Logo

1. Hukuk Dairesi2025/840 E. 2025/1685 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın davacılar tarafından zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla tapuya tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz üzerinde davacılar lehine kadastro kanununun 14. maddesinde düzenlenen zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğundan söz edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/150 E., 2024/317 K.

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve asli müdahiller vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... dava dilekçesinde; Sivas ili Gölova ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol vasfıyla tespit harici bırakılan taşınmazın, adına tapuda kayıtlı 119 ada 4 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğunu, yıllardan beri harman yeri olarak kullanıldığını ileri sürerek 119 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle adına tescilini talep etmiştir.

Davacı ...'in mirasbırakanı ...'in mirasçıları eşi ..., çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...; dava konusu yerin mirasbırakan ...'den kendilerine intikal ettiğini ileri sürerek asli müdahale talebinde bulunmuşlardır.

Davacılar vekili yargılama sırasında, dava konusu edilen taşınmazın 1/2 payının ... mirasçıları adına, 1/2 payının ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Davacı tarafından Gölova Kadastro Mahkemesinde açılan ve 2008/23 Esas üzerinden görülen yargılamada verilen davanın kabulüne ilişkin hükmün, Yargıtay 7. Hukuk Dairesince "tescil davasına bakma görevinin genel mahkemelere ait olduğu, bu nedenle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulması üzerine Mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.

Mahkemenin 08.03.2016 tarihli ve 2012/268 Esas, 2016/115 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün 119 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenerek kayıt maliklerinin hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 01.12.2020 tarihli ve 2017/3758 Esas, 2020/5941 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yeniden keşif yapılarak taşınmazın kadim yol olup olmadığı, davacı tarafça harman yeri olarak kullanılıp kullanılmadığı, taşınmazın çevresinde başka kişilerce kullanılan özel harman yerlerinin bulunup bulunmadığı hususlarında mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile bilgi alınması, ziraat bilirkişisinden taşınmazın harman yeri olarak kullanılıp kullanılmadığı, taşınmaz üzerinde sap ve tane kalıntıları bulunup bulunmadığı hususlarında rapor alınması, taşınmazla ilgili hava fotoğrafı incelemesi yapılması gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde Mahkemece; ziraat bilirkişinin 20.06.2022 tarihli raporuyla dava konusu taşınmaz üzerinde harman yapıldığını gösterir bitki kalıntılarına rastlanılmamakla birlikte taşınmazın yol olarak kullanımını gösteren herhangi bir bulguya rastlanılmadığına dair tespit, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin raporunda, fen bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen dava konusu alanın hava fotoğraflarına göre 1952-1962-1973-2004 yıllarında yol vasfıyla kullanımının olmadığına ve ayrıca 1962-1973 yıllarında harman yeri olarak kullanıldığının anlaşıldığına dair tespitler ile mahalli bilirkişi ve tanık beyanları gözetilerek fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 478,68 m²'lik tescil harici kısmın, Sivas ili Gölova ilçesi ... köyü 119 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenerek 1/2 oranındaki kısmının ... mirasçıları adına miras payları oranında ve 1/2 oranındaki kısmının da ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, söz konusu kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine bu kez Dairenin 11.03.2024 tarihli ve 2023/6165 E- 2024/2012 K sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın imar-ihya edildiğinden ve üzerinde davacı taraf lehine Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde düzenlenen zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğundan söz edilemeyeceğinden, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde Mahkemenin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı ile bozma ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı ve asli müdahiller vekili temyiz dilekçesi ile; kök rapora itirazları üzerine alınan 28.11.2022 tarihli ziraat bilirkişisi ek raporunda 30 yılı aşkın bir süredir harman yapılmadığına dair tespitin dayanağının tanık ve mahalli bilirkişi beyanları olduğunun ifade edildiğini, bahsedilen 30 yılın başlangıcının keşif tarihi olduğunun anlaşıldığını, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde davanın açıldığı tarih olan 2008 yılından önce zilyetlikle kazanım koşullarının davacı ve asli müdahiller lehine gerçekleşmiş olduğunun ve davacı ile asli müdahillerin murisleri ile birlikte malik sıfatı ile aralıksız, fasılasız ve nizasız olarak 20 yıldan fazla süre kullanmış olduğunun açık olduğunu, davanın açıldığı yıl olan 2008'den son keşif tarihi olan 2022 yılına kadar geçen 14 yıl süresince harman yapılmadığı açıkça belli olan bir zeminde sap ve tane kalıntısı bulunması, taşınmaz üzerinde harman yapıldığını gösterir bitki kalıntılarına da rastlanılması veya harman yeri olduğuna dair bir bulguya rastlanılmasının fiilen ve teknik olarak zaten imkansız olduğunu, buna karşılık hava fotoğraflarında, bilirkişi raporlarında, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarında yol olarak tespit harici bırakılan dava konusu yerin yol olarak kullanıldığına dair hiçbir delilin de bulunmadığını, dava tarihi olan 2008 yılından önce müvekkilleri lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğunu, gerekçeli karar yazılırken asli müdahillerin tamamının taraf olarak gösterilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

Dosya içeriğinden; davacı ... ve asli müdahillerin, Sivas ili Gölova ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol vasfıyla tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, adlarına tapuda kayıtlı 119 ada 4 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğu iddiasına dayanarak dava konusu taşınmaz bölümünün 119 ada 4 parsele eklenmesi suretiyle tescili istemiyle dava açtıkları, dava konusu taşınmazın devamı olduğu iddia edilen 119 ada 4 parsel sayılı ahşap ev ve arsası nitelikli taşınmazın senetsizden irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2'şer payla Kaku oğlu ... ve ... adlarına tespit edildiği, kadastro tutanağının 25.04.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı; asli müdahiller olarak davada yer alan ... mirasçılarının karar başlığında gösterilmemiş olmalarının mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ve asli müdahiller vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Suşehri Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

25.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.