"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/194 E., 2024/290 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; çekişmeli eski 102 (yeni 109 ada 23) parsel sayılı taşınmazın davalının babası ... adına yapılan tespitine itiraz üzerine Kadastro Komisyonunca taşınmaz 8 hisse kabul edilmek suretiyle 4 hissesinin ... oğlu ... adına, kalan 4 hissenin ise eşit paylarla davacı ... ile dava dışı ... mirasçıları ..., ... ve ... adlarına tapuya tescil edilmesi gerektiğine karar verildiğini, bunun üzerine Mucur Tapuluma Mahkemesine dava açtığını, Mucur Tapulama Mahkemesinin ise 06.11.1968 tarih, 1968/100 Esas ve 1968/ 73 Karar sayılı ilamıyla "davanın reddine" karar verdiğini, ancak taşınmazın kimin adına tescil edileceğine dair hüküm kurulmadığını, buna rağmen Tapu Müdürlüğü tarafından kararın gerekçesinin yorumlanması suretiyle taşınmazın davalının mirasbırakanı ... adına tescil edildiğini, şu halde davalının babası adına "yolsuz tescil" sebebiyle oluşturulan, ardından intikal suretiyle davalı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile öncelikle kadastro tespiti doğrultusunda taşınmazın 1/2 payının davacı adına, 1/2 payının ise davalı adına tapuya kayıt ve tesciline, bu talep kabul edilmediği takdirde çekişmeli taşınmazın Kırşehir Bölgesi Tapulama Müdürlüğü Tapulama Komisyonunun 08.05.1968 tarih ve 612 sayılı kararında belirtildiği şekilde tapuya tesciline ya da olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazın davacı adına tesciline, olmadığı takdirde 102 parsel sayılı taşınmazda davacıya ve mirasbırakanına ait payın, yapılacak keşif neticesinde belirlenecek değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; çekişmeli taşınmaz hakkında 31.01.1969 yılında kesinleşen Mucur Tapulama (Kadastro) Mahkemesinin 06.11.1968 tarih ve 1968/73 Karar sayılı hükmünün bulunduğunu, ilgili Mahkeme dosyası incelendiğinde davacının eldeki dosya davacısı ..., davalısının eldeki dosya davalısı ...'ın mirasbırakanı ..., davanın konusunun ise eldeki davaya konu 102 parsel olduğu, dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak konusu ve tarafları aynı olan kesin hüküm bulunduğundan eldeki davanın öncelikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1.(i) maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddini, Mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; sübuta ermeyen asıl ve terditli talepler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesi kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece; Mucur Tapulama Mahkemesinin 1968/100 Esas, 1968/73 Karar sayılı kararı ile tespite itiraz davasının reddine hükmedildiği, ne var ki taşınmazın tapu siciline kimler adına ve hangi paylarla tescil edileceğine dair bir belirleme yapılmadığı, buna rağmen Mucur Tapu Müdürlüğünce 21.01.1969 tarih ve 118 yevmiye numarası ile Mahkemeden yeniden görüş sorulmaksızın, kararın yorumlanması suretiyle taşınmazın tamamının davalı ... oğlu ... adına tescil edildiği, ne var ki tespite itiraz davasının reddine karar verildiğine ve hüküm yerinde başkaca bir belirtme yer almadığına göre davanın reddi sonucunda Kadastro Komisyonu kararının kesinleştiği, şu halde aleyhine dava açılan Komisyon kararı gibi taşınmazın tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken Tapu Müdürlüğü tarafından Mahkemenin gerekçe bölümünde yer alan ifadelerin yorumlanması suretiyle tapulama tekniğine aykırı ve mülkiyetin nakli sonucunu doğuracak şekilde yapılan tescilin yolsuz olduğuna değinilerek davacının payına münhasıran, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile, Kırşehir Bölgesi Tapulama Müdürlüğü Tapulama Komisyonunun 08.05.1968 tarih ve 612 sayılı kararında belirtilen payı oranında davacı adına tapuya tesciline dair talep yönünden davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacının asli talebi olan tapu iptali ve tescil açısından davanın kabulüne, dava konusu 109 ada 23 parsel (eski 102 parsel) sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile 1/2 hisse ile davacı ... ve 1/2 hisse ile davalı ... adına tesciline karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 14.03.2024 tarihli ve 2024/527 Esas, 2024/2143 Karar sayılı kararı ile; önceki bozma kararında davacının payına münhasıran çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile, Kırşehir Bölgesi Tapulama Müdürlüğü Tapulama Komisyonunun 08.05.1968 tarih ve 612 sayılı kararında belirtilen payı oranında (1/8) davacı adına tapuya tesciline dair talep yönünden davanın kabulü gerektiği belirtilmesine rağmen Mahkemece bozma kararının yanlış yorumlanması suretiyle davacının mirasbırakanı olan ...'