"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/139 E., 2023/7 K.
Mahkeme kararı davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Eşme ilçesi, ... köyünde bulunan 124 ada 1, 2, 3, 4, 5, 135 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların mera vasfında olmalarına rağmen şahıslar adına tespit edildiğini ve vergi kaydı bulunduğunu belirterek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mera olarak sınırlandırılmalarını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde; 124 ada 2 parsel sayılı taşınmazda satın alma yoluyla uzun süredir zilyet olduğunu, taşınmazın tarım arazisi olup vergi kaydı bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Eşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.07.2014 tarihli ve 2005/289 Esas, 2014/234 Karar sayılı kararı ile çekişmeli 124 ada 5 parsel sayılı taşınmaz dışındaki taşınmazların mera vasfında olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 124 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera olarak tesciline diğer parsellere yönelik davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 04.03.2019 tarihli ve 2016/6547 Esas, 2019/1373 Karar sayılı kararıyla; 135 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hüküm onanmış, 124 ada 1, 2, 3, ve 4 parsel sayılı taşınmazlara yönelik yapılan araştırmanın eksik olduğu belirtilerek hava fotoğraflarından ve komşu parsel tutanak ve dayanaklarından da yararlanılmak sureti ile taşınmazlarla ilgili mera ve zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Eşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2020 tarih ve 2020/112 Esas, 2020/170 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın 2017 tarihi itibariyle Uşak ili, Merkez ilçesine tescilli olduğu belirtilerek yetkisizlik kararı verilmiş, dosya Uşak Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
Uşak 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ... tarafından dayanak konusu yapılan 1937 yılına ait 79 tahrir numaralı vergi kaydının üç yönü itibariyle 125 ada 1 parsele uyduğu, mahalli bilirkişi beyanlarına göre taşınmazın en evvelinden beridir mera olarak hayvan otlatılmak amacıyla kullanıldığı, üzerinde tarımsal faaliyet yürütüldüğüne ilişkin emareye rastlanmadığı, toprak yapısı ve bitki örtüsü bakımından değerlendirildiğinde taşınmazın mera vasfını taşıdığı, ziraat bilirkişi heyetince de bu yönde değerlendirme yapıldığı ve bu hususun hava fotoğrafları ile de desteklendiği, 124 ada 1 parsel sayılı taşınmazın köy yerleşim alanı içerisinde bulunduğu, etrafında köylülere ait damların ve cami yerleşkesinin bulunduğu, üzerinde uzun süredir tarımsal faaliyet yürütüldüğüne ilişkin iz ve emarelerin bulunduğu, toprak yapısı ve bitki örtüsü bakımından komşu mera parseli ile ayrıldığı, üzerinde kendiliğinden biten ve boylanabilen çayır vasıflı bitki örtüsünün ve davalılar tarafından dikildiği anlaşılan meyve ağaçlarının bulunduğu, davalılar tarafından uzun süredir ve halihazırda mevsimlik sebze ekilip-dikilmek suretiyle kullanıldığı, mera parseli ile arasında yüksek kot farkı ile oluşan doğal sınır ile insan eli ile oluşturulmuş ve halk arasında "harım" adı verilen dikenli yapı ile ayrıldığı, davalıların dayanağı olan 1937 yılına ait 113 tahrir numaralı arazi kaydının mevkisi, vasfı ve üç hududu itibariyle taşınmaza uyduğu, hava fotoğraflarının yorumlanmasına ilişkin bilirkişi raporundan da taşınmazın uzun yıllardır tarımsal faaliyet amacıyla kullanıldığının anlaşıldığı, taşınmazın mera vasıflı olmadığı, meradan açılmak suretiyle de oluşturulmadığı; 124 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili yapılan değerlendirme neticesinde taşınmazın köy yerleşim alanı içerisinde bulunduğu, etrafında köylülere ait damların ve cami yerleşkesinin bulunduğu, üzerinde uzun süredir tarımsal faaliyet yürütüldüğüne ilişkin iz ve emarelerin bulunduğu, toprak yapısı ve bitki örtüsü bakımından komşu mera parseli ile ayrıldığı, üzerinde kendiliğinden biten ve boylanabilen çayır vasıflı bitki örtüsünün bulunduğu, davalılar tarafından uzun süredir ve halihazırda mevsimlik sebze ekilip-dikilmek suretiyle kullanıldığı, mera parseli ile arasında yüksek kot farkı ile oluşan doğal sınır ile insan eli ile oluşturulmuş ve halk arasında "harım" adı verilen dikenli yapı ile ayrıldığı, davalıların dayanağı olan 1937 yılına ait 110 