"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/193 E., 2023/116 K.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; Elazığ ili, Merkez ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında dere yatağı olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmış, yargılama sırasında dava konusu taşınmaz bölümleri ihdasen 1887, 1810 ve 1853 parsel numaralarıyla tapuya tescil edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine; çekişmeli taşınmazların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı ve davacı yararına mülk edinme koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Elazığ 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gereğine değinen bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda 21.03.2017 tarihli 2015/120 Esas, 2017/106 Karar sayılı kararıyla; davacı lehine imar-ihya ve zilyetlik yoluyla mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Elazığ ili, Merkez ilçesi, ... köyü sınırlarında bulunan, 13.06.2016 tarihli bilirkişi raporu ve ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen 21.811,48 metrekare; (B) harfi ile gösterilen 8.342,47 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 9.424,14 metrekarelik taşınmazların davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemenin yukarıda anılan kararının süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26.02.2021 tarihli 2017/3648 Esas, 2021/1749 Karar sayılı ilamıyla; eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verildiği belirtilerek doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, çekişmeli taşınmaza ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köy/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihi olan 2010 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeoloji mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, usulünce imar-ihya edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar ne şekilde kullanıldığı ve kullanımın 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, jeolog bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümlerinin sınırında dere bulunması nedeniyle dere yatağından kazanılıp kazanılmadıklarını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadıklarını ve zilyetlikle iktisabı mümkün yerlerden olup olmadıklarını açıklayan, önceki jeoloji raporlarının da değerlendirildiği somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması; fen bilirkişisine keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmaz bölümlerini komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor düzenlettirilmesi; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilmişlerse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerinden çekilmiş renkli fotoğraflarını içerir, önceki tarihli zirai raporlarının da irdelendiği, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden hava fotoğraflarının ve eski tarihli uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyaları tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlemesi istenilmesi ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
2. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; dava konusu taşınmazların tarımsal üretim amaçlı olarak kullanıldığı, dava tarihi itibari ile imar-ihyalarının tamamlanmış olduğu ve özel mülkiyete konu edildikleri gerekçesiyle davanın kabulüne, hükme esas alınan 12.10.2022 tarihli raporu ve ekli krokisinde;
- (A) harfi ile gösterilen ve davalı Hazine adına kayıtlı Elazığ ili, Merkez ilçesi, ... köyü 1887 parsel sayılı taşınmazın 21.811,48 metrekarelik kısmının,
- (B) harfi ile gösterilen ve davalı Hazine adına kayıtlı Elazığ ili, Merkez ilçesi, ... köyü 1810 parsel sayılı taşınmazın 8.342,47 metrekarelik kısmının,
- (C) harfi ile gösterilen ve davalı Hazine adına kayıtlı Elazığ ili, Merkez ilçesi, ... köyü 1853 parsel sayılı taşınmazın 9.424,14 metrekarelik kısmının davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile bu bölümlerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; eksik inceleme ve araştırma sonucunda hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporlarında yer alan kanaatlere ilişkin sundukları itirazların değerlendirilmediğini, dosya kapsamında yer alan raporlara göre davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının ve özellikle zilyetlikle iktisaba ilişkin sürenin ikmal edilmediği anlaşılmasına karşın tersi istikamette hüküm kurulduğunu, dava konusu taşınmaz bölümlerinin zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı ve davacı yararına kazanım koşullarının oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar-ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kanun'un 14 ve 17.maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkin olup yargılama sırasında dava konusu taşınmaz bölümlerinin ihdasen tapuya tescil edilmeleri sonucunda tapu iptali ve tescil hüviyetini almıştır.
1. Dosyada mevcut delillere göre dava konusu taşınmaz bölümlerinin yörede 1956 yılında yapılan kadastro sırasında ''çay yatağı'' niteliğiyle tescil harici bırakıldıkları anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere terk edilmiş dere yatakları, kayalık, taşlık, yol ve yol boşluğu gibi taşınmazlar ancak imar-ihya yolu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca iktisap edilebilirken; ham toprak, hali arazi, köy boşluğu gibi basit ameliye ile zilyet edilebilecek yerler ise aynı Yasa'nın 14. maddesi gereğince iktisap edilebilir.
