"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/943 E., 2024/2448 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/50 E., 2022/353 K.
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.10.2024 tarihli kararı davacı vekili tarafından eski hâle getirme istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... ile diğer davalılar murisi ... ...'in davacı murisinin şirketinde yönetim kurulu üyesi olduklarını, davacı ile davalı ...'in ortak murisi ... ...'ün kendi malvarlığından bedelini ödeyerek İstanbul ili, Silivri ilçesi, Büyükçavuşlu köyündeki 104 ada 1 ve 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazları mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak davalı ... ve diğer davalılar murisi ... ... adına 1/2'şer paylı tescil ettirdiğini, taşınmazların aslında muris ...'e ait olduğunu, satış bedelleri ile gerçek değerler arasında fark olduğunu, davalıların alım gücü olmadığını ileri sürerek 104 ada 1-5-6-7-8 parsel ve 116 ada 1-7-8-9-10-11-12 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına tapu kayıtlarının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tescilini, olmazsa davacının miras payı oranında bedelin tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıların muris ...'den herhangi bir taşınmaz devralmadığını, davalı ... ve diğer davalılar murisi ... ...'in kendi malvarlıklarıyla 104 ada 1 ve 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazı yarı yarıya tespit maliklerinden aldıklarını, parselasyon sonucu 19 adet taşınmaz oluştuğunu, 10 parselin davalı ...'e, 9 parselin diğer malik ... ...'e düştüğünü, 116 ada 1 parselde davalı ...'in payı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... ve ... ... vekilleri cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi ... ...'in şirketteki hisselerini 2015 yılında davacının murisine devrederek şirketten ayrıldığını, davalılar murisinin kendi kazanımlarıyla taşınmazlar aldığını, taşınmazların davacı murisi ile ilgisi olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalıların dava konusu taşınmazları davacının murisinden edinmedikleri, davacı murisinin hiçbir zaman taşınmazlara malik olmadığı, somut olayda 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 09.10.2024 tarihli kararı ile; davalıların dava konusu taşınmazları davadışı üçüncü kişilerden satın aldıkları, somut olayda 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı, bu haliyle bilirkişi raporuna itirazın sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 09.10.2024 tarihli kararına karşı davacı vekili tarafından eski hâle getirme istemiyle kesinleştirme şerhinin iptali talebinde bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 22.01.2025 tarihli ek kararı ile; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair 09.10.2024 tarihli kararın davacı vekili Avukat ...'ya 09.11.2024 tarihinde tebliğ edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11/2. maddesi ve Avukatlık Kanunu'nun 56/5. maddesi uyarınca vekil birden çok ise birine yapılan tebligatın yeterli olduğu, avukatların tevkil yetkisini haiz oldukları vekâletnameyi kapsayacak şekilde başka bir avukata vekâletname yerine geçen yetki belgesi verebileceği, yetki belgesinin vekâletname hükmünde olduğu, davacı vekilince temyiz sebebi belirtilmediği, tebellüğ eden vekilin raporlu olduğu gerekçesiyle eski hâle getirme talebinin 6100 sayılı HMK'nın 98/2. maddesi uyarınca Yargıtaydan istenebileceği gerekçesiyle kesinleştirme işleminin iptali talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ VE ESKİ HÂLE GETİRME TALEBİ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili eski hâle getirme talepli temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvurusunun esastan reddine dair 09.10.2024 tarihli Bölge Adliye Mahkemesi kararının yalnızca duruşmalara katılması için tevkil edilen Avukat ...'ya usulsüz olarak tebliğ edildiğini, dosyada bütün işlemleri davacı vekili olarak Avukat ...'ın yürüttüğünü, Avukat ...'ın kanser hastalığı nedeniyle kemoterapi tedavisi görmesi sebebiyle haber verebilecek durumda olmadığını, işgöremezlik raporu olduğunu, Avukat ...'