arttırılabileceği, 01.03.2021 tarihli dilekçenin ıslah mahiyetinde olduğu, 2. ıslah dilekçesi verilemeyeceğinden, davacının tazminat talebinin 04.04.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile bağlı kalınarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava konusu 4465 ada 8 parsel ve 4664 ada 26 parsel sayılı taşınmazlar yönünden 20.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılar ... ve ...’dan tahsiline, 4464 ada 25 parsel sayılı taşınmazda bulunan 20 nolu bağımsız bölüm yönünden 70.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılar ... ve ...’dan tahsiline, 4464 ada 25 parsel sayılı taşınmazda bulunan 15 nolu bağımsız bölüm yönünden 50.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılar ... ve ...’den tahsiline karar verilmiş, kararın taraf vekillerince (davalı ... hariç) istinaf edilmesi üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 03.02.2022 tarihli kararıyla; Mahkemece, öncelikle 27.11.2014 tarihli sözleşmede yüklenici sıfatı bulunan dava dışı ...’in davaya dahil edilmesi veya hakkında ayrıca dava açılıp işbu dosya ile birleştirilmesi suretiyle davada taraf olmasının sağlanması, varsa delillerinin toplanması, sonrasında inşaat yapımı kararlaştırılan 4665 ada 8 parsel üzerinde 09.03.2018 tarihinde kat irtifakı kurulduğu da anlaşıldığından ilgili taşınmazın varsa ruhsat işlem dosyasının belediyesinden getirtilerek yüklenicisinin kim olduğunun belirlenmesi, şayet davalı ... veya dava dışı ...’in yüklenici olarak ruhsat başvuruları varsa bu durumda sözkonusu taşınmazda yeniden keşif yapılarak bu yere bina inşa edilip edilmediği, edilmişse işin tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmamışsa işin yüzde olarak fiziki gerçekleşme oranının belirlenmesi, bu şekilde yapılacak inceleme ve araştırmalar neticesinde gerek tapu devri gerekse yapılmışsa inşaat durumu itibariyle davacı ile davalı ... ve dava dışı ... aralarında düzenlenen 27.11.2014 tarihli sözleşmenin 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca geçerli hale gelip gelmediğinin incelenip tartışılması, ayrıca dava konusu taşınmazlardan 4664 ada 5 parsel sayılı taşınmazın aynı yer 6 nolu parselle birleşerek 4664 ada 26 parsel olduğu ve bu yerde kat mülkiyeti kurularak toplamda 9 adet bağımsız bölümün oluştuğunun anlaşıldığı, buna karşılık 4664 ada 5 parselin davacı tarafından devrine ilişkin resmi senede dosyada rastlanmadığından, Mahkemece dava konusu 4664 ada 5 parselin tapu kütük sayfasını içerir takyidatlı ve tedavüllü kayıtları ve davacının devrine ilişkin resmi senedin tapu müdürlüğünden celbedilmesinden sonra dosyaya rapor sunan teknik bilirkişiden alınacak ek raporla veya yeniden oluşturulacak teknik bilirkişi vasıtasıyla 4664 ada 26 parselde davacının 464 ada 5 parseldeki arsasına isabet eden bağımsız bölümlerin ve bunların arsa paylarının belirlenmesi yönünde gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması, diğer yandan, dava konusu 4665 ada 8 parselde oluşan bağımsız bölümler, 4664 ada 25 parselde 15 ve 20 nolu bağımsız bölümler ve 4664 ada 5 parselin gittisi 4664 ada 26 parseldeki bağımsız bölümlerdeki kayıt maliklerinin hiçbirinin davada taraf olmadığı, davacı tarafın öncelikle tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğuna göre tapu malikinin davada taraf olarak bulunmasının zorunlu olduğu, ancak davanın sadece bedele hasredilmesi durumunda kuşkusuz malikin davada taraf olmasının gerekmeyeceği, bu nedenle Mahkemece davacının bu husustaki beyanının sorulması, davanın tarafı olmayan kayıt malikleri yönünden tapu iptali ve tescil talebi mevcutsa bu durumda kayıt maliklerine karşı iş bu dosya ile birleştirme talepli davacı tarafça ayrı dava açılması için süre verilmesi, dava açıldığında davaların bu dosya ile birleştirilmesi sağlanarak tüm taraf delilleri toplanıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 15 nolu bağımsız bölümün