2. Somut olayda çekişmeli taşınmaz bölümleri çay yatağı niteliğiyle tespit harici bırakıldığına göre ancak imar-ihya edilip kültür arazisi haline getirildikten ve bu olgunun tamamlandığı tarihten itibaren iktisaba elverişli zilyetlikle kazanım koşulları davacı lehine oluştuktan sonra özel mülkiyete konu edilebilir. Ne var ki, somut olayda taşınmaz bölümlerinin imar-ihyası ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresi hususunda ayrıntılı inceleme ve araştırma yapılmamış, hükmüne uyulan bozma ilamında açıkça belirtildiği halde hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin bulunduğu sahayı kapsayan 2000 yılına ait ''4633'' film numaralı hava fotoğrafı getirtilip incelenmemiş, jeoloji mühendisleri bilirkişi rapor içeriğine göre taşınmaz bölümleri içerisine eski gömülü dere yataklarının bulunduğu; ancak bu bölümlerin kazı ve dolgu çalışması yapılmak suretiyle tarımsal arazi niteliğine büründüğü belirtilmesine karşın, sözü edilen kazı ve dolgu işlemlerinin dışarıdan toprak ithal etmek suretiyle dere yatağının doldurulması anlamına gelip gelmediği hususu araştırılmamış, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin karar tarihinden önce ihdasen tapuya tescil edildiği, ardından toplulaştırma işlemine tabi tutulduğu anlaşılmasına karşın bu yön üzerinde de durulmamıştır.
3. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle çekişmeli taşınmaz bölümlerinin bulunduğu sahayı kapsayan 2000 yılına ait ''4633'' film numaralı hava fotoğrafı tarihi açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, komşu taşınmazlara ait tapu kayıtları ile var ise dayanağı olan dava dosyaları ise Tapu Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, dava konusu taşınmazları kapsayan ihdas ve toplulaştırma işlemine ilişkin dayanak kayıtlar ve haritalar getirtilerek dosya ikmal edilmelidir.
4. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik jeolog bilirkişi, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi, teknik bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu katılımı ile keşif yapılmalıdır. Taşınmaz bölümleri başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve tamamlandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri, komşu taşınmazların tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli; teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, özellikle komşu parsellerin tapuya tesciline ait var ise ilamlardan istifade edilmelidir.
5. Jeolog bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmaz bölümlerinin öncesi itibariyle çay yatağı niteliğinde olduğu göz önünde bulundurularak taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğini, çay yatağı niteliğinde olup olmadığını, evveliyatının çay yatağı niteliğinde olup olmadığını, çay yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif çay yatağında kalıp kalmadığını, aktif çay yatağında kalmıyor ise çayın etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığı, taşınmaz bölümlerinin toprak yapısının dışarıdan toprak ithal etmek suretiyle değiştirilip değiştirilmediğini açıklar nitelikte, gerekirse gözlem çukurları açılarak karot numunesi alınmak suretiyle incelemeyi içeren ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
6. Ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, taşınmaz bölümleri üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını ve taşınmaz bölümlerinin kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş ve sınırları işaretlenen fotoğrafları ile desteklenmiş ve önceki bilirkişinin raporunu irdeleyen ayrıntılı rapor alınmalıdır.
7. Fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ihdas ve toplulaştırma çalışmalarına ilişkin harita ve kayıtlar incelenmek suretiyle çekişmeli taşınmaz bölümlerinin hangi parsel kapsamında kaldığını gösterir ayrıntılı ve çakıştırmalı değerlendirmeyi içeren rapor ve harita düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden dosya kapsamında yer alan tüm hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz bölümleri üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; ortaya çıkacak sonuca göre belgesiz araştırması yapılmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek taşınmazı kapsamına alan imar planının onay tarihinden önce 3402 sayılı Yasa'nın 14 ve 17. maddelerinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşmiş olup olmadığı değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Elazığ 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.