"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1857 E., 2023/2250 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/208 E., 2023/441 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; babası ...'in Karaman ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesi 3159 ada 1 parsel, 3161 ada 1 ve 3 parsel, 3162 ada 1 ve 2 parsel, 3160 ada 4 parsel sayılı taşınmazların gerçek maliki olduğunu, davalı amcasının bu taşınmazları ölen babası ...'tan ev yapacağım diyerek devraldığını, ancak ev yapmadığı gibi arsaları da tekrar kendilerine devretmediğini, davalının 3160 ada 4 parsel, 3162 ada 1 ve 2 parsel, 3161 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazları 3. kişilere satarak tapuda devrettiğini, 3159 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise imar planında park alanı olarak göründüğünden bu arsayı satamadığını, babası ... hayattayken bu konuyla ilgili Karaman Belediye Başkanlığına 04.05.1990 tarihinde dilekçe verdiğini, verdiği dilekçede Karaman ili, ... Mahallesi 68 ada 16 parselin yarısının, 68 ada 14 parselin ise tamamının kendisine ait olduğunu belirttiğini, daha sonra bu alanda İmar Kanunu 18. madde uygulaması yapıldığından parsel numaralarının değişerek şimdiki halini aldığını, bu konuyla ilgili davalı amcası ile görüştüğünde arsaları başkalarına sattığını ve ne arsaları ne de bedellerini iade etmeyeceğini söylediğini ileri sürerek tapuda halen davalının hissedar olduğu 3159 ada 1 parselde babasından kendisine düşen miras payı oranında davalının tapusunun iptali ile kendi adına tesciline, davalının devrettiği 3161 ada 1 ve 3 parsel, 3162 ada 1 ve 2 parsel, 3160 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarda ise babası ...'tan kendisine düşen miras payı oranında taşınmaz bedellerinin davalıdan alınarak kendisine verilmesine, bu bedellere dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 29.05.2023 havale tarihli beyan ve ıslah dilekçesinde özetle; müvekkilinin 3/16 miras payına sahip olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve artırım hakları saklı kalmak kaydıyla tapuda halen davalının hissedar olduğu 3159 ada 1 parseldeki davalı hissesi müvekkilin babası ...'e ait olduğundan müvekkilin babasından kalan 3/16 miras hisse payı oranında davalının tapusunun iptali ile müvekkil adına tesciline, tapu iptal ve tescil talepleri kabul görmez ise Karaman ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesi, 3159 ada 1 parseldeki davalı hissesi müvekkilinin babası ...'e ait olduğundan babasından düşen 3/16 miras hisse payı oranında 80.662,24 TL taşınmaz bedelinin davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, bu bedele dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davalının devrettiği Karaman ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesi, 3161 ada 1 ve 3 parsel, 3162 ada 1 ve 2 parsel, 3160 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar müvekkilin babası ...'e ait olduğundan babasından düşen 3/16 miras hisse payı oranında; 3160 ada 4 parsel için 48.825 TL; 3162 ada 1 parsel ve 3162 ada 2 parsel için 132.168,75 TL, 3161 ada 1 parsel için 98.437,50 TL, 3161 ada 3 parsel için 49.218,75 TL taşınmaz bedellerinin davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, bu bedellere dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin, varlığını iddia ettiği inanç sözleşmesindeki “kişisel hakka” dayandırdığını, devredilen taşınmazlara ilişkin tazminat talebine yönelik dava hakkının da on yıllık süreye tabi olduğunu, inanç konusu olan taşınmazların inanılanda kalması halinde de davacının taleplerinin yine 10 yıllık süreye tabi olduğunu ve bu 10 yıllık sürenin, taşınmazın davalı tarafından kendisine verileceği ümit ve inancını kaybettiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağını, davacının 3159 ada 1, 3161 ada 1 ve 3 parsel, 3162 ada 1 ve 2 parsel, 3160 ada 4 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin miras payı oranındaki tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının, Karaman ili Merkez ilçesi ... Mahallesi, 3159 ada 1 parsel, 3161 ada 1 ve 3 parsel, 3162 ada 1 ve 2 parsel, 3160 ada, 4 parsel sayılı taşınmazların gerçek malikinin babası ... olmasına rağmen, ev yapacağı gerekçesi ile davalı tarafından babasından devir alındığını, ev yapılmaması nedeni ile babasına iade edilmediğine yönelik iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, davacının bu iddialarını yazılı delil ile ispat etmek zorunda olduğunu, söz konusu taşınmazların ilk malikinin davalı olduğunu, davalının yurt dışında yaşaması nedeni ile idare edilmek üzere inançlı işlemle davacının murisine devredildiğini, bir müddet sonrada davacı murisi tarafından gerçek malik olan davalıya iade edildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tapu iptali ve tescili talep edilen taşınmazların imar öncesi Karaman ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesi 68 ada 14 numaralı parselde kayıtlı olduğu, tam hisse ile davacı murisi ...'e ait iken, davacı murisi tarafından 15.05.1990 tarihinde 650.000,00 TL bedel karşılığı davalıya satıldığı, davacı iddiası gibi inşaat yapımı için temlik ya da sözleşme şerhinin tapu kayıtlarında bulunmadığı, taşınmazın imar planına dahil edilmesi ile dava konusu parsel numaralarını aldığının tapu kayıtlarından anlaşıldığı, davacı tarafça murisi ile davalı arasındaki inşaat karşılığı devri ispatlar her hangi bir yazılı delil sunulamadığı gibi tapu devrinin bedel karşılığında yapıldığının şerh edildiği, bu doğrultuda davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının miras payına hasren dava açtığı, terekeye döndürme isteminin bulunmadığı, çekişmeli taşınmazların ise dava tarihinde mirasçı olmayan üçüncü kişi adına kayıtlı olduğu, davacı dışında başkaca mirasçıların da bulunduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğu, murise teban kayıt maliki üçüncü kişiye karşı inançlı işlem hukuki nedenine dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, eldeki davanın bu nedenle reddi gerekirken yazılı olduğu gerekçe ile reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp kararın gerekçesi değiştirilerek yeniden hüküm tesis etmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davalıya karşı alacak hakkına sahip olup kendi alacak miktarı üzerinde kendi başına hareket edebilir durumda olduğunu, hal böyle iken davanın mirasçılar tarafından elbirliği ile açılması gerektiğinden bahisle ret kararı verilmesinin hukuk ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin kardeşi ...'in davalının damadı olduğunu, bu durumda davalının damadı yönünden taraf teşkili aramanın müvekkilinin hak aramasını engelleyeceğini, kabul anlamında olmamakla birlikte Mahkeme, mirasçıların davaya katılımını ya da muvafakatlarını arıyorsa muvafakat ya da terekeye temsilci atanması için taraflarına süre verilmesi gerektiğini, eldeki davada haklılığının sabit olduğunu, hem davalı hem de davalının eşinin kollukta ve savcılıkta verdikleri ifadelerde müvekkilinin babası ...’e ait olan arsaların davalı üzerine kayıtlı olduğunu, bu arsaların gerçekte müvekkilinin babasına ait olduğunu açıkça beyan ve itiraf ettiklerini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ve tapu kayıtlarıyla sabit olduğu üzere müvekkilinin babasına ait olan ve müvekkiline miras hakkı iade edilmesi gereken arsaların başkalarına satılarak müvekkilinin hakkının zayi edildiğini, dosyada dinlenen tanıklar ... ve ... 'in beyanlarında dava konusu arsaların muris ...'e ait olduğunu, davalının bu arsaları kendilerine vermediğini beyan ettiklerini, Mahkemenin inanç sözleşmesinin yazılı delille ispat şartına bağlı olduğu yönündeki gerekçesi, davalının ikrarı ve taraflar arasındaki yakın akrabalıktan kaynaklı manevi imkansızlık nedeniyle hukuka aykırı olduğu gibi davalının karakol ve savcılık ifadesi ikrar mahiyetinde görülmese dahi yazılı delil başlangıcı vasfını haiz olduğunu, bu durumda yazılı delil başlangıcı kabul edildiğinde davanın tanık dahil yan delille ispatlanabileceğinin emsal kararlarda istikrarlı şekilde belirtildiğini, davanın esas yönünden kabulü gerektiği gibi dava dilekçesinde deliller kısmında yemin yer aldığını, bu durumda Mahkemenin yemin delilini hatırlatması gerekirken doğrudan davayı reddetmesinin hukuk ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının babası olan ...'in 15.06.2000 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak dava dışı ... ve çocukları davacı ..., dava dışı ..., dava dışı ... ve dava dışı ...'ın kaldığı, ...'in de 27.04.2024 tarihinde öldüğü, davalının ise davacının amcası olduğu, Karaman ili, Merkez ilçesi ... Mahallesinde bulunan 68 ada 14 parsel sayılı taşımaz ... adına kayıtlı iken, 15.05.1990 tarih ve 1838 yevmiye numaralı işlem ile davalı ...'e satış yoluyla temlik edildiği, taşınmaz imar uygulaması neticesinde 3159 ada 1, 3161 ada 1 ve 3, 3162 ada 1 ve 2, 3160 ada 4 parsellere ifraz edildiği, 3159 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise 456/2172 hissesi ile davalı ... adına kaydedildiği, 3161 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ... adına kayıtlı iken 18.07.2008 tarih tarih ve 7669 yevmiye numaralı işlem ile ... satış yoluyla temlik edildiği, onun tarafından da 24.02.2010 tarih ve 2558 yevmiye numaralı işlem ile dava dışı 3. kişi ... 'e satış yoluyla devredildiği, 3161 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ... adına kayıtlı iken aynı akitle dava dışı ...'e satış yoluyla temlik edildiği, onun tarafından da 24.08.2021 tarih ve 25228 yevmiye numaralı işlemle dava dışı 3. kişi ... İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi'ne satış yoluyla devredildiği, 3162 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar davalı ... adına kayıtlı iken 04.09.2006 tarih ve 8364 yevmiye numaralı işlemle 1/2'şer hisse ile dava dışı ... ve ...'e satış yoluyla temlik edildiği, 3162 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların 06.02.2009 tarihli tevhit işlemi ile 3162 ada 15 parsel olduğu, 3162 ada 15 parsel üzerinde 26.07.2021 tarihinde kat irtifakı tesis edilerek 3162 ada 15 parselde 1, 2 ve 3 numaralı bağımsız bölümlerin oluştuğu, 1 nolu bağımsız bölümün dava dışı 3. kişi ..., 2 nolu bağımsız bölümün dava dışı 3. kişi ..., 3 nolu bağımsız bölümün ise 1/2'şer hisse ile dava dışı ... ve ... adına kayıtlı olduğu, 3160 ada 4 parsel sayılı taşınmaz davalı ... adına kayıtlı iken 27.12.2007 tarih ve 12674 yevmiye numaralı işlemle dava dışı ...'a, onun da 13.08.2013 tarih ve 14961 yevmiye numaralı işlemle dava dışı ...'a satış yoluyla devrettiği anlaşılmıştır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.