Logo

1. Hukuk Dairesi2024/7 E. 2024/1895 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetlikle iktisap iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil talebinin reddi.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların davacı tarafından zilyetlikle iktisap edildiğine dair iddianın, hava fotoğrafları ve bilirkişi incelemeleriyle çelişen tanık beyanları dışında yeterli delille ispatlanamaması ve taşınmazların davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarını taşımadığının tespiti gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/791 E., 2022/1184 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret-Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Muradiye Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2008/267 E., 2021/102 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.10.2023 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve önceki geri çevirme kararı ile getirtilen evraklarla birlikte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Mahkemenin birleştirilen 2008/268 Esas sayılı dosyasının davacıları ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda 105 ada 136, 137, 138 ve 139 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların yıllardır ayrı ayrı müvekkilleri tarafından tarım yapılmak suretiyle zilyet edildiğini, taşınmazlarda müvekkilleri lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Asıl davanın davacıları ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda 101 ada 7, 8, 12, 13, 15, 16, 17, 18, 23; 102 ada 6; 105 ada 29, 60, 65, 79 ve 86 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların yıllardır ayrı ayrı müvekkilleri tarafından tarım yapılmak suretiyle zilyet edildiğini, taşınmazlarda müvekkilleri lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

3. Asıl ve birleştirilen davanın davacıları vekili 04.01.2010 havale tarihli dilekçeyle; dava konusu taşınmazlardan 105 ada 86, 137 ve 139 parsel sayılı taşınmazların fiili paylaşım sonucunda mirasbırakanı olan babasından müvekkili ...’e, diğer taşınmazların ise aynı dilekçede ayrıntılı olarak açıklandığı şekilde diğer müvekkillerine kaldığını belirtmiştir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davanın davalısı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, Mahkemece dava konusu taşınmazlarda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılacak araştırma ve inceleme sonunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ

Mahkemenin 12.02.2009 tarihli, 2008/268 Esas, 2009/27 Karar sayılı kararıyla; eldeki davanın konusu olan taşınmazlar ile Mahkemenin 2008/267 Esas sayılı dosyasında dava konusu edilen taşınmazların aynı olduğu gerekçesiyle dosyanın Mahkemenin 2008/267 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamanın Mahkemenin 2008/267 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.

Mahkemenin 2008/267 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında 01.04.2010 ve 13.06.2019 tarihli duruşmalarda, davacı ...’in davası dışındaki davacıların davasının eldeki davadan ayrı ayrı tefrikine karar verilmiş ve yargılamaya ...’in davası yönüyle devam olunmuş, yargılama sonunda Mahkemenin 22.04.2021 tarihli, 2008/267 Esas, 2021/102 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazların incelenen 1956, 1958, 1988 ve 2001 tarihli hava fotoğraflarına göre sürülü olmadığı, her ne kadar keşifte dinlenen bir kısım tanık beyanlarında taşınmazlarda tarım yapıldığı belirtilmiş ise de bilimsel veri niteliğinde olan hava fotoğraflarına itibar edilmesinin daha uygun olacağı, taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edilmediğini, 20 yıl öncesine ait bilimsel verilere itibar edilmesinin hukuki olmadığını, taşınmazlarda müvekkili tarafından uzun yıllardır tarım yapıldığını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.12.2022 tarihli, 2021/791 Esas, 2022/1184 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan delillerden, dava konusu taşınmazların yerleşimin ve özel mülklerin bulunmadığı geniş bir alan içerisinde küçük parseller halinde taşlık, kayalık, ham toprak ve doğal bitki örtüsüyle kaplı küçük taşınmazlar olduğu, toprağının işlenmediği, halihazırda bir kısmının baraj göletinin suları altında kaldığı, bilirkişi raporlarına göre de taşınmazların imar-ihya edilmediği, sınırlarının sabit ve belirgin olmadığı, taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda Van ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 105 ada 86 parsel sayılı 8.417,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ancak tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olmakla Hazine adına ham toprak vasfıyla tespit ve tescil edilmiştir.

Aynı çalışma alanında bulunan dava konusu 105 ada 137 parsel sayılı 29.594,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 105 ada 15 parsel sayılı taşınmazın güneyindeki taşlık kısım olmakla, Kadastro Komisyon kararı uyarınca taşınmazdan ifrazen taşlık vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Aynı çalışma alanında bulunan dava konusu 105 ada 139 parsel sayılı 19.699,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 105 ada 34 parsel sayılı taşınmazın güneyindeki taşlık kısım olmakla, Kadastro Komisyon kararı uyarınca taşınmazdan ifrazen taşlık vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyize gelen davacıdan alınmasına,

21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz edilen davalı ... vekili için 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.