"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/552 E., 2023/687 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ile beyanlar hanesine şerh düşülmesi istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16.01.2018 tarih, 2017/4268 Esas, 2018/42 Karar sayılı kararı ile karar bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili, Osmaniye ili, Kadirli ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 8, 152 ada 2 ve 3, 166 ada 87 ve 167 ada 3 parsel sayılı taşınmazların kök mirasbırakan ...'dan geldiği gerekçesiyle kadastro tespitinin davacılar ile davalılar ..., ... ve diğer davalıların mirasbırakanı ... adına yapıldığını, ancak kök mirasbırakanın oğlu ve kendi babaları olan ... tarafından taşınmazların imar ve ihya edilmek suretiyle tarla haline getirildiğini, 166 ada 87 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 2 adet ahşap evin de kendi mirasbırakanları ... tarafından yapıldığını ileri sürerek, taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. DAVALI
Bir kısım davalılar vekilleri, iddianın doğru olmadığını belirterek, davanın reddini istemiş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.05.2015 tarih, 2011/110 Esas, 2015/324 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazların kök mirasbırakan ...’dan geldiği, yalnız davacıların mirasbırakanı tarafından değil tüm kardeşlerin birlikte taşınmazları imar ve ihya ettikleri, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16.01.2018 tarih, 2017/4268 Esas, 2018/42 Karar sayılı kararı ile; davanın reddine ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı ancak çekişmeli 166 ada 87 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2 adet ahşap evin davacıların mirasbırakanı ... tarafından mı yaptırıldığı yoksa kök mirasbırakandan mı kaldığı hususunun değerlendirilmediği, ayrıca bir kısım davalı lehine dazla vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığı gerekçesi ile karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu 166 ada 87 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 50 yaşlarındaki A harfi ile gösterilen yığma duvar ile çinko kaplamalı kargir yapı ve (B) harfi ile gösterilen 50 yaşlarındaki biriket ile yığma olarak inşa edilmiş çinko kaplamalı boyasız ve sıvasız ahır mahiyetindeki kargir yapının davacıların mirasbırakanı ... tarafından yaptırıldığı anlaşıldığından tapu iptal ve tescil isteminin reddine, dava konusu 166 ada 87 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki A ve B harfi ile gösterilen yapıların davacıların mirasbırakanı ... tarafından yaptırıldığının 3402 sayılı Kadastro Kanunun 19/2. maddesi uyarınca beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddine ilişkin önceki kararın kesinleştiğini, yeniden karar verilmesinin doğru olmadığını, Mahkemenin 26.05.2015 tarihli kararı ile hükmün ferilerinin, vekalet ücreti ile giderin kesinleştiğini, Mahkemece beyanlar hanesine ilişkin talep kabul edilmesine rağmen davanın reddine karar verildiğini, bozma kararından sonra yapılan masrafların davacılar tarafından yapıldığını ve taşınmaz üzerindeki muhdesatların beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verildiğini, lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edildiğini belirterek, kararın bozulmasını, aksi halde düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile beyanlar hanesine şerh düşülmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi ile 19 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2.Hemen belirtmek gerekir ki, temyizen incelenen kararın, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu; özellikle, 26.05.2015 tarihli kararda da nispi vekalet ücretine hükmedildiği, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin bozma kapsamına alındığı ve Mahkemece bozmaya uyularak bu kez hükümle birlikte kendilerini vekille temsil ettiren davalılar ..., ..., ... (Av. ...) ile ...'nın dava konusu taşınmazlardaki paylarına taşınmazların dava tarihindeki değerine göre isabet eden miktar üzerinden karar tarihindeki tarifeye göre nispi vekalet ücretine takdir edildiği gözetildiğinde vekalet ücreti yönünden davacılar yararına usuli kazanılmış hak koşullarının oluşmadığı anlaşılmakta olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde tapu iptal ve tescil talebine ve davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği gözetildiğinde eldeki davada hükmün belirtilen özellikleri taşımadığı açıktır. Şöyle ki, Mahkemece bozma kararına uyularak tapu iptal ve tescil isteminin reddine, dava konusu 166 ada 87 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki A ve B harfleri ile gösterilen yapıların davacıların mirasbırakanı ... tarafından yaptırıldığı anlaşıldığından anılan yapıların davacıların mirasbırakanı ... tarafından yaptırıldığının 3402 sayılı Kadastro Kanunun 19/2. maddesi uyarınca beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş olmasına rağmen hüküm kısmında davanın reddine karar verilerek kısa karara çelişkili ve 6100 Sayılı HMK’nun 297/2. maddesi hükmüne aykırı olarak gerekçeli karar oluşturulmuştur. Diğer taraftan, beyanlar hanesine yönelik verilen kararın mülkiyet hakkına yönelik olmayıp, dava konusu taşınmazdaki kullanım hakkının belirlenmesi ve tapunun beyanlar hanesine işlenmesine ilişkin olduğu gözetilerek, davacılar yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru olmamıştır.
4. Ne var ki, anılan bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Mahkeme hükmünün (1) numaralı fıkrasının A bendi hükümden çıkartılarak yerine A bendi olarak "Davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE”, hükmün 5. fıkrası hükümden tamamen çıkarılarak yerine 5. fıkra olarak “Taraflarca yapılan toplam 8200,30 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 24,53 TL’sinin davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine, davacı ve davalı tarafından yapılan bakiye yargılama giderinin davacı ve davalı taraf üzerinde bırakılmasına” ve hükmün 8. fıkrası olarak “Davacılar vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacılara verilmesine” cümlelerinin yazılmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
24.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.