"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/299 E., 2024/498 K.
Mahkemece bozma kararına uyularak verilen karar davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda 06.05.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar vekili Avukat .... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; ortak mirasbırakanları ...'un 2054 ada 4 parsel (eski 540 parsel) sayılı taşınmazdaki payını torunu olan davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar; oldukça varlıklı birisi olan mirasbırakanın değeri diğerlerinden daha düşük olan birlikte yaşadıkları eski ev ve bahçesini minnet duygusu ile kendilerine devrettiğini, mirasbırakanın davacılardan mal kaçırmasını gerektirir bir neden olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.09.2022 tarihli ve 2020/274 Esas, 2022/397 Karar sayılı kararı ile; paylaştırma yapıldığının ispatlanamadığı, mirasbırakanın mal varlığının büyük bir kısmını davalılara temlik ettiği, taşınmaz satmaya ihtiyacının olmadığı, sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunmadığı, her ne kadar davalılar taşınmazın bakım karşılığı minnet duygusuyla devredildiğini savunmuş iseler de tanık beyanlarında mirasbırakan ve eşine belirli dönemlerde davalıların annesi dava dışı ... tarafından bakıldığının belirtildiği, davalıların bakıp gözettiğinin kanıtlanamadığı, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı ile muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 10.01.2023 tarihli ve 2022/3082 Esas, 2023/56 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 05.03.2024 tarihli ve 2023/916 Esas, 2024/1786 Karar sayılı kararı ile ; " ....Somut olayda, dinlenen tanık beyanlarından mirasbırakanın, oğlu ... (davalıların babası) ile aynı otobüs firmasında çalıştıkları, kazançlarının ortak olduğu, 1999 yılına kadar mirasbırakan ile oğlu ...'in taşınmazda altlı üstlü oturdukları, daha sonra mirasbırakanın eşi ile birlikte İlyasköy'deki evlerinde yaşamaya başladığı, bu süreçte kendisine yakın olan torunu davalı ...'in sık sık gelip gidip ilgilendiği, kalp hastası olan mirasbırakana eşinin ölümünden sonra ölene dek davalılar tarafından bakıldığı, mirasbırakanın diğer çocukları ile arasının iyi olduğu, onlardan mal kaçırmasını gerektirecek bir nedenin bulunmadığı, davanın kabulü halinde ileride hak sahibi olacak mirasçılardan ..,... ve ...'ün taşınmazın davalılara bakım karşılığı devredildiğine, tüm mirasçıların da devre ilişkin bilgi ve rızalarının olduğuna, muvazaanın bulunmadığına yönelik beyanda bulundukları, geride pek çok taşınmazının kaldığı, bedelsizliğin tek başına muvazaanın varlığını göstermeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde mirasbırakanın taşınmazını bakım karşılığı minnet duygusu ile davalılara temlik ettiği, temlikte mirastan mal kaçırma amacının bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. " gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık beyanlarında belirtildiği üzere mirasbırakanın, oğlu ... (davalıların babası) ile aynı otobüs firmasında çalıştıkları, kazançlarının ortak olduğu, 1999 yılına kadar mirasbırakan ile oğlu ...'in taşınmazda altlı üstlü oturdukları, daha sonra mirasbırakanın eşi ile birlikte İlyasköy'deki evlerinde yaşamaya başladığı, bu süreçte kendisine yakın olan torunu davalı ...'in sık sık gelip gidip ilgilendiği, kalp hastası olan mirasbırakana eşinin ölümünden sonra ölene dek davalılar tarafından bakıldığı, mirasbırakanın diğer çocukları ile arasının iyi olduğu, onlardan mal kaçırmasını gerektirecek bir nedenin bulunmadığı, davanın kabulü halinde ileride hak sahibi olacak mirasçılardan ...,..ve ...'ün taşınmazın davalılara bakım karşılığı devredildiğine, tüm mirasçıların da devre ilişkin bilgi ve rızalarının olduğuna, muvazaanın bulunmadığına yönelik beyanda bulundukları, geride pek çok taşınmazının kaldığı, bedelsizliğin tek başına muvazaanın varlığını göstermeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde mirasbırakanın taşınmazını bakım karşılığı minnet duygusu ile davalılara temlik ettiği, temlikte mirastan mal kaçırma amacının bulunmadığı kanaatine varılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesi ile; dava dilekçesinde ve aşamalarda ileri sürdüğü iddialarını yineleyip yapılan temliki işlemin kız çocuklarından mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu hususunun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığını, temlik edilen malın tüm malvarlığına oranının makul sayılabilecek sınırda olmadığını, bedeller arasında fahiş fark bulunduğunu, murisin bakımının tüm mirasçıları tarafından yapıldığı hususunun dinlenen tanık beyanları ile ortaya konulduğunu, murisin minnet duygusu ile hareket ettiğinin kabulü halinde dahi minnet duygusunun muhatabının davalılar olmadığını, onların anneleri ... olduğunu, ancak murisin ...'ya değil, davalı erkek torunlarına devir işlemi yaptığını, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü halinde ileride hak sahibi olabilecek mirasçılarının beyanlarının hükme esas alınmasının hukuki bir izahının olmadığını, davalı tanıklarının yönlendirme ile gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduklarını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalılar lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden de kararın bozulması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1929 doğumlu mirasbırakan ...'un 05.10.2019 tarihinde öldüğü, geride mirasçıları olarak çocukları davacılar....,..., dava dışı ...,...,...,, kendisinden önce ölen oğlu ...'den torunları davacılar ...,...,...,...,,, ve ... ile kendisinden önce ölen oğlu ....'ten torunları davalılar ...,...ve ...'in kaldığı, murisin 540 (imar sonrası 2054 ada 4) parsel sayılı taşınmazındaki 1/2 payını 08.03.2012 tarihinde davalılara eşit şekilde satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davalılar vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.