Logo

1. Hukuk Dairesi2024/868 E. 2024/3184 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz devrinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın mirasçılarının tümüne benzer nitelikte malvarlığı dağıtımı yaptığı, davacının saklı payının zedelenmediği ve davacının eşinin borçları nedeniyle daha önce mirasbırakandan taşınmaz devri aldığı hususları değerlendirilerek davacının muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil talebinin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1221 E., 2022/1586 K.

HÜKÜM/KARAR: Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/537 E., 2019/1043 K.

Taraflar arasında muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; davacının mirasbırakanı ...'nin ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı ve 3 kız kardeşinin kaldığını, davalının ise davacının kız kardeşi ...'ün oğlu olduğunu, mirasbırakan ...'nin 1999 yılında dava konusu 979 parsel ve 2241 parsel sayılı taşınmazını muvazaalı olarak torunu davalıya satış suretiyle devrettiğini, mirasbırakanın bu devir tarihinde 71 yaşında olup ehliyetsiz olduğunu, yapılan bu devrin mal kaçırmak amaçlı olduğunu ileri sürerek dava konusu 979 ve 2241 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacının miras payı oranında tescilini, bunun mümkün olmaması halinde tenkisini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; mirasbırakan ...'nin, davacının kocasının borçları için 2 taşınmazını davacıya devretmesi ve sonrasında kendisinden ısrarla para istenmesi nedeniyle tüm mirasçılarını toplayarak davacı ...'ye verdiklerine karşılık diğer mirasçılara da taşınmaz paylaştırdığını, davalının annesinin tek mirasçısının davalı olması nedeniyle davalının annesine taksim sonucu isabet eden taşınmazın doğrudan davalı adına tescil edildiğini, mirasbırakan ...'nin taksim ettiği bu taşınmazlar haricinde üzerinde 5 taşınmazın daha bulunduğunu, mirasbırakanın mal kaçırma kastı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanlarına göre mirasbırakanın, sağlığında davacının eşinin borçlarına karşılık iki adet taşınmazını sattığı, diğer mirasçılarına da taşınmaz vermek suretiyle mirasçıları arasında taksim yaptığı, dava konusu taşınmazları mirasçısı olan davalının annesine verdiği ancak devrin mirasçının talebi ile davalı üzerine yapıldığı, mirasbırakanın devir tarihinde akli durumunun yerinde olmadığına, ehliyetsiz olduğuna dair herhangi bir delil ve emare olmadığı, mirasbırakanın kendi iradesi ile mirasçıları arasında paylaşım yaptığı anlaşılmış olup Yargıtay'ın yerleşik kararları doğrultusunda mirasbırakanın sağlığında miras paylarını kısmen veya tamamen mirasçıları arasında dağıtmak suretiyle denkleştirme yapmış olması halinde muris muvazaasından söz edilemeyeceği, ayrıca davacının, eşinin borçlarına karşılık daha önce satılan taşınmazlar ile devir tarihinden 6 yıl sonra dava açmış olmasının iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı, bilirkişi raporlarıyla mirasbırakanın tüm malvarlığı değerlendirildiğinde davacının saklı payının zedelenmediğinin de ortaya çıktığı gerekçesiyle davacının tapu iptali tescil ve tenkis talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakanın devirden sonra da dava konusu taşınmazda oturmaya devam ettiğini, davalının taşınmazı alabilecek maddi yeterliliği bulunmadığını, nitekim tanık beyanları ile mirasbırakanın taşınmazları davalıya satmadığının anlaşıldığını, bilirkişi raporlarıyla ilgili itirazlarının dikkate alınmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakanın kızı olan ve satışın iptalinde menfaati bulunan tanıklar ... ve ...'nin beyanları ile mirasbırakanın öncesinde 2 parça taşınmaz satarak davacının eşinin borçlarını ödediği, diğer çocuklarına da para ve taşınmaz vermek suretiyle paylaştırma amacının bulunduğu, mirasbırakanın eşinin 1985 yılında öldüğü diğer çocuklarının babalarından kalan taşınmazları paylaşarak kullanmaya başladıkları ancak davalının annesi ...'nin payını almayarak uzun yıllar mirasbırakanın kullanımına bıraktığı, mirasbırakanın dava konusu taşınmazları ...'nin isteği doğrultusunda tek çocuğu olan davalıya devrettiği, mirasbırakanın bu taşınmazlardan başka mirasçılara intikal eden 12-645-1231-1037-2004-3006-3007 parsel sayılı yedi parça taşınmazının daha bulunduğu gözetilerek yapılan devirlerin mal kaçırma amaçlı olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; 4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.