Logo

1. Hukuk Dairesi2024/905 E. 2024/2066 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasında, Hazine vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Hazine vekilinin tescile konu taşınmazın değeri istinaf kesinlik sınırının altında kaldığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmadığı ve hükmün ferileri yönünden kararın istinafında hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1960 E., 2023/772 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Usulden Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gümüşhane Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/345 E., 2022/209 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ... ada 15 ve 132 ada1 parsel sayılı taşınmazın dedesi olan ... ... adına tespit ve tescil edildiğini, baba adı da kadastro yazımı sırasında yanlışlıkla ... olarak yazıldığını, dedesinin babasının adı ... olup köyünde ... Oğlu ... ... diye başka birisinin olmadığını, ancak taşınmazların dede ...'dan babası ...'ye, ondan da kardeşleri arasındaki rızai taksimde kendisine kaldığını, yine 130 ada 19 parsel sayılı taşınmazın doğusunda bulunan ve bu parselin için de kalan keşifte sınırlarını göstereceği bir kısım taşınmazın yol boşluğu olarak bırakıldığını, oysa zeminde yol olmadığı gibi yolun gideceği, ulaşacağı bir yer de olmadığını, köylünün kullandığı kadim yolun bu parselin güneyinde bulunduğunu ileri sürerek dava konusu 130 ada 15 parsel, 132 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, dava konusu 130 ada 19 parsel sayılı taşınmazın yanında yol olarak tespit harici bırakılan kısmının iptali ile bu parsele eklenmesine karar verilmesini istemiş; 01.11.2016 havale tarihli dilekçesi ile, bir kısım davalıların mirasbırakanı ... adına kayıtlı taşınmazların dava dilekçesinde yazılmadığını, her ne kadar dava dilekçesinde bahsedilmemiş ise de aynı yer 184 ada 24, 184 ada 30 ve 184 ada 35 parsel sayılı taşınmazların da kadastro sırasında adına tescil edilmesi gerekirken ... adına tespit ve tescil edildiğini belirterek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş; 28.03.2018 tarihli dilekçe ile ... mirasçılarının davaya dahil edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; tescil davasının makul sürede açılmadığını, kadastro çalışmalarının yapıldığı tarih ile dava tarihi arasında yirmi yıllık sürenin dolmadığını, kaldı ki çekişmeli taşınmazın yol vasfı taşımadığı kabul edilse dahi Hazineye ait yerlerden olduğunu ve zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalılar ..., ... ve ..., 07.10.2021 ve 29.11.2021 tarihli dilekçelerle, açılan davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.

Diğer davalılar cevap vermemiş, davalılar ... ve ... duruşmada davanın reddini savunmuş, davalı ... ise taşınmazların babasın ait olduğunu belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Gümüşhane Asliye Hukuk Mahkemesi 30.03.2022 tarih 2016/345 E., 2022/209 K. sayılı kararı ile; dava konusu 130 ada 15 parsel ve 132 ada 1 parsel sayılı taşınmazların evveliyatta davacının dedesine ve intikalen de babası ... ...'ya ait olduğu, onun ölümü ile de taksimen davacıya isabet ettiği, 184 ada 24 parsel, 184 ada 30 parsel ve 184 ada 35 parsel sayılı taşınmazların ... adına tescil edildiği, mirasçılar ile davacı arasında mutabakat yapıldığı ve o tarihten itibaren de davacının taşınmazları zilyetliğinde bulundurduğu, taşınmazların davacı tarafından kullanılmasına ilişkin herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı; yol olarak tespit harici bırakılan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 35,30 m2’lik kısmın ise davacıya ait 130 ada 19 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğu ve kadastro tespiti esnasında köy yolu olarak tescil harici bırakılmasına ilişkin işlemin hatalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı ... istinaf dilekçesinde; ikinci dilekçe ile dava konusu olmayan taşınmazların davaya dahil edildiğini, mahalli bilirkişilerin beyanlarının hatalı yazıldığını, dava konusu yerlerin babasına ait taşınmazlar olup davacının köyü terk ettiği ve kullanmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Davalı Hazine istinaf dilekçesinde; tescil isteği yönünden zilyetlik şartlarının oluşmadığını, aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 07.06.2023 tarih 2022/1960 E., 2023/772 K. sayılı kararı ile; davalı ...’nın istinaf başvurusunun süresinde olmadığı, davalı Hazine yönünden ise tescile konu taşınmazın değer itibariyle istinaf kesinlik sınırının altında kaldığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin istinafın ise belirtilen giderlerinden sorumlu tutulmadığı, hükmün ferileri yönünden kararı istinaf etmekte de hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; tescil isteği yönünden zilyetlik şartlarının oluşmadığını, ekonomik amaca uygun kullanımın olmadığını, dava değerinin 71.030,06 TL olduğunu, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kararın istinafında hukuki yararı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 341, 346/2 ve 352 inci maddeleri

3. Değerlendirme

Temyize konu ... köyünden 2006 yılında yapılan kadastro çalışmalarında yol olarak tespit harci bırakılan dava konusu 09.10.2021 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 35,30 m2 yerin dava tarihindeki değerinin 425,37 TL olduğu tespit edilmiştir.

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6 ncı maddesinde; "Kadastro mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarih ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir.'' hükmü düzenlenmiş olup nizalı taşınmaza ilişkin olarak kadastro tutanağı düzenlenmediğinden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6 ncı maddesinin somut olayda uygulama olanağının bulunmadığı da açıktır.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle, İlk Derece Mahkemesince yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı Hazine, davalı Köy Tüzel Kişiliği ile kabul beyanında bulunan davalılar ..., ..., ... haricindeki davalılardan tahsiline karar verildiği, davalı Hazine aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar verilmediği gözetildiğinde davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.