"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davalı- karşı davacı erkeğin sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evine ve eşine ilgisiz olduğunu, işine gitmemeye başladığını, zamanın büyük bir kısmını dışarıda geçirdiğini,erkeğin uyuşturucu kullandığı ve bu maddenin etkisi altındayken polis tarafından yakalandığını, yaşadığı bu olayları müvekkil eşinden saklamaya çalıştığını, müvekkiline karşı hakaret, tehdit, fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını ileri sürerek, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı dava dilekçesindeki iddialarının mesnetsiz olduğunu ve karşı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının asılsız ve gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, erkek lehine 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 30.10.2020 tarih ve 2018/401 Esas, 2020/264 Karar sayılı kararı ile tanıkların erkeğin uyuşturucu kullandığını, kadın ile aralarında sık sık sözlü tartışmalar yaşandığını, bu tartışmalar esnasında bazen hakaret ve tehditlerin de dile getirildiğini, son 2 senedir ayrı yaşadıklarını beyan ettikleri, erkeğin ise ileri sürdüğü vakıaları ispatlayamadığı gerekçesiyle erkeğin karşı davasının reddine, asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının maddî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili İlk Derece Mahkemesince kusur belirlemesinde hataya düşüldüğü, yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğu,fiili ayrılıkta kusurlu bulunan erkeğe hangi olaylar açısından kusur izafe edildiğinin somut,net ve denetlenebilir şekilde açıklanmadığı,kusurun tamamının davacı kadında olduğu, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, savunma haklarının kısıtlandığı, erkeğe kusur olarak yüklenen uyuşturucu olayı ortaya çıktıktan sonra kadının eve dönüp erkeği affettiği, kadının gelir durumu erkekten iyi olmasına rağmen lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile tam kusurlu olmasına rağmen manevî tazminat hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek, her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve manevî tazminat ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 25.03.2021 tarih ve 2021/398 Esas, 2021/410 Karar sayılı kararı ile taraf ve dava ehliyeti yönünden kadının vesâyet altına alınmasına gerekip gerekmediğinin araştırılması, gerekçenin denetime elverişli şekilde oluşturulması ve erkek ile ilgili ceza dosyalarının dosya içerisine alınarak usule uygun olarak yargılama işlemleri yapılıp sonucu uyarınca bir karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın hakkında aldırılan rapor uyarınca vesâyet altına alınması gereken bir durum bulunmadığı erkek hakkında kesinleşmiş mahkeme kararlarının yanısıra dinlenen tanıkların da erkeğin uyuşturucu kullandığını, kadın ile aralarında sık sık sözlü tartışmalar yaşandığını, bu tartışmalar esnasında bazen hakaret ve tehditlerin de dile getirildiğini, son 2 senedir ayrı yaşadıklarını beyan ettikleri, erkeğin sadece bir kere uyuşturucu kullandığına ve kadının psikolojik sorunları olduğuna dair iddiaları ile dava dilekçesindeki diğer iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle kadın tarafından açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, davalı - karşı davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının tam kusurlu olması nedeni ile reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, dava açmakla ayrı yaşamaya hak kazanan ve düzenli bir işi olmayan kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara her yıl TÜFE oranında artış uygulanmasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusuru bulunmayan, boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve bu olaylar nedeni ile kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı- karşı davacı erkek vekili ilk karara ilişkin istinaf dilekçesinde yer alan sebeplerle her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle erkeğin kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, İlk Derece Mahkemesinin davacı- karşı davalı kadının maddî tazminat talebinin reddedilmesine yönelik önceki kararına karşı istinaf kanun yoluna başvuran erkek lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmaksızın, inceleme konusu son kararda kadın lehine maddî tazminata hükmedilmesinin doğru bulunmadığı gerekçesiyle erkeğin, kadın yararına hükmedilen maddî tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kadının maddî tazminat talebinin reddine, kadının nafakalara artış uygulanması talebi olmadığı halde talep aşılarak karar verildiğinden erkeğin bu kısma yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile bu bölümün hüküm kısmından çıkarılmasına, erkeğin sair istinaf sebeplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve manevî tazminat ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddi yönlerinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında evlilik birliğinin sarsılmasında tarafların kusurlu olup olmadığı, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kadın yararına tedbir nafakası ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği erkeğin manevî tazminat talebinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.