"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1829 E., 2022/1798 K.
DAVA TARİHİ : 25.02.2021
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Boğazlıyan 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/63 E., 2022/144 K.
Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı adına 180 ada 10 parsel sayılı taşınmazın edinildiğini, daha sonra üzerine iki katlı ev ve garaj yapıldığını, taşınmazın davalı tarafından babasına devredildiğini, taşınmazın edinilmesinde müvekkilinin daha fazla maddi katkısının olduğunu belirterek; yapılacak olan yargılama ve alınacak olan bilirkişi raporu neticesinde ortaya çıkacak gerçek bedel üzerinden ıslah edilmek/tamamlama harcı yatırılmak üzere, tasfiye konusu taşınmazdan dolayı şimdilik 1.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımının dolduğunu, taşınmazın müvekkilinin babası tarafından taraflar evlenmeden önce edinildiğini, müvekkilinin babasının emeği ve katkısı ile yapıların yapıldığını, tarafların herhangi bir katkısının olmadığını, taşınmazı babasının müvekkiline devrettiğini, devre kardeşlerinin itiraz etmesi üzerine taşınmazı tekrar babasına devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmazın önce davalının babası tarafından davalıya devredildiği, daha sonra tekrar davalı tarafından 08.05.2015 tarihinde babasına satış yoluyla devredildiği, dinlenen tanık beyanlarıyla taşınmazın davalının babası tarafından yaptırıldığı, davalının taşınmazın yapımına herhangi bir bedel ödeyerek katılmadığı, davalıya bağış suretiyle devredilmiş olduğu, devredilen kişinin davalının babası olması ve ülkemizdeki baba-oğul arasında taşınmaz devirlerinde muvazaa işleminin bulunmasının yaygın olması ve bu hususun tanık beyanları ile ispatlanmış olduğu anlaşıldığından davalının bedel ödemeden taşınmazı devraldığı ve daha sonra yine bedel ödemeden devrettiğine kanaat getirildiği gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemenin davalı ve babası arasında yapılan işlemin muris muvazaası olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu, davanın konusunun muris muvazaası olmadığını, gerekçe ve değerlendirmenin hatalı olduğunu, taşınmazın 2004 yılında davalı tarafından satın alındığını, edinilmiş mal olduğunu, müvekkilinin katılma alacağı bulunduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, taşınmazın tanık beyanları ile davalının babası tarafından davalıya devredildiği, daha sonra taraflar arasındaki boşanma dava tarihinden önce davalı tarafından yine babasına devredildiği; hayatın olağan akışına göre eşlerden birinin anne veya babası tarafından yapılan bu gibi mal varlığı devirleri karşılıksız kazandırma olduğu, bu fiili karinenin aksini yani gerçek anlamda bedel ödenerek satın alındığını tasarrufun karşılıksız kazandırma olmayıp karşılığı verilerek elde edilmiş bir edinim olduğunu, yani gerçek anlamda bir satış işlemi olduğunu iddia eden davacının başta satış bedelinin ödendiğine ilişkin belgeler olmak üzere iddiasını güçlü ve inandırıcı deliller ile ispatlayamadığı; bu itibarla verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemenin davalı ve babası arasında yapılan işlemin muris muvazaası olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu, davanın konusunun muris muvazaası olmadığını, gerekçe ve değerlendirmenin hatalı olduğunu, taşınmazın 2004 yılında davalı tarafından satın alındığını, edinilmiş mal olduğunu, müvekkilinin katılma alacağı bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kişisel mal savunması ve ispatı noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 01.01.2002 tarihinden sonra davalı erkek adına edinilen taşınmaz her ne kadar kanuni karine gereğince edinilmiş mal ise de, tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davalının taşınmazın karşılıksız edinildiğini ispatladığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.