Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10067 E. 2023/720 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tarafların boşanmalarına sebep olan olaylarda kusur oranlarının belirlenmesi, buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve nafakaların miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın evlilik birliği içerisinde farklı davranışlar sergilediğini, sürekli olarak hayal ürünü olan kurguladığı olayları müvekkiline anlatılması sebebiyle kadının evlilik içerisinde sürekli olarak panik ve korku ile yaşadığını, davalı tarafın ortada bir şey yokken müvekkiline bağırdığını, rahatsızlığını gizlediğini, kıskançlık krizleri ile ölümle tehdit ettiğini, psikolojik baskılar uyguladığını, babasının müdahalelerine ses çıkarmadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, medya bağımlılığı olduğunu bundan dolayı da ilgisiz davrandığını, kadının yakınlarının yanında olumsuz davranışlar gösterdiğini, en son kadının kız kardeşine hakaret ettiğini ve evden kovduğunu, evlilik birliğinin devamının imkânsız hale geldiğinden baba evine sığınmak zorunda kaldığını, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu belirterek tarafların 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müvekkili lehine 2.500,00 TL tedbir nafakasına ve aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği gibi ortada bir geçimsizlik varsa bunun sebebinin müvekkili olmayıp bizzat kadının kendisi olduğunu, evlilikleri gayet iyi giderken kadının kusurlu davranışı ile evlilik birliklerinin bozulduğunu, kendilerinde kalmakta olan kadının kız kardeşinin erkeğe hakaret ettiğini, kadının buna ses çıkarmadığını, onlar gittikten sonra ev eşyalarını birer birer taşıyarak ayrılık hesapları yaptığını, ... için memlekete gidildiğinde babasının evinden yanına gelmediğini ve ayrılmak istediğini söylediğini, ailesi ile beraber konuşmak için gidildiğinde de kadının babasının hakaret ettiğini, yine kadının da hakaret ederek aşağıladığını belirterek kadının boşanma, nafaka, tazminat taleplerinin reddi ile karşı boşanma davalarının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi nin birinci fıkrası gereği kabulüne tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadının kız kardeşi ve onun eşi misafir olarak evlerine geldiğinde, kadını kendisinden ayrılmaması yönünde tehdit ettiği ve korkuttuğu, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusursuz olduğu, boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekçesi ile erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile 4721 Sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir, 350,00 TL yoksulluk nafakası ile 6.000,00 TL maddî, 3.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece kusur yönünden değerlendirmenin fazla yüzeysel olup ayrıntıdan yoksun olduğu gibi kusuru olmayan müvekkil açısından bağlanan maddî, manevî tazminat ve nafaka miktarının da çok düşük olduğunu belirterek kararı kusur belirlemesi ile müvekkili lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince kusur tespitinde hata yapıldığını, müvekkiline yüklenen kusurların gerçekleşmediğini, dinlenen tanık beyanlarının dikkate alınmadığını, boşanmaya sebep olaylarda kadının kusurlu olduğunu belirterek kararı her iki dava yönünden istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadının kardeşine hakaret ettiği ve saygısız davranışlarda bulunduğu, kadının ise erkeğe hakaret ettiği, ailesinin yanına ziyarete gittikten sonra ortak konuta dönmeyerek birlikte yaşamaktan kaçındığı, tarafların gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu olduğu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kusuru daha da ağır olmayan, geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru ise de kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakalarının miktarının az olduğu gerekçesiyle tarafların eşit kusurlu oldukları şeklinde gerekçenin düzeltilmesine, erkeğin karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, tarafların maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle reddine, kadın lehine aylık 800,00 TL tedbir ve 800,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilerek kadının lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı ile erkeğin kusur tespiti, reddedilen boşanma davası ile aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlara yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, tarafların diğer tüm istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası ile reddedilen tazminat talepleri yönünden kararı temyiz etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, kadın lehine hükmedilen nafakalar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur durumları ve buradan varılacak sonuca göre tarafların 4721 Sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı açtıkları davaları, maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı ve kadın yararına hükmedilen nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf veillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.