Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10333 E. 2023/848 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu ve miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta, mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu, taraf vekillerince ileri sürülen temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddi ile kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap ile karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; resmi nikahlarının önce kıyıldığı, sonrasında kına gecesi yapıldığı, kına da takılan altınları sahteleri ile değiştirerek güvenini sarstığını, arada yaşanan olaylar nedeniyle evlilik birliğinin fiilen kurulamadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve ikinci cevap ile karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, sevmediğini, alışamadığını söylediğini, kusurlu olanın kadın olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince kadının davasının reddi ile karşı davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile düğün hazırlıkları aşamasında ilk bakışta sahte olduğu anlaşılan altınları düğün merasiminden önce kadına teslim ettiği, kadının sahte altınlar nedeniyle düğünü iptal etmesinin tepkisel nitelikte davranış olduğu bu nedenle kusur olarak yüklenemeyeceği, belirlenen kusurlara göre erkeğin tam kusurlu olduğu; erkeğin ekonomik ve sosyal şiddete yönelik kusurlu davranışının 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince aynı zamanda kadının kişilik haklarını zedelediği gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 650,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ile lehine takdir edilen nafaka ve tazminatların miktarları yönlerinden kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı koca; her iki davanın tümü yönünden hükmün kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir .

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tarafların boşanmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu dikkate alındığında belirlenen nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tarafların görücü usulü ile evlendiğini ancak henüz İstanbuldaki düğünleri dahi yapılmadığını, kadının erkeği istemediğini, alışamadığını söylemesi nedeni ile düğünün son bulduğunu, dolayısıyla fiilen aile birliğinin kurulamadığını ve bunda da kadının kusurlu olduğunu, erkeğe kusur olarak yüklenilen sahte bilezik alınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu iddiaya karşı bilirkişi tanık olarak bir kuyumcu dahi dinletilmediğini, beyanlarına itibar edilen tanıkların ise farklı kişilerden duyduklarını beyan ettiklerini dolayısıyla tanık beyanları arasında çelişki olduğunu ve bu çelişki giderilmeden bu beyanlara itibar edilemeyeceğini, konuya ilişkin savcılığa bir şikayetlerinin de olmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların reddi ve kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci madde hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.