Logo

1. Hukuk Dairesi2024/802 E. 2025/940 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları esnasında tespit harici bırakılan taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu ve davacının tapu kaydı ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bir bölümünde davacının 20 yıllık zilyetlik süresini doldurmadığı ve bu kısmın yol olarak kullanıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine verdiği tapu kaydı ve tescil kararının bu kısım yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/170 E., 2023/288 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Şahinbey ilçesi ... köyünde bulunan, sınırları dava dilekçesinde belirtilen, kadastro çalışmaları esnasında tespit harici bırakılan tahmini 8.500-9.000 m2'lik taşınmazın miras yoluyla gelen hakka, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davacı adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde ve yargılama sırasında; imar-ihya koşullarının davacı taraf lehine oluşmadığını, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş ve taşınmaz bölümlerinin Hazine adına tescilini talep etmiştir.

Davalı ... vekili; yargılama sırasında davanın reddini savunmuş ve taşınmaz bölümlerinin Belediye adına tescilini talep etmiştir.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Büyükşehir Belediyesi yönünden davanın husumet yokluğundan reddini savunmuş ve taşınmaz bölümlerinin Büyükşehir Belediyesi adına tescilini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Gaziantep 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.04.2016 tarihli ve 2012/432 Esas, 2016/154 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı vekili ve davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03.03.2020 tarihli ve 2017/1930 Esas, 2020/874 Karar sayılı ilamı ile; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli olmadığı, taşınmazın başında yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı ve fen bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılması, dava tarihinden ya da imar planı kapsamında kalma tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az 3 adet hava fotoğrafı ile orto-foto ve uydu fotoğraflarının getirilerek incelenmesi, taşınmaz bölümlerinin imar-ihya gerektirip gerektirmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise başlangıç ve tamamlanma tarihlerinin belirlenmesi, zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, zilyetliğin 20 yıla ulaşıp ulaşmadığının belirlenmesi, ayrıca Hazinenin tescil talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen çekişmeli kısmın zeminde toprak işlemesinin yapıldığı, çok yıllık ağaçların bulunduğu, dava tarihine göre alanın tamamını kapsar şekilde en yaşlısı 31 yaşında olan ağaçların bulunduğu, taşınmazda 1985 yılından bu yana tarımsal faaliyetin kesintisiz olarak devam ettiği, yine (A) harfi ile bir bütün olarak kullanılan (C) harfi ile gösterilen kısmın da 1985 yılından itibaren kullanıldığı, bu alanda davacının kesintisiz zilyetliğinin bulunduğu, (B) harfi ile gösterilen kısmın tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğu ve kuru tarla vasfında olduğu, 3402 sayılı Yasa'nın 18. maddesi uyarınca Hazine adına tescilinin mümkün olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 17.02.2022 tarihli fen bilirkişi ek raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.548,00 m2'lik kısım ile aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 836,90 m2'lik kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine; davalı Hazinenin tescil talebinin kısmen kabulüne fen bilirkişi ek raporunda (B) harfi ile gösterilen 5.031,91 m2'lik kısmın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kısmen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı taraf lehine zilyetlik koşullarının gerçekleşmediğini belirterek ve re'sen görülecek eksiklikler nedeniyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili istemine ilişkindir.

Dava konusu bölümler, Şahinebey ilçesi, ... köyünde 1992 yılında yapılan kadastro çalışmalarında iki köy arasındaki boşluk olarak tespit harici bırakılmıştır.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Davalı Hazine vekilinin fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısma yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Davalı Hazine vekilinin fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen kısma yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece bu kısmın, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısım ile birlikte davacı tarafından kullanıldığı belirtilerek kabul kararı verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Bu kısım 1985 yılı hava fotoğrafında kullanılıyor iken 1999 yılı hava fotoğrafında tarımsal kullanımın terk edilip yol olarak kullanıldığı belirtilmekte, yine dosyadaki bilirkişi raporlarına ekli fotoğraflardan da bu kısmın yol olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Taşınmaz bölümü öncesi itibarı ile imar-ihya gerektiren bir yer olması nedeni ile öncelikle taşınmaz üzerinde kullanımın imar-ihya tamamlandıktan sonra ekonomik amaca uygun bir zilyetlik olarak sürdürülmesi gerekirken 3 kişilik ziraat bilirkişi raporuna göre çekişmeli bölümde, dava tarihi olan 2012 yılından geriye yaklaşık 26-31 yıl yani 1981-1986 yıllarından itibaren tarımsal faaliyet olduğu belirtildiğinden davacı tarafın bu kısımdaki zilyetliği daha sonra terk edip taşınmazı yol olarak kullanmaya başlaması nedeniyle 1981 yılından 1999 yılına kadar Kanun'un aradığı 20 yıllık zilyetlik süresi dolmamıştır.

Hal böyle olunca; temyize konu taşınmaz bölüm yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın bu bölüm yönünden de kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1-Davalı Hazine vekilinin hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısma yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,

2-Davalı Hazine vekilinin hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen kısma yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince bu kısım itibarı ile BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

26.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.