Logo

1. Hukuk Dairesi2024/88 E. 2025/163 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fiil ehliyetsizliği nedeniyle yapılan taşınmaz satışının iptali ve tescili davasında, satıcının işlem tarihinde fiil ehliyetine sahip olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Adli Tıp Kurumu raporu ile satıcının işlem tarihinde fiil ehliyetine sahip olmadığı tespit edilerek, ehliyetsizlikle yapılan işlemin yok hükmünde olması sebebiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/808 E., 2023/1493 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/36 E., 2022/41 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vasisi; Burdur Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/424 Esas sayılı dosyası ile davacı ...'ya vasi olarak atandığını, ...'nun bipolar ve demans (bunama) rahatsızlığından dolayı çeşitli hastanelerin psikiyatri servisinde yattığını, ağır ilaçlar kullandığını, kendisinin kandırılmaya çok müsait olup fiil ehliyetinin mevcut olmadığını, nitekim 2 ay Burdur Devlet Hastanesi Psikiyatri servisinde yattıktan sonra kendisine vasi atanmadan evvel 132 ada 12 parsel 10 nolu bağımsız bölümünü değerinin oldukça altında, vadeli olarak 175.000 TL'ye davalılara sattığını, dava konusu yeri davalıların 420.000 TL üzerinden satmak amacıyla internetten ilana koyduklarını, yapılan satış sözleşmesinin dilekçe ekinde mevcut olduğunu, ortada hem ehliyetsiz bir satış hem de açık bir gabin söz konusu olup 420.000 TL değerindeki evin 50.000 TL'si peşin 125.000 TL'si 1 yıl sonra ödeneceği vaadedilerek 175.000 TL ye satıldığını, ... 'un yerlisi olup kendisinin hastalığını birçok insan gibi davalıların da bildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile vesayet altına alınan ... adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında ...'nun 12.11.2020 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edilmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; dava dilekçesinde ileri sürülen hususların doğru olmadığını, davaya konu edilen daireyi ...'dan satın almalarına müteakip satın alma konusunda harici sözleşme yaptıklarını, bu harici sözleşmede belirtildiği şekliyle davalıların her birinin kendi hissesine düşen 25.000,00 TL (toplam 50.000,00 TL olmak üzere) yi ...'nun Burdur Merkez Mehmet Akif Ziraat Bankasındaki hesabına yatırdıklarını, harici sözleşmede belirtildiği üzere daireyi satan ...'ya da bakiye borçları için bono imzalayıp verdiklerini, bu haliyle ödeme günü geldiği zamanda ödemelerini yapacaklarını, iş bu haliyle varılan anlaşmaya göre harici sözleşmenin yapılmış olması ve bu sözleşmede belirtilen şartlar bağlamında karşı tarafa ilgili evrakların verilmesinin bu alışverişte iyi niyetli olduklarını ve dolayısıyla belirtildiği şekliyle dolandırmaya yönelik bir davranışları bulunmadığını gösterdiğini, bu bağlamda daireyi kendilerine satan ...'nun satış yapıldığı tarihte acil 50.000 TL'ye ihtiyacının bulunduğunu bu sebeple dairesini satma arzusunda olduğunu belirttiğini, davalıların almış oldukları dairenin oturulamaz, harabe şeklinde olduğunu, söz konusu dairenin bulunduğu binanın çok eski bir bina olduğunu, dairenin koşullarının iyileştirilmesi için çok fazla masraf yaptıklarını, yapılan tadilatla daireyi kullanılabilir hale getirdiklerini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla

; dosyaya celp ve ibraz edilen belge içerikleri, bilirkişi raporları, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Dördüncü Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun raporu ile miras bırakanın işlem tarihi olan 13.05.2019 tarihinde fiil ehliyetine haiz olmadığı anlaşılmış olup davacı tarafın gösterdiği hastahane kayıtlarının toplanıldığı, tanıklarının bu konuda dinlenildiği ve tüm bunların değerlendirildiği, en yetkili sağlık kurulu olan Adli Tıp Kurumundan aldırılan bilirkişi raporunun aynı yöndeki sonucuna göre murisin devir tarihinde ehliyetsiz olduğunun belirlenmesi karşısında yaptığı işlemin yok hükmünde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, dava konusu taşınmazın davalılara devri tarihinde ...'nun hukuki ehliyeti haiz olmadığı dosya kapsamı ve Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesi raporu ile belirlenmiş olup İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığından davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesi ile; Tapu Müdürlüğünce işlem sırasında satışı yapan tarafın/kişinin işlem yapmaya engel bir durumunun yokluğu bağlamında davranışları sebebiyle şüpheye düşmediği için sağlık kurulu raporu istenmediğini, Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 4.İhtisas Dairesinin 25.06.2021/4844 nolu, murisin fiil ehliyetine sahip olmadığı yönündeki raporunda özellikle"..........arada tam akıl sağlığı içinde olduğu (serbest ara devrelerden) oluşan rahatsızlığın mevcut olduğu....." hususunun belirtildiğini, bu halde muris ...'nun arada tam akıl sağlığı içinde olduğu dönemin bulunduğunun Adli Tıp Kurumu tarafından kabul edildiğini, muris ...'nun bankadan kredi çektiğini ve kredi çekebilmek için sözleşme imzaladığını, kredi veren banka şubesinin dahi muris ...'nun kredi çekebilme ehliyetinin bulunmadığı noktasında hiç bir tereddüdünün söz konusu olmadığını, tapu işleminin yapıldığı dönemde, devir işlemini yapan muris ... tam akıl sağlığı içinde olduğu için işlemi yapmaya Türkiye Cumhuriyetinin yetkili kıldığı Burdur Tapu Müdürlüğü yetkilisinin devri yapan murisin fiil ehliyetinin belirlenmesi için ilgili birime sevkini istemediğini, bu durumun Adli Tıp Kurumunun belirttiği şekliyle devri yapan murisin tam akıl sağlığı içinde serbest ara devrede olduğunu ortaya koyduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacı ...'nun adına kayıtlı çekişme konusu 132 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki mesken vasıflı 10 nolu bağımsız bölümünü 17.05.2019 tarihli satış işlemi ile davalılar ... ve ...'a eşit paylarla temlik ettiği, vasisi olarak atanan kızı Serap Özgündüz tarafından açılan davada ...'nun işlem tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığı ileri sürülerek tapu iptali ve tescil isteminde bulunulduğu, Mahkemece alınan Adli Tıp Kurumu 4.İhtisas Kurulunun 26.06.2021 tarihli raporunda ...'nun işlem tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığının bildirildiği, davacı ...'in yargılama aşamasında 12.11.2020 tarihinde ölümü üzerine mirasçı çocukları ... ve ... tarafından davaya devam edildiği anlaşılmaktadır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı 20.493,00 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.01.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.