"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1696 E., 2022/1767 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/574 E., 2022/357 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eş adına kayıtlı olan Sivas ili Hafik İlçesi, ...Köyü 212 ada, 8 parsel'de kayıtlı aile kontu olan taşınmaz üzerine davacının bilgisi ve muvafakati dışında davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, davalı bankanın, davacıdan muvafakati almadığını, usul ve yasaya aykırı bu işlem nedeni ile Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2019/19937 Esas sayılı dosyası ile taşınmazın satışa çıkarıldığı ve bankanın taşınmazı borca karşılık satın aldığını, davalı bankanın geçersiz ipoteğe dayanarak başlattığı icra takibi sonucunda taşınmazın mülkiyetini kazanması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun) 1024 üncü maddesinin uygulanması gerektiği, icra takibinin ve ihalenin kesinleşmiş olmasının tescile hukuki geçerlilik kazandırmayacağını, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi kapsamında da yapılan işlemlerin yasaya aykırı olduğunu gerekçeleri ile dava konusu taşınmaza tedbir konulması ile dava konusu taşınmazın davalı eş ... adına tapuya kayıt ve tesciline mümkün olmadığı takdirde ise taşınmazın bedelinin en yüksek faizi ile ödenmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı, davalı banka lehine tesis edilen ipotek işlemi sırasında; davalı bankanın üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirerek davacı eşin rızasını ve muvafakatini aldığı, ilgili muvafakatte bulunan imzanın davacı kadın eşe ait olduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edildiği, davalı bankanın alacağını tahsil edememesi nedeniyle başlatmış olduğu icra takibi neticesinde taşınmazın davalı bankaya alacağına mahsuben ihale edildiği ve davalı banka adına tescil edildiği ve tescil işleminden hemen sonra iş bu davanın açıldığı, davalı bankanın ipotek işlemi sırasında 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinde öngörülen açık hükme uygun davrandığı, sonrasında ise icra takibi sonucu taşınmazın mülkiyetini alacağa mahsuben cebri ihale ile elde ettiği, davacı kadının ipotek işleminden haberdar olmadığına yönelik iddiasını ispat edemediği gibi dosyada bulunan mevcut delil durumu dikkate alındığında davacı kadının ipotek işleminden haberdar olduğu gibi rızasının da bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Adli Tıp raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, 17.12.2017 tarihinde kredi çekildiğini, ipoteğin ise 01.06.2018 tarihinde tesis edildiğini, bir an için imzanın müvekkile ait olduğu düşülse dahi sunulan muvafakatnamede tarih bulunmadığını, ne zaman düzenlendiği ve ne için düzenlendiğinin belli olmadığını belirterek, hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkeme tarafından yapılan yargılama ile tarafların delillerinin toplanması, tanıklarının dinlenmesi, uygulanan usul hükümleri ve maddî hukukun olaya uygulanması hususlarında hata yapılmadığı, davacı tarafın dava dilekçesi ile muvafakatnameden bahsetmeksizin taşınmaz üzerine ipotek tesisinden haberi olmadığını bildirdiği, yargılama sırasında davalı bankanın muvafakatname sunması ile davacı bu muvafakatnamenin tarihsiz olması nedeniyle geçersiz olacağını, mahkemenin bunu delil olarak kabul etmemesi gerektiğini belirterek davanın kabulü yerine reddetmesinin hatalı olduğunu ileri sürdüğü, bu belgeyi başka taşınmaz için verdiğini de iddia etmediği, bir tane ortak konut olduğu, muvafakatnamenin de bu taşınmaz için verilmesinin olağan olduğu, davacının kredi tarihi ile ipotek tarihi arasında 10 ... gibi kısa bir süre bulunduğu iddiasının da uyuşmazlığın esasına etkisi olmadığı, rapora itirazların yersiz olduğu gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın aile konutu olup davalı eş tarafından kadının muvafakati alınmadan ipotek tesis edildiği, imza müvekkile ait olsa dahi hangi taşınmaza ne için verildiğinin tarih olmayan muvafakat ile yapılamayacağını, kredi sözleşmesi ile ipotek arasında aylar olduğu, muvafakatin sonradan doldurulmuş olabileceği, Adli Tıp Kurumu raporuna yapılan itirazlarının dikkate alınmadığını, taşınmazın ihale ile haksız olarak alındığını belirterek; hükmü tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasında 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.