Logo

1. Hukuk Dairesi2025/316 E. 2025/1668 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacılar tarafından miras yoluyla sahip olunduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacılar lehine kazandırıcı zamanaşımı ile mülkiyet edinilip edinilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacılar tarafından ileri sürülen 20 yıllık zilyetliğin, kadastro tespit tarihinden geriye doğru kesintisiz ve malik sıfatıyla gerçekleştiğine dair yeterli delil bulunmadığı, hava fotoğrafları ve diğer delillerden anlaşıldığı üzere taşınmazın dere yatağı vasfında olduğu ve davacılar tarafından fiili kullanımının bulunmadığı değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/803 E., 2024/1519 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Of 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/50 E., 2024/36 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Trabzon ili, Of ilçesi, ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 137 ada 6 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tespit edildiğini, ancak bu taşınmazın kök muris ...'dan, davacıların babası ile amcaları ... ve ...’e kaldığını ve yapılan taksim sonucu herkesin kullandığı yerin zeminde belli olduğunu, davacıların babası ...'dan da davacılara miras yoluyla kaldığını, davacıların amcalarının Of Kadastro Mahkemesinin 2009/2 Esas, 2013/198 Karar sayılı dosyası ile tespite itiraz ederek kullandıkları kısımları adlarına tescil ettirdiklerini, davacıların babasının kullandığı kısmın ise dava açılmadığından Hazine adına tesciline karar verildiğini ileri sürerek hükmen oluşan 137 ada 6 ve 47 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit hisseli olacak şekilde tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde ve yargılama sırasında, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Of Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.03.2019 tarih 2016/630 Esas, 2019/131 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı Hazine temsilcisinin istinaf başvurusu üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 10.01.2020 tarih 2019/1713 Esas, 2020/20 Karar sayılı kararı ile araştırma ve incelemedeki eksiklikler nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucu yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar Of Kadastro Mahkemesince yapılan yargılamada taşınmazın diğer kardeşler tarafından kullanılan kısımları ifraz edilerek tescil edilmiş ise de Kadastro Mahkemesince fotogrametri uzmanından rapor alınmadığı, taşınmazın dava tarihindeki durumları ve tanık, mahalli bilirkişi beyanları ile hüküm kurulduğu, hava fotoğraflarının incelenmesinden dava konusu yerlerin 1982 yılına kadar dere yatağı içerisinde bulunduğu, 2004 yılında açık alan haline geldiği, 2011 yılında taşınmaz üzerinde tarıma başlandığı, öncesinde taşınmazın dere yatağı içerisinde kaldığı, bir kısmının ise çalılık vasfında olduğu, kadastro çalışmalarının yapıldığı 2007 yılında arazinin dere yatağının etkisinden yeni kurtulduğu, 2005 yılında dahi sel ve taşkına maruz kaldığı, DSİ çalışmaları sonucu arazinin dere taşkınlarından korunaklı hale getirildiği, taşınmazlar üzerindeki çaylıkların 8-9 yaşlarında bulunduğu, davacılar lehine 20 yıl aralıksız, fasılasız, malik sıfatıyla zilyetlik olgusunun gerçekleşmediği, Kadastro Mahkemesince sadece tanık ve bilirkişi beyanlarına dayalı kabul edilen zilyetlik olgusunun yerleşmiş Yargıtay içtihatları ile de bağdaşmadığı, verilen hükmün eldeki davada kesin hüküm veya delil teşkil etmeyeceği, tanık beyanları ile rapor arasında çelişki olduğu durumlarda hava fotoğraflarına itibar edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadastro tespit tarihinden geriye doğru kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluşmadığı, davacılar adına dava konusu edilen taşınmazların 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, açtıkları dava hakkında ret kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıların amcalarının Kadastro Mahkemesinde açtıkları kabul ile sonuçlanan davanın eldeki dava için emsal olacağını, anılan davanın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, Mahkemece, eksik inceleme yapıldığı belirtilerek kesinleşen kararın denetlendiğini, yargı kararlarının kendi içinde uyumlu ve yeknesak olması gerektiğini, amcalarının aynı yere ilişkin açtıkları davanın kabul edildiğini, davacıların açtıkları davanın reddedildiğini, jeoloji mühendisinin raporuna göre dava konusu taşınmazların dere yatağında kalmadığı, derenin aktif etkisi dışında kaldığının belirtildiğini, davalarını ispat ettiklerini taşınmazların çevresinin hep özel mülk olduğunu, dava konusu taşınmazların dere taşkınından önce de çay bahçesi olduğunu, zilyetliğin 60 yıldan fazla olduğunu belirtilerek ve re'sen görülecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Trabzon ili, Of ilçesi, ... Mahallesinde 2006 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu 137 ada 6 parsel sayılı 6.952,36 m2 yüz ölçümlü taşınmaz ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş, daha sonra Of Kadastro Mahkemesinin 2009/2 Esas, 2013/198 Karar sayılı kararı ile 02.06.2016 yılında hükmen ifraz edilerek 137 ada 6 parsel sayılı taşınmaz 1.715.99 m2, 137 ada 47 parsel sayılı taşınmaz ise 587,54 m2 olarak ham toprak vasfı ile Hazine adına tescil edilmiştir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.