"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/720 E., 2022/1551 K.
DAVA TARİHİ : 03.07.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/494 E., 2022/17 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davacı-karşı davalı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erekğin müvekkiline küçük düşürücü söz ve davranışlarda bulunduğunu, zor kullandığını, sindirmeye çalıştığını, bu nedenle psikiyatriste gidip ilaç tedavisi gördüğünü, erkeğin birlik görevlerini ihmal ettiğini, çocuğu istemediğini söylediğini, çocuğu aldırmak zorunda kaldığını, müvekkiline hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 162 ve 166 ncı maddesi birinci maddesi uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına ÜFE oranında arttırılmak kaydı ile aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların gerçek dışı olduğunu, kadının bipolar duygudurum bozukluğu hastası olduğunu, kadının bu durumu ve gördüğü tedavileri müvekkilinden gizlediğini, hastalığı döneminde kendi ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale geldiğini, müvekkiline şiddet ve baskı uyguladığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, mani dönemlerinde ise aşırı cinsel hali ortaya çıktığını, kadının sağlık sorunlarının nedeni ile çocuk doğurmaya ve büyütmeye engel olduğunu, ortak karar ile gebeliğin sonlandırıldığını, kadının müvekkilini sosyal çevreden soyutlamaya çalıştığını, çocuk katili olmakla suçladığını, manevî şiddet uyguladığını, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 165 inci maddesi uyarınca olmadığı takdirde 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek eşin, kadın eşi "beni dinleyeceksin, sen yapamazsın " gibi sözler ile aşağıladığı ve baskı yaptığı, fiziksel şiddet uyguladığı, yine erkek eşin, çocuk edinme konusunda istekli olmadığı gibi çocuğun aldırılması yönünde kadın eş üzerinde psikolojik baskı kurduğu, kadın eşin ise erkek eş ile azarlayıcı bir şekilde konuştuğu, evlilik birliğinin kadın eşin az, erkek eşin ağır kusuruna dayalı olarak onarılmaz derecede sarsıldığı, ortak hayatın temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı asıl ve karşı davanın kabulüne karar verildiği, erkek eşin çocuk aldırmaya yönelik eylemi ile diğer eylemleri hayata kast pek kötü muamele boyutunda görülmediğinden kadın eş tarafından açılan pek fena muameleye dayalı boşanma davasının reddine ve yine kadın eşin ruh sağlığının bozuk olduğu iddiası ispat edilemediğinden ve bu hususun aksi Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edildiğinden erkek eş tarafından açılan akıl hastalığına dayalı boşanma davasının reddine karar verildiği, kadın eşin çalışmadığı, sürekli ve düzenli bir gelirinin olmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedildiği, dosyadaki kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 165 inci maddesine, kadının 162 inci maddesine dayalı davalarının reddine, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açtıkları davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yoksulluk nafakasının yıllık ÜFE ortanında arttırılmasına, kadın yararına 35.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarı ile erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanunu'nun n 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.