davalı vekil ... tarafından 25.02.2016 tarih 3910 yevmiye nolu resmi senet ile 50.000,00 TL bedelle davalı ...’e satış suretiyle devredildiği, ...’in de taşınmazı 16.05.2016 tarihinde dava dışı ...’a satış suretiyle devrettiği, davacının bu taşınmaz için davalılar ... ve ...’ten tazminat talep ettiği, davalı ...’in taşınmazın satış bedelini davacıya ödediğine dair bir belge ibraz edemediği, ...’in vekalet görevini kötüye kullandığı, dava konusu 20 nolu bağımsız bölüm ile 4464 ada 5 parsel sayılı taşınmazların davalı vekil ... tarafından 27.03.2015 tarih 5922 yevmiye nolu resmi senet ile davalı ...’e satış suretiyle devredildiği, ...’in de 20 nolu bağımsız bölümü 07.08.2015 tarihinde dava dışı ...’na satış suretiyle devrettiği, davacının davasını Serkan’a yöneltmeyerek bu taşınmaz için davalılar ... ve ...’den tazminat talep ettiği, davalı ...’nın taşınmazların satış bedelini davacıya ödediğine dair belge ibraz edemediği, ...’nın vekalet görevini kötüye kullandığı, dava konusu 4465 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalı vekil ... tarafından 10.12.2015 tarih 23919 yevmiye nolu resmi senetle 10.000,00 TL bedelle davalı ...’e satış suretiyle devredildiği, taşınmaz üzerine bina yapılarak kat irtifakı kurulduğu ve iyi niyetli 3. kişiler adına kat irtifaklarının tescil edildiği, davalı vekil ...’nın satış bedelini davacıya iade ettiğine dair herhangi bir delil bulunmadığı, davalı ...'nın vekalet görevini kötüye kullandığı, dava konusu 4464 ada 26 parsel (4464 ada 5 parsel sayılı taşınmazın başka parseller ile tevhit neticesinde oluşan) sayılı taşınmaz üzerinde bina inşa edilerek kat irtifakı kurulduğu, oluşan tüm bağımsız bölümlerin iyi niyetli 3. şahıslar adına kayıtlı olduğu, davacı tarafın talebini bedele özgülediği, kayıt maliklerine karşı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmadığı, ayrıca davacı vekilince 04.04.2019 tarihli ıslah dilekçesinde tazminat talebi ile ilgili olarak dava dilekçesindeki miktarın geçerli olduğu, bedelin arttırılmayacağının belirtildiği, davacı vekiline 11.11.2020 tarihli duruşmada dava konusu olan 15 ve 20 nolu bağımsız bölümlerin kayıt maliklerinin dava dışı şahıslar olduğu, davanın kayıt maliklerine yöneltilip yöneltilmeyeceği konusunda beyanda bulunması hususunda ara kararı üzerine davacı vekilince 01.03.2021 tarihli dilekçe ile dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak tazminat talebi ile ilgili bedel arttırım dilekçesi verildiği, her ne kadar bu bedel arttırım dilekçesi 2. ıslah dilekçesi olarak adlandırılmamışsa da davacının 04.04.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talep ettiği tazminat taleplerini kısmi alacak olarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak talep ettiği, talep edilen alacağın belirsiz alacak olmadığı, dolayısıyla kısmi alacak davasında alacak miktarının ancak ıslah ile arttırılabileceği, 01.03.2021 tarihli dilekçede her ne kadar ıslahtan bahsedilmemişse de ıslah mahiyetinde olduğu, 2.ıslah dilekçesi verilmeyeceğinden davacının tazminat talebinin 04.04.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile bağlı kalınarak talebini tazminata özgülemesi nedeniyle vekaleti kullanan vekiller ile vekil aracılığı ile taşınmazı satın alan alıcıların talep edilen tazminat miktarından sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava konusu 4465 ada 8 parsel ve 4664 ada 26 parsel sayılı taşınmazlar yönünden 20.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılar ... ve ...’dan tahsiline, 4464 ada 25 parsel sayılı taşınmazda bulunan 20 nolu bağımsız bölüm yönünden 70.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılar ... ve ...’dan tahsiline, 4464 ada 25 parsel sayılı taşınmazda bulunan 15 nolu bağımsız bölüm yönünden 50.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılar ... ve ...’den tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince (davalı ... hariç) istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 15 nolu bağımsız bölümün davalı ... tarafından davacıya vekaleten davalı ...'e 25.02.2016 tarihinde 3910 yevmiye numaralı resmi senet ile 50.000,00 TL'ye satıldığı, bilirkişi raporu ile taşınmazın satış tarihindeki değerinin 147.000,00 TL olduğunun belirlendiği, arada yaklaşık 3 kat fark olduğu, davalı ...'in elden aldığı taşınmazın satış bedelini davacıya iade ettiğine dair herhangi bir delil sunamadığı, davalı ...'in vekaleti kötüye kullandığından davacıya karşı sorumluluğu bulunduğu, davalı ...’in ise davalı ...’le tanışıklığı bulunduğu, resmi akitteki satış bedeli ile tespit edilen gerçek satış bedeli arasında yaklaşık 3 kat farkın da olması nedeniyle davalı ...'in de vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bilebilecek konumda olduğundan bu kişinin de davacıya karşı sorumluluğu bulunduğu, dava konusu 20 nolu bağımsız bölümün davalı ... tarafından davacıya vekaleten davalı ...'e 27.03.2015 tarihinde 5922 yevmiye nolu resmi senet ile 70.000,00 TL‘ye satıldığı, bilirkişi raporu ile bu tarihte taşınmazın değerinin 225.000,00 TL olduğunun tespit edildiği, arada yaklaşık 3 kat fark bulunduğu, vekalet ile satış yapan davalı ...'nın satış bedelini davacıya iade ettiğine dair herhangi bir delil bulunmadığı, davalı ...'nın vekalet görevini kötüye kullandığından davacıya karşı sorumluluğu bulunduğu, diğer davalı ...’in ise davalı vekille soy isimlerinin aynı olduğu, resmi akitteki satış bedeli ile tespit edilen gerçek satış bedeli arasında yaklaşık 3 kat farkın da olması nedeniyle davalı ...'in de vekaletin kötüye kullanıldığını bilebilecek konumda olduğundan bu kişinin de davacıya karşı sorumluluğu bulunduğu, dava konusu 4665 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalı vekil ... tarafından davacıya vekaleten davalı ...’e 10.12.2015 tarih 23919 yevmiye nolu resmi senetle 10.000,00 TL bedelle satıldığı, bilirkişi raporu ile bu tarihte taşınmazın değerinin 211.200,00 TL olduğunun tespit edildiği, arada yaklaşık 21 kat fark olduğu, vekalet ile satış yapan davalı ...'nın davacıya karşı sorumlu olduğu, diğer davalı ...’in ise davalı vekille soyisimlerinin aynı olduğu, resmi akitteki satış bedeli ile tespit edilen gerçek satış bedeli arasında yaklaşık 21 kat farkın da olması nedeniyle bu davalının da vekaletin kötüye kullanıldığını bilebilecek konumda olduğundan davacıya karşı sorumluluğu bulunduğu, dava konusu 4664 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından davacıya vekaleten davalı ...'e 27.03.2015 tarihinde 5922 yevmiye nolu resmi senet ile 10.000,00 TL bedelle satıldığı, bilirkişi raporu ile bu tarihte taşınmazın değerinin 187.620,00TL olduğunun tespit edildiği, arada yaklaşık 18 kat fark olduğu, vekalet ile satış yapan davalı ...'nın davacıya karşı sorumlu olduğu, diğer davalı ...’in ise davalı vekille soy isimlerinin aynı olduğu, resmi akitteki satış bedeli ile tespit edilen gerçek satış bedeli arasında yaklaşık 18 kat farkın da olması nedeniyle davalı ...'in de vekaletin kötüye kullanıldığını bilebilecek konumda olduğundan davacıya karşı sorumluluğu bulunduğu, dava konusu taşınmazların satış tarihindeki rayiç değerleri toplamının 770,820 TL olarak tespit edildiği, buna karşılık davacı vekilinin dava dilekçesi ile taşınmazların rayiç değerlerini talep etmişken 04.04.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini arttırmadıklarını, taleplerinin ayrı dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla taşınmazların resmi akitlerde gösterilen satış bedelleri toplamı 140.000,00 TL olduğunu, bu miktar üzerinden dosyanın karara çıkarılmasını talep ettiği, 01.03.2021 tarihli dilekçede ise taşınmazların satış tarihinde belirlenen 770,820 TL yönünden davanın kabulünü talep ettikleri, her ne kadar Mahkemece 11.11.2020 tarihli ara kararda davacıya 1.025.900 TL üzerinden eksik harcın ikmali için süre verilmişse de, mahkemenin harç tamamlama işleminin davacının asli talebi olan tapu iptali ve tescil talebi yönünden yapılmış olup usul olarak mahkemenin bu işleminin yerinde olduğu, oysa davacının terditli talebi inceleme konusu olduğundan davacı tarafın 04.04.2019 tarihli talebinin ıslah mahiyetinde olduğu ve bu dilekçeden sonraki 01.03.2021 tarihli dilekçesinin ise davanın ikinci kez ıslahına yönelik olduğu, davada ikinci kez ıslah işleminin yapılmasının hukuken mümkün olmadığı, Mahkemece davacının 04.04.2019 tarihli dilekçesindeki taleplerine göre hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, 04.04.2019 tarihli dilekçenin bir ıslah dilekçesi olmayıp değişen parsellerin yeni parsel numaralarını bildirmek ve dava bedelinin arttırılmayacağına ilişkin beyan dilekçesi olduğunu, parsel numaraları değiştiği için dava dilekçesinin netice ve sonuç kısmının da değiştirilmek zorunda kalındığını, fakat daha sonra Mahkemece tekrar bilirkişi raporu aldırıldığını, 11.11.2020 tarihli celsede bilirkişi raporunda müddeabih değerinin 1.025.900,00 TL olarak belirlendiğini, dava dilekçesindeki harca esas değerin 140.000,00 TL olduğu anlaşıldığından bakiye 885.900,00 TL‘nin harcı olan 15.129,00 TL harç eksiğinin tamamlanması için davacı tarafa kesin süre verildiğini, bu karar üzerine harcın ikmal edildiğini ve 01.03.2021 tarihli beyan dilekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin talep edildiğini, eksik harç tamamlanmadığı takdirde davanın usulden reddedileceğinden eksik harcın tamamlanarak dava değerinin arttırıldığını, anılan dilekçenin ikinci ıslah dilekçesi mahiyetinde olmadığını, öyle kabul edilecek olsa dahi 04.04.2019 tarihli dilekçenin davanın ıslah edilmeyeceğine, mevcut dava değeri üzerinden talepler doğrultusunda davanın kabul edilmesi gereğine ilişkin olduğunu, amacın önce mevcut dava değeri üzerinden dosyanın karara çıkıp alacak tahsil edilebilirse kalan miktar için ikinci bir dava açmak olduğunu, Mahkemece 04.04.2019 tarihli dilekçe baz alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, 01.03.2021 tarihli dilekçe dikkate alınarak davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkin olup davacı yargılama sırasında talebini bedele dönüştürmüştür.

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının Gebze 12. Noterliğinin 26.03.2015 tarih, 2195 yevmiye nolu ve Gebze 12. Noterliğinin 26.11.2015 tarih 9278 yevmiye nolu vekaletnameleri ile davalı ...’ı, Gebze 12.Noterliğinin 26.11.2015 tarih 9279 yevmiye nolu vekaletnamesi ile davalı ...’ü vekil tayin ettiği,

- Dava konusu 4664 ada 25 parsel sayılı taşınmazdaki 15 nolu bağımsız bölümün vekil ... tarafından 25.02.2016 tarihinde davalı ...’e satış suretiyle devredildiği, ...’in de taşınmazı 16.05.2016 tarihinde dava dışı ...’a satış suretiyle devrettiği;

- Dava konusu 4664 ada 25 parsel sayılı taşınmazdaki 20 nolu bağımsız bölüm ile 4464 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalı vekil ... tarafından 27.03.2015 tarihinde davalı ...’e satış suretiyle devredildiği, ...’in de 20 nolu bağımsız bölümü 07.08.2015 tarihinde dava dışı ...’na satış suretiyle devrettiği, 4464 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı 4464 ada 4 ve 7 parsel sayılı taşınmazların tevhidi ile 4664 ada 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, bu parseller üzerine bina inşaa edilerek kat irtifakı kurulduğu, oluşan bağımsız bölümlerin dava dışı kişiler adına tescil edildiği,

- Dava konusu 4464 ada 8 parsel sayılı taşınmazın vekil ... tarafından 10.12.2015 tarihinde davalı ...’e satış suretiyle devredildiği, taşınmaz üzerine bina inşaa edildiği, kat irtifakı kurulduğu ve oluşan bağımsız bölümlerin dava dışı 3. kişiler adına tescil edildiği, davacı tarafça tapu iptali ve tescil talebinden vazgeçildiği, tüm taşınmazlar yönünden talebinin tazminata dönüştürüldüğü anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.