ın ödeme emri geldiği tarih olan 14.01.2025 tarihinde karardan haberdar olduğunu, esasa ilişkin olarak murisin, eşi ve davalı ...'e hisse vererek diğer davalılar murisiyle birlikte şirketini kurduğunu, muristen davalılara doğrudan geçen taşınmaz olmasa dahi dava konusu taşınmazların murisin şirketinden edinilen kazançlarla alındığını, davalıların taşınmazları alacak maddi güçleri olmadığını, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin 09.10.2024 tarihli kararının kaldırılmasını, İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya kapsamından; İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 09.10.2024 tarihli kararıyla davalıların dava konusu taşınmazları muristen değil, üçüncü kişilerden satın almaları sebebiyle somut olayda 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama olanağı bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin 09.10.2024 tarihli kararının usulüne uygun vekâletname yerine geçen yetki belgesi ile tevkil edilen davacı vekili Avukat ...'ya 09.11.2024 tarihinde tebliğ edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11/2. maddesi ve Avukatlık Kanunu'nun 56/5. maddesi uyarınca vekil birden çok ise birine tebligatın yeterli olduğu, buna göre davacı tarafın kararı temyiz süresinin 09.11.2024 tarihinde başladığı ve 25.11.2025 pazartesi günü bittiği, davacı vekili Avukat ... tarafından ibraz edilen eski hale getirme talepli temyiz dilekçesinin ekinde yer verilen Özel Acıbadem Atakent Hastanesinden verilme onkoloji alanında uzman üç hekim imzalı iş göremezlik raporunda, kararı tebellüğ eden Avukat ...'nın tebellüğ tarihi 09.11.2024 tarihini kapsar şekilde 25.09.2024 tarihi ilâ 25.03.2025 tarihleri arasında 6 ay süreyle istirahatli olduğunun, aynı hastaneden verilme tıbbi onkoloji uzmanı hekim tarafından imzalı sağlık raporunda da Avukat ...'nın 11.07.2024 tarihine kadar 2 seans kemoterapi tedavisi aldığı, en az 1 yıl daha kemoterapi tedavisi alacağının bildirildiği, davacı vekili Avukat ...'ın bildirdiği 14.01.2025 ıttıla tarihinden itibaren HMK'nın 96/1.maddesindeki 2 haftalık eski hâle getirme süresi içinde 28.01.2025 tarihli dilekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin 09.10.2024 tarihli kararı eski hâle getirme istemli temyiz ettiği anlaşılmaktadır.
a.Eski Hale Getirme İstemi Yönünden
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 95/1. maddesine göre elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hâkimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse, eski hâle getirme talebinde bulunabilir.
2.Aynı Kanun'un 98/2. maddesine göre de eski hâle getirme istemi, temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi hâlinde Yargıtay'dan talep edilir.
3.Davanın tarafının ya da vekilinin hastalanması sürenin kaçırılması bakımından elde olmayan bir sebeptir. Ancak hastalığın geçerli bir şekilde ispat edilmesi gerektiği gibi raporda belirtilen hastalığın kişiyi yapması gereken işlemden alıkoyacak derecede acze düşürmesi de gerekir. (Prof. Dr. Ejder ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Değiştirilmiş 2. Baskı, Ankara 2013, syf. 710, 711)
4.Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesinin 09.10.2024 tarihli kararını 09.11.2024 tarihinde tebellüğ eden Avukat ...'nın tebellüğ tarihinden önce ve sonra kanser tedavisi sebebiyle işgöremez durumda olduğunun tevsik edilmesiyle süresinde temyiz başvurusunda bulunma işleminden alıkoyacak derecede acze düşmüş olduğu değerlendirildiğinden davacının eski hale getirme talebinin kabulüne karar verilmiştir.
b. Bölge Adliye Mahkemesinin 09.10.2024 Tarihli Kararına Yönelik Temyiz İstemi Yönünden
Dava, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosya kapsamından; 15.11.1950 doğumlu muris ... ...'ın 15.07.2020 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak çocukları dava dışı eşi ..., davacı ..., davalı ... ve dava dışı çocukları ... ve ...'ü bıraktığı, dava konusu taşınmazların ifrazen geldiği İstanbul ili, Silivri ilçesi, Büyükçavuşlu mahallesinde kain kök 2679 parsel sayılı taşınmazın 15.1.2007 tarihli satış işlemiyle üçüncü kişi tespit malikleri tarafından davalı ... ve davalılar ... ile ...'nin murisi ... ...'e satıldığı, 2679 parsel sayılı taşınmazın ifrazıyla dava konusu 104 ada 1 ve 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile 104 ada 3, 4 ve dava konusu 5, 6, 7, 8 parsel sayılı taşınmazları oluştuğu, 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ifrazıyla da 116 ada 2, 3, 4, 5, 6 ve dava konusu 7, 8, 9, 10, 11, 12 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, dava konusu taşınmazlarda muristen davalılara yapılan herhangi bir temlik bulunmadığı, murisin söz konusu taşınmazlarda herhangi bir payının da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili Avukat ...'ın temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Davacı vekilinin eski hale getirme talebinin KABULÜNE,
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin 09.10.2024 tarihli kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Temyiz harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.