ın dava açmayan mirasçılarına ait payların da davacı ... adına tesciline karar verilmesinin isabetsiz olduğu, kabule göre de sadece davacının payı yönünden iptal-tescil kararı verilmekle yetinilmesi, kalan payın davalı üzerinde bırakılması gerekirken davalının üzerinde kalması gereken pay yönünden de tescil nedeni değiştirilecek şekilde iptal-tescil kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle Tapulama Komisyonunun 08.05.1968 tarihli ve 612 sayılı kararına uygun şekilde taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/8 payın davacı adına tesciline, bakiye payın davalı uhdesinde bırakılmasına karar verilmiş, davacı vekilinin talebi üzerine 26.11.2024 tarihli ek kararla (tashih şerhi) 9 numaralı bent hüküm yerinden çıkarılmak suretiyle hüküm tashih edilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün yargılama giderlerine ilişkin 6 ve 7 numaraları bentlerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 8 numaralı bentte davacı lehine vekalet ücretinin eksik hesaplandığını, istinaf giderinin de davalıya yüklenmesi (hükmün 5 numaralı bendi), davacının "taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline" ilişkin ilk ve öncelikli talebinin kabul edilmesi, olmazsa diğer taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini bildirerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava; yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Hemen belirtmek gerekir ki; temyizen incelenen Mahkeme kararının, bozma kararında değinildiği şekilde 1/8 pay yönünden davanın kabulüne karar verilmesi bakımından, bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazına gelince;
Somut olayda; Mahkemece, hükmün gerekçesinde davacının asli talebi olan tapu iptal-tescil isteği yönünden davanın kabulüne karar verildiği belirtilmiş olmasına rağmen hükümde tapu iptali ve tescil yönünden davanın kısmen kabulü şeklinde hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır. Davacının, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile öncelikle kadastro tespiti doğrultusunda 1/2 payının davacı adına, 1/2 payının ise davalı adına tesciline, bu talep kabul edilmediği takdirde çekişmeli taşınmazın Tapulama Komisyonunun 08.05.1968 tarih ve 612 sayılı kararında belirtildiği şekilde tapuya tesciline ya da olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazın davacı adına tesciline, olmadığı takdirde ise bedele karar verilmesi yönünden terditli talepte bulunduğu, tapu iptal-tescil isteği yönünden davanın kabulüne karar verildiğine göre bu kapsamda yargılama giderlerine hükmedilip tüm yargılama aşamalarındaki yargılama giderlerinden davalı tarafın sorumlu tutulması gerekirken, bu husus gözetilmeksizin hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer yandan, harç kamu düzeni ile ilgili ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardan olup dava konusu taşınmazın 1/8 payı yönünden iptal-tescile karar verildiğine göre, dava değerinin dava konusu taşınmazın keşfen saptanan değeri üzerinden 1/8 paya isabet eden kısım olduğu gözetilmeksizin dava konusu taşınmazın tamamının değeri üzerinden fazla nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi de isabetsizdir.
Hal böyle olunca; yargılama giderleri yönünden yukarıda bahsedildiği şekilde hüküm tesis edilmesi gerekirken değinilen hususlar gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmektedir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının değinilen yönlerden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın Mucur Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.