Logo

1. Hukuk Dairesi2025/1010 E. 2025/1326 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, eşinin vekaleten yaptığı taşınmaz satışında davalı tarafından hileye maruz kaldığını iddia ederek tapu iptali ve tescil ile ipoteklerin kaldırılmasını talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının satış iradesinin varlığı ve taşınmazların iradi olarak temlik edildiği, satış bedelinin ödenmemiş olmasının tek başına tapu iptali için yeterli olmadığı, davacının Türk Borçlar Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca akdi fesih veya ihtirazi kayıt yoluna başvurmaması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2027 E., 2023/1234 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ulukışla Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/184 E., 2022/236 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının eşi ...'ın davacı adına dava dışı ... ile 22.06.2020 tarihinde yaptığı sözleşme kapsamında davacının maliki olduğu Niğde ili Ulukışla ilçesi ... köyünde bulunan 153 ada 141,142 ve 168 parsel sayılı taşınmazların 145.000,00 TL karşılığında satılmasının kararlaştırıldığını; sözleşmede, satış bedeli ödeninceye kadar Adana ili Pozantı ilçesi ... mahallesinde bulunan 4 ada 26 parselde kayıtlı dairenin teminat olarak davacının eşine devredileceğinin belirtildiğini, 25.06.2020 tarihinde satış işlemleri için tapuya gidildiğinde dava dışı ... adlı şahsın yönlendirmesi sonucunda söz konusu taşınmazların davacının eşi tarafından vekaleten davalı ... Yem Hayvancılık Narenciye Nakliyat ve Ticaret Limited Şirketine satış suretiyle temlik edildiğini, sözleşmede teminat olarak kararlaştırılan 4 ada 26 parselde kayıtlı dairenin de davacının eşine temlik edildiğini, buna karşılık taraflar arasındaki sözleşmede satış bedeli olarak belirlenen 145.000 TL'nin ödenmediğini, davalı tarafın davacının vekili olan eşini aldatarak henüz inşaatı tamamlanmamış bir daire karşılığında hile ile davacıya ait taşınmazların sahibi olduğunu, temlikten kısa süre sonra dava konusu taşınmazların üzerine ipotek tesis edildiğini belirterek davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini ve taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki anlaşma kapsamında taşınmaz bedelinin satıştan sonra 15 gün içerisinde ödeneceğinin ve bu süreçte 4 ada 26 parselde kayıtlı dairenin teminat olarak verileceğinin kararlaştırıldığı, anlaşma doğrultusunda dava konusu taşınmazların ve teminat olarak verilen taşınmazın temlik edildiği, taraflar arasındaki işlemin vadeli satış niteliğinde olduğu ve satış bedelinin ödenmemesinin hile olarak nitelendirilemeyeceği, dolayısıyla bu durumun tapu iptal ve tescile imkan tanımayacağı, bu kapsamda davacının çekişme konusu taşınmazların temlikinde hileye maruz kaldığı iddiasını kanıtlayamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; satış bedelinin satış sözleşmesinin asli unsurlarından olduğu, ancak satış bedelinin ödenmemiş olmasının tek başına tapu kaydının iptali nedeni olmayacağı, eldeki davada davacı tarafın satış iradesinin bulunduğu, dava konusu taşınmazların iradi olarak temlik edildiği, uyuşmazlığın satış bedelinin ödenmemesinden kaynaklandığı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 246. maddesi delaletiyle 235. maddesi hükmü uyarınca satış bedelinin ödenmemesi halinde akdi feshederek satışa konu şeyin geri alınması hakkı saklı tutulmadıkça veya bu konuda bir ihtirazi kayıt dermeyan edilmedikçe satılan şeyin istirdatının, bir başka deyişle iptal ve tescilinin istenemeyeceği ancak satıştan kaynaklanan alacağın talep edilebileceği, bu kapsamda İlk Derece Mahkemesince iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Davacı vekili temyiz dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesi kararının eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayandığını ileri sürmüş ve taraflar arasındaki 22.06.2020 tarihli sözleşme kapsamında dava konusu taşınmazların devredilmesine rağmen satış bedelinin ödenmediğini, davalı şirketin hileli davranışlarla davacının üç adet taşınmazını temlik alarak karşılığında henüz inşaatı tamamlanmamış bir daireyi teminat adı altında temlik ettiğini, tapuda gerçekleştirilen işlemlerin davacının eşi olan vekilin davalı tarafça aldatılması sonucunda gerçekleştiğini, dava konusu taşınmazlar üzerinde dava dışı şirketler lehine ipotek konulduğunu, teminat olarak verilen daire ile dava konusu taşınmazların değeri arasında açık bir orantısızlık bulunduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının kayden maliki olduğu 153 ada 141, 142 ve 168 parsel sayılı taşınmazları Ulukışla Noterliği'nin 26.02.2019 tarih ve 272 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil kıldığı eşi ... aracılığıyla 03.07.2020 tarihli satış akdiyle davalıya temlik ettiği anlaşılmaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.