"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının müvekkilini Almanya'ya götürmesini bahane ederek küçük düşürücü sözler söylediğini, psikolojik baskı yaptığını, evden kovduğunu, müvekkilinin 2011 yılında davalının ağır davranışlarından dolayı Türkiye'ye geldiğini ... İl Sağlık Müdürlüğünde 112 acil servisinde sağlık görevlisi olarak çalışmaya başladığını, davalının Almanya'da müvekkilini başka erkeklerle aldattığını, müvekkilinin Almanya'daki aracına ve tüm şahsi eşyalarına el koyduğunu, ...'da bulunan evi sattığını, davalının sosyal medya hesaplarına bakıldığında başka erkeklerle samimi görüşmeler yaptığını ve müvekkilini aldattığını iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmolunmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi davalı kadına 27.08.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 15.12.2020 tarihli beyan dilekçesi ile isnatlarda ve taleplerde bulunmuşsa da cevap süresinde değildir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, evi habersiz satarak ekonomik şiddet uyguladığı ve eşine hakaret ederek duygusal şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile ve davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi vermediğini sonrasında bildirdiği tanıklarının dinlenilmesini talep etmiş ise de süresinde cevap verilmemesi nedeniyle tanıklarının dinlenilmesinin mümkün olmadığı da belirtilerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı erkek yararına 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının nafaka ve tazminat talebinin reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; yararına hükmolunan tazminat miktarının yetersiz olduğu yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş,
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle: Tanık beyanlarının kusurları ispata elverişli olmadığını, beyanlarda geçen olayların 10 yıl öncesine ilişkin olduğunu, halbuki tarafların 2015-2016'da 3 ay kadar bir araya gelip birlikte yaşadıklarını, belirtilen vakıaların kusur olarak yüklenemeyeceğini, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararının usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; sadakatsizliğe ilişkin tanık beyanlarının duyum yada aktarım olduğunu, tarafların üç ay kadar bir araya geldiğini ve önceye dair vakıaların kusur olarak yüklenemeyeceğini, mahkemenin tanıklarını dinlememesinin ve verilen kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, affın varlığı, erkek yararına hükmedilen tazminatların verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının tanıklarının dinlenilmesinin hukuken mümkün bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu, 370 inci maddesi ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadının tanıklarının dinlenilmemesine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı erkek tanıklarının sözlerinin bir kısmı evlilik birliğinin temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olup, bir kısım vakıalardan sonra ise evlilik birliğinin devam etmiş olması sebebiyle taraflarca bu vakıaların affedildiğinin, en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerekmektedir. Bu itibarla davacı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.