Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10090 E. 2023/686 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, boşanma, nafaka ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı vekili asıl dava, karşı davaya cevap ve karşı davaya ikinci cevap dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz olduğunu, eşine virüs bulaştırdığını, eve nadiren geldiğini, ilgisiz olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, fiziksel, duygusal, sosyal ve sözlü şiddet uyguladığını, büyü işleri ile ilgilendiğini ve evi terk ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL tazminat ödenmesine hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davacı-davalı vekili 24.02.2019 tarihli dilekçesinde tazminat talebini açıklamış ve talebin 40.000,00 TL'sinin maddî, 60.000,00 TL'sinin manevî tazminat talebi olduğunu belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı vekili asıl davaya cevap ve karşı dava ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; tarafların uzun zamandır fiilen ayrı olduğunu, kadının eşini evden kovması nedeniyle erkeğin evden ayrılmak zorunda kaldığını, kadının eşine saygısız davrandığını, büyü işleri ile uğraştığını ve ev işlerini yapmadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına ve erkek lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda sadakatsiz davranan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı ve kadın lehine tazminat ve nafakalara hükmedilmesi koşullarının bulunduğu gerekçesi ile, erkeğin davasının reddine, kadının davasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, aylık 200,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kusur belirlemesinin doğru yapılmadığını, erkeğin kusurunun bulunmadığını, bu itibarla kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddinin yerinde olmadığını, kadının 3 adet dairenin maliki olduğunu ve bu dairelerden kira geliri elde etmesi nedeniyle yoksulluğa düşmediğini, kadın lehine tazminatlara hükmedilmesi koşullarının bulunmadığını belirterek her iki dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, her iki dava ve boşanmanın ferîleri hakkında verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu ve kadının sahip olduğu taşınmazların hisseli olması ve bunlardan elde edilen kira gelirinin düzenli ve sürekli gelir kabul edilemeyecek olması nedeniyle kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulünün yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf başvurusundaki itirazlarını tekrar ederek her iki dava yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü, erkeğin boşanma davasının reddi, kadın lehine maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ve 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.