tahrir numaralı arazi kaydının taşınmazın kuzey kısmına mevkisi, vasfı ve üç hududu itibariyle uyduğu, yine davalılar tarafından dayanak yapılan 22.03.1969 tarihli harici satış senedinin de mevkisi, vasfı ve hudutları itibariyle dava konusu taşınmazın güney kısmına uyduğu, hava fotoğraflarının yorumlanmasına ilişkin bilirkişi raporundan da taşınmazın uzun yıllardır tarımsal faaliyet amacıyla kullanıldığının anlaşıldığı, taşınmazın mera vasıflı olmadığı, meradan açılmak suretiyle de oluşturulmadığı, 124 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar ile ilgili yapılan değerlendirme neticesinde taşınmazlar ile mera parseli olan 1 parsel sayılı taşınmaz arasında yapay ya da doğal ayırt edici sınırın bulunmadığı, taşınmazların mera parseli ile aynı bitki örtüsü ve toprak yapısına sahip genel olarak kayalık vaziyette olduğu, taşınmazlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde bir tarafının kadastral yol, üç tarafının ise mera parseli ile çevrili olduğu, üzerinde tarımsal faaliyet yürütüldüğüne ilişkin emareye rastlanmadığı, taşınmazlar üzerinde ev ve müştemilatlarından oluşan yapıların bulunduğu ve bu yapıların uzun süre önce tespit ve tapu sahibi davalılar ve murisleri tarafından yapıldığı mahalli bilirkişi beyanları ve hava fotoğraflarından anlaşılsa da, bu yapıların meradan açılmak suretiyle inşa edildiği, davalıların taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerinin ekonomik amaca uygun olmadığı, 124 ada 5 parsel sayılı mera vasıflı taşınmaza uygulanan 79 tahrir numaralı vergi kaydının bu taşınmazları da içine aldığı, mera parseli ile vergi kaydının kuzey hududunu oluşturan "damlar"ın aradaki kadastral yol ile ayrıldığı, taşınmazların meradan açılmak suretiyle kazanıldığı gerekçesi ile 135 ada 2 parsel ve 124 ada 5 parsele ilişkin Eşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/289 Esas 2014/234 karar sayılı ilamı ile verilen hükmün Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/6547 Esas 2019/1373 Karar sayılı ilamı ile onandığı ve kararın bu parseller yönünden kesinleştiği anlaşılmakla, iş bu taşınmazlar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına; 124 ada 1 parsel ve 2 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açılan davanın reddine; 124 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açılan davanın kabulü ile bu taşınmazlara ilişkin tapu kaydının iptaline ve taşınmazların mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kaydına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı ... vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, çekişmeli taşınmazların mera vasıflı vergi kaydının kapsamında kaldığını, dava konusu taşınmazlar üzerinde davalılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının gerçekleşmediğini, çekişmeli taşınmazların mera vasfında olduklarını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı ... vekili; 124 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunduğunu, taşınmazların mera vasfında olmadığını, bu durumun mahalli bilirkişi beyanları ile sabit olduğunu, 1970 tarihli hava fotoğrafında da taşınmaz üzerinde yapılar olduğunun göründüğünü belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve mera olarak özel siciline tescil istemine ilişkindir.
Kadastro sonucu; Uşak ili, Eşme ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan konu 124 ada 1, 2, 3, 4, 5, 135 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlardan 124 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına; 124 ada 2 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına; 124 ada 4 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 124 ada 5 parsel sayılı taşınmaz hükmen ... adına, 135 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ilkokul binası ve depo ve uygulama bahçesi vasfı ile Hazine adına kayıtlanmış,135 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir.
Temyizen incelenen nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla davada uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesindeki sebeplerin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 435,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince temyiz eden davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren Uşak 5. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
06.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.