Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10334 E. 2023/849 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, tazminat ve nafaka taleplerinin miktarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırı bir durum olmadığı gerekçesiyle istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin ilk evliliğinden olan çocuklarına karşı cephe aldığını ve çocukları ile bağlarının tamamen kopmasına neden olduğunu, kredi kartını kadına teslim ettiğini, en küçük atışmada evi terk ettiğini, ailesinin yanına gittiğini, her ayın yaklaşık 10 gününü ...'de ailesinin yanında geçirdiğini, hiçbir sorumluluğu yerine getirmediğini, yaşı nedeniyle çocuk sahibi olamayacağı anlaşıldığında ben çocuk sahibi olamayacaksam seninle ne işim var, senin kahrını niye çekeyim gibi cümleler kurduğunu, bu cümlelerin ardından da çocuk sahibi olamayacaksam boşanalım diyerek ailesinin yanına gittiğini, haksız aldığı koruma kararından sonra evi neredeyse erkeğin kişisel eşyaları dahil olacak şekilde boşalttığını bu nedenle kusurