"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/474 E., 2022/655 K.
DAVA TARİHİ : 18.12.2018
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda kadın lehine yeniden maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
İlk Derece kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evliliğin ilk günlerinden itibaren uyumsuz olduğunu, müşterek haneyi terk ederek baba evine gittiğini, kadın ile evliliğinden bu tarafa uyuşmazlık yaşadığını, ayrıca kadının sağlık problemleri olduğunu bu sağlık sorunlarını kendisinden gizlediğini, kendisi ile bu şekilde evlendiğini ve bu durumları öğrenmesi neticesinde kadının babası ile baba evine döndüğünü belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinden özetle; iddiaların tümünün asılsız olduğunu, evliliğinin beşinci ayında çocuğu olmadığı iddiası ile baba evine gönderildiğini, müvekkilinin böyle bir rahatsızlığı bulunduğuna dair hiç bir somut delil ya da sağlık raporu bulunmadığını, davacı eş somut dayanaktan tamamen yoksun olan bu sebepten dolayı henüz beş aylık evliliğini bitirmeyi göze almış olduğundan kötü niyetli olduğunu, erkeğin işten ayrıldığını ve birlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkiline çocuğu olmadığı konusunda psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin tam kusurlu olduğunu belirterek, lehine aylık 750,00 TL nafaka ile 30.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince kadının endokrin bozukluğu, turner sendromu hastalığı, primer over yetmezliği hastalığının olduğu, on dört yaşından itibaren bu hastalığı sebebiyle tedavi gördüğü, östrojen resplasmanı desteği aldığı, ilaçsız adet görmediği anlaşılmakla davalı kadının bu hastalıklarını evlenme öncesi kocasından gizlediği, erkeğin ise eşi hakkında köy yerinde dedikodu çıkmasına sebebiyet vererek psikolojik olarak zor durumda bıraktığı, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinini birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadına bir defaya mahsus olmak üzere toptan 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmitir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.03.2021 tarihli ve 2020/1290 Esas, 2021/779 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 08.06.2021 tarihli ve 2021/3628 Esas, 2021/4749 Karar sayılı kararıyla tarafların sadakat yükümlülüğünün evlilik birliğinin kurulmasıyla başladığı, kadının evlilik öncesi hastalıklarını gizlemiş olması boşanma davasında davalı kadın için kusur oluşturmayacağı, ancak koşulları var ise evliliğin nispi butlan ile iptali davasına konu olabileceği, evlilik birliği kurulmadan önceki nedenlere dayanılarak boşanma davası açılamayacağı, evlilik birliği kurulduktan sonra kadından kaynaklanan başkaca bir kusurlu davranış da ispatlanamadığı, bu durumda erkeğin tam kusurlu olacağından erkeğin boşanma davasının reddi gerekeceği ancak kadın tarafından bu hususta temyiz incelemesi talep edilmediğinden sadece yanlışlığa değinilmekle yetinildiği ve boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda erkeğin tam kusurlu olup bu kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına zarar verici nitelikte olduğundan kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları oluştuğundan, kadın yararına uygun miktarlarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak bu taleplerin reddi doğru olmadığından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadının reddedilen tazminat talepleri yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince davacı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadın lehine 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 16.03.2022 tarihli ve 2022/1743 Esas, 2022/2484 Karar sayılı kararıyla kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, erkeğin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu, erkeğin bir kusur olmadığını belirterek kararı kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz etmiştir.
2.Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; lehine hükmedilen tazminat miktarlarının oldukça yetersiz olduğunu belirterek kararı tazminat miktarları yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı ile bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları; 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerimde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere erkeğin temyiz itirazlarının reddine,
2.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde yatıran davalıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.