"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2001/1136 E., 2004/666 K.
Mahkeme kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar (... kendi adına asaleten ..., ..., ... ve ... adına velayeten) vekili; davacılar murisi ...'ın ve ...'ın kardeşleri davalılar ... ve ...'ın kök muris ...'ın mirasçıları olduklarını, davalılar ... ve ...'ın, ... hayatta değilmiş gibi Sulh Hukuk Mahkemesinden aldıkları veraset ilamı ile kök muris ... adına kayıtlı dava konusu 428 ada 3 parsel sayılı taşınmazı adlarına intikal ettirdiklerini, bilahare paylarını satış suretiyle devrettiklerini, muvazaa yapıldığını ileri sürerek davacıların miras payları oranında tapu iptal-tescil isteğiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalı ... ve davalı ..., davanın reddini savunmuşlar; diğer davalı ... savunma getirmemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın takipsizlik nedeniyle müracaata bırakıldığı ve üç aylık sürede yenilenmediği gerekçesiyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın devamı esnasında davacılar vekilinin öldüğünü, bu nedenle davanın takipsiz kaldığını, davacıların vekillerinin vefat ettiğini ve dosyanın takipsiz kaldığını yeni öğrendiklerini bildirerek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava; tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; eldeki davanın, davacı ... tarafından kendi adına asaleten, diğer davacılar ..., ..., ... ve ... adına velayeten davacılar vekili Avukat ... ...'a verilen vekaletnameye dayanarak adı geçen vekil ... ... tarafından 15.12.2000 tarihinde davacıların miras paylarına hasren açıldığı, UYAP sisteminden alınan nüfus kayıt örneğine göre davacılar murisi ... ile davalılar ... ve ...'ın kök muris ...'in mirasçıları oldukları, davacılar murisi ...'ın ise davacılar dışında ..., ... ve ... isimli başka mirasçıları da bulunduğu sabittir.
Somut olayda; davacı ...'in 25.06.1979; davacı ...'ın 14.08.1981; davacı ...'un 27.09.1986; davacı ...'ın ise 16.06.1989 doğumlu oldukları, davanın açıldığı 15.12.2000 tarihi itibariyle davacılar ... ve ... velayet altında iseler de diğer davacılar ... ve ...'ın 18 yaşını doldurmuş olup taraf (dava) ehliyetine sahip bulundukları, Mahkemece yapılan yargılama sırasında, 11.02.2004 tarihli duruşmaya davacılar vekilinin katılmadığı, aynı duruşmada davalı vekili tarafından davacılar vekilinin öldüğünün beyan edildiği ve bu hususun davacı asile tebliğ edilmesine ilişkin ara karar kurulduğu, bunun üzerine davacılardan sadece ...'ya tebligat çıkartılmış ise de tebligatın iade döndüğü, ne var ki taraf (dava) ehliyeti bulunan davacılar ... ve ...'ın kendilerine, halen velayet altında bulunan davacılar ... ve ...'a velayeten ...'ya bir tebligat yapılmadığı, davacı ...'nın bir sonraki 21.04.2004 tarihli duruşmaya katılarak vekilinin ölmesi nedeniyle dosyayı inceleyip beyanda bulunmak üzere süre istediği, bu nedenle 29.06.2004 tarihine duruşma günü verildiği, ancak davacı tarafın 29.06.2004 tarihli duruşmaya katılmadığı, bu suretle de dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, üç aylık sürede yanilenmediğinden bahisle de tüm davacılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği sabittir.
Hemen belirtmek gerekir ki; davacı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ... yönünden temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Diğer davacılar yönünden temyiz incelemesine gelince:
Yukarıda bahsedildiği üzere;18 yaşını doldurarak taraf (dava) ehliyetine sahip olan ve velayet altında bulunan davacılar yönünden aslen ya da velayeten, davacılar vekilinin öldüğüne ilişkin tebligat yapılmadığı, bu durumdan usulüne uygun şekilde haberdar edilmedikleri sonucuna varılmakla, davacılar ..., ..., ... ve ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın doğru olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
Öte yandan; terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, yolsuz tescil, vekalet görevinin kötüye kullanılması gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan bir tanesinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların davaya muvafakatlerinin sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi) tartışmasızdır. Mirasçı olmayan kişiye karşı ehliyetsizlik, yolsuz tescil, vekalet görevinin kötüye kullanılması gibi hukuki nedenlerine dayalı miras payı oranında açılan tapu iptali ve tescil davasının dinlenme olanağının bulunmadığı, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye temsilci tayin edilerek yargılamaya devam edilmesinin de pay oranında açılan davanın dinlenmesini mümkün hale getirmeyeceği de açıktır.
Hal böyle olunca; davacılar ..., ..., ... ve ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın hatalı olduğu dikkate alınarak anılan davacılar yönünden yargılamaya devam edilmesi, yukarıdaki değinilen ilke gözetilmek suretiyle bir değerlendirme yapılması, bundan sonra işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmektedir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin davacı ... yönünden temyiz itirazlarının reddine,
Davacılar vekilinin davacılar ..., ..., ... ve ... yönünden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,
Dosyanın Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
10.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.