"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/42 E., 2022/62 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Kısmen Ret/Esastan Ret- Kabul- Husumet Yokluğundan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Iğdır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/246 E., 2018/404 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili, terditli mülkiyetin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın çekişmeli 109 ada 109 ve 110 parseller yönünden kabulüne, 109 ada 108 parsel yönünden ise reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından 109 ada 109 ve 110 parseller yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Hazinenin 109 ada 110 parsel yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine, 109 ada 109 parsel sayılı taşınmaza yönelik istinaf başvurusunun ise kabulü ile kararın kaldırılması suretiyle bu parsel yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... irsen intikal eden zilyetliğe dayalı olarak çekişmeli 109 ada 108, 109 ve 110 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tapu iptali ve tescili mümkün olmadığı takdirde mülkiyetin tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili aşamalarda sunduğu yazılı ve sözlü beyanlarında çekişmeli taşınmazların kamu yararı kararı uyarınca hizmet malı niteliğine büründüğü ve zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili, dava konusu taşınmazları kapsayacak biçimde DSİ tarafından 1980 yılında kanal geçirildiğini, taşınmazın fiilen kanal niteliği aldığı tarih göz önüne alındığında dava açılması için kanunda belirlenen sürelerin dolduğunu, taşınmazların kamu emlakine dönüştüğünü ve özel mülkiyete konu edilemeyeceğini belirterek davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının çekişmeli 109 ada 109 ve 110 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde el atma tarihi itibariyle oluştuğu, ancak taşınmazın kanal vasfıyla kamu hizmet malına dönüştüğü gerekçesiyle 109 ada 109 parsel sayılı taşınmazın, 07.06.2018 tarihli ekli krokili fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 415,57 metrekarelik bölümü ile 109 ada 110 parsel sayılı taşınmazın (D) harfi ile gösterilen 751,32 metrekarelik kısmının kamulaştırmasız el atma tarihi itibariyle mülkiyet hakkının davacı adına tespitine, çekişmeli 109 ada 108 parsel yönünden ise ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, dava konusu taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu için tescil harici bırakıldığını, taşınmazların sulama kanalının etrafında olmasının tarım arazisi vasfında olduğu yönünde bir sonuç çıkarmadığını, taşınmazların dava tarihinden önce yakın zamanda işlenmeye başladığını, kamu malına dönüşen bu yerlerin zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, bilirkişi raporlarından aleyhe olan hususları kabul etmediklerini belirterek yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne yönelik hükmün kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf konusu 109 ada 110 parsel sayılı taşınmazın çekişmeli bölümü üzerinde davacı lehine 4721 TMK’nun 713/1 inci, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve devam eden maddelerinde düzenlenen kazandırıcı zamanaşımı zilyetlikle edinim koşullarının davacı yararına oluştuğu; ancak fiili durum itibariyle taşınmazın su kanalı niteliğinde olduğu belirlenerek ilk derece mahkemesince mülkiyetin tespiti kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği, 109 ada 109 parsel yönünden ise; taşınmazın dava dışı Abdülbahri Kaçmaz adına tapuda kayıtlı olduğu, tapu iptal ve tescil davasının tapu maliklerine karşı açılması gerektiği, taşınmazın dava açıldığı tarihte davalı mülkiyetinde olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince bu parsel yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne hükmedilmesinin isabetli olmadığı gerekçesiyle kararın kaldırılması ve yeniden hüküm kurulması suretiyle;
Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine,
1.109 ada 109 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın husumet yokluğundan reddine,
2.109 ada 110 parsel sayılı taşınmazın 07.06.2018 tarihli ekli krokili fen bilirkişi raporunda (D) harfi ile gösterilen 751,32 metrekarelik kısmının kamulaştırmasız el atma tarihi itibariyle mülkiyet hakkının davacı adına tespitine,
3.109 ada 108 parsel yönünden davanın ispat edilememiş olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, hakkında istinaf başvurusunun reddine hükmedilen çekişmeli 109 ada 110 parsel sayılı taşınmaz yönünden istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekerrür ile bu parsele yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili ile terditli mülkiyetin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713' üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14'üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Iğdır ili, ... ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro tespiti sırasında 109 ada 108 parsel sayılı taşınmaz Kanal vasfıyla Hazine adına tespit edildikten sonra hükmen aynı vasıfla 2/8 pay oranında dava dışı ..., 6/8 pay oranında ise Hazine adına, 109 ada 109 parsel sayılı taşınmaz Kanal vasfıyla Hazine adına tespit edildikten sonra hükmen aynı vasıfla dava dışı .... adına tescil edilmiş, 109 ada 110 parsel sayılı taşınmaz ise Kanal vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, askı ilan süresi içerisinde açılan dava sonucunda hükmen tespit gibi tapuya tescil edilmiştir.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Somut olayda temyize konu 109 ada 110 parsel sayılı taşınmazın çekişmeli bölümü üzerinde, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının taşınmazın kamu emlakine dönüştüğü tarihten evvel
oluştuğu, ne var ki bu taşınmazın kanal vasfıyla kamu malı niteliği kazandığı, bu nedenle yazılı şekilde mülkiyetin aidiyetinin tespitine hükmedilmesinin isabetli olduğu görülmüştür.
4. Hal böyle olunca temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.