"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/56 E., 2016/106 K.
Mahkemece verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu 156 ada 90 ve 92 parsel sayılı taşınmazların miras yoluyla müvekkili, halası ve amcasına kaldığını, müvekkilinin diğerlerinin payını satın aldığını, taşınmazı 25-30 yıldan beri fiili olarak zilyet ettiğini, taşınmazlar müvekkiline ait olmasına rağmen davalı ... adına tescil edildiğini, onun da gelini olan diğer davalı ...’e muvazaalı şekilde sattığını, taşınmazların ne sebeple Hulusi adına tescil edildiğini anlayamadıklarını ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ...’in dava konusu taşınmazlarda pay sahibi olmadığını, kendisinin yalnızca ... ve müşterekleri ad ve hesabına hareket eden kişi olduğunu, taşınmazların evvelinde ....ve ... isimli 3 kardeşe ait olduğunu, ...’in hissesinin dava dışı ...ve müştereklerine intikal ettiğini, müvekkili ...’in ... dışındaki diğer hissedarlardan paylarını satın aldığını, davacının da ... isimli kardeşlerden paylarını satın alarak taşınmazlarda 2/3 pay sahibi olduğunu, satış işlemlerinin gerçek olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazlarda davacının 2/3 payı olduğu, bu nedenle dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira iddianın taşınmazların tamamına ilişkin olduğunu, taşınmazların davalılarla bir ilgisinin bulunmadığını, taşınmazların yıllardır müvekkili tarafından kullanıldığını ancak Mahkemece herhangi bir araştırma yapılmaksızın ve deliller toplanmaksızın karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1. Dava; tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. Malatya ili, Hekimhan ilçesi, Kurşunlu köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 156 ada 90 ve 92 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde; taşınmazların 2/3 payının davacı adına, 4/15 payının davalılardan ..., 1/15 payının ise dava dışı Meryem Kaya adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
3. Mahkemece dava konusu taşınmazlarda davacının da payının olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece dava konusu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri varsa dayanağı kayıtlarla birlikte getirtilip dosya arasına alınmamış, davacının kadastro öncesi nedene mi yoksa kadastro sonrası nedene mi dayandığı yöntemince araştırılmamış, davacı taşınmazların tamamının adına tescilini talep ettiği halde tarafların delilleri toplanmaksızın karar verilmiş, taşınmazların tedavüllü tapu kayıtları dahi Dairemizin 28.09.2023 tarihli, 2021/10608 Esas, 2023/4973 Karar ve 05.06.2024 tarihli, 2024/671 Esas, 2024/4229 Karar sayılı geri çevirme kararları uyarınca dosya arasına aldırılmıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen "Hakimin davayı aydınlatma ödevi" kapsamında, davacıya talebi açıklattırılmak suretiyle hangi hukuki sebebe dayandığı belirlenmeli, tarafların tüm delilleri toplanmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişinin katılımıyla keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazların niteliğinin ve kullanım durumunun ne olduğunu açıklayan rapor istenmeli, teknik bilirkişi ve keşfi izlemeye ve denetlemeye elverişli rapor düzenlettirilmeli; davanın kadastro öncesi nedene dayalı olduğunun anlaşılması halinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi hükmü de gözetilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,Dosyanın Hekimhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,23.01.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.