Logo

1. Hukuk Dairesi2025/36 E. 2025/1281 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu yol olarak tespit edilen alanın davacıya ait olup olmadığına ve tescilinin yapılıp yapılmayacağına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değeri, HMK'nın 341/2. maddesinde belirtilen kesinlik sınırının altında kaldığından ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, kadastro çalışmaları neticesinde tespit harici bırakılan ve kadastro tutanağı düzenlenmemiş taşınmazların tesciline ilişkin davalarda uygulanmaması gözetilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazı reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1165 E., 2024/1217 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Torul Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/62 E., 2024/58 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; Gümüşhane ili, Kürtün ilçesi, ... köyündeki 120 ada 1 parsel sayılı taşınmazının kenarında ve batı hududunda bulunan yolun bir kısmının kendisine ait olduğunu ancak 06.08.2009 tarihinde yapılan kadastro tespiti çalışmaları sırasında yol olarak tespit edildiğini ileri sürerek 120 ada 1 parsel sayılı taşınmazının batı hududunda bulunan ve yol olarak tespit edilen alanın keşif esnasında tespit edilecek kısmının adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... Kişiliğini temsilen köy muhtarı Mehmet Tütüncü, duruşmada alınan beyanında davanın reddini talep etmiştir.

Davalı Hazine vekili; davanın dayanaksız ve haksız olduğunu, aleyhe yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmolunmaması ve davanın reddedilmesi gerektiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaz yol olarak tespit edilmiş olsa da dosya kapsamında alınan hava fotoğraflarına göre (A) ve (B) harfleri ile gösterilen alanın yol olarak kullanılmadığı, taşınmazın 1973, 1982 ve 2004 yılından itibaren yol vasfı bulunmadığı, davacının süreklilik arz edecek şekilde taşınmazına bütüncül bir şekilde kullandığı (A) ve (B) harfleri ile gösterilen alanların 120 ada 1 parsele dahil olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine tarafından istinaf başvurusunda bulunması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 19.07.2022 tanzim tarihli ziraat bilirkişi raporunda dava konusu edilen ve fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 47,48 m2 ve (B) harfiyle gösterilen 7,51 m2 yüz ölçümündeki tescil harici taşınmaz bölümlerinin toplam değerinin 1.530,91 TL olduğu, dava konusu taşınmaz bölümlerinin değerinin HMK’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihinde yürürlükte olan 28.250,00 TL kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 341/2, 346 ve 352/1-b maddeleri gereğince miktar ve değer itibariyle kesinlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; 28.07.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarih ve 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun'a eklenen Ek-6.maddesi gereği istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabileceğini, bilirkişi raporlarının yeterli olmadığını, eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini, Hazinenin yasal hasım olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Öte yandan, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ek 6. maddesinin “Kadastro mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir.” şeklindeki hükmünün kadastro çalışmaları neticesinde tespit harici bırakılan ve kadastro tutanağı düzenlenmemiş olan taşınmazların tesciline ilişkin davalarda uygulanmayacağı açıktır.

3. Temyizen incelenen karar, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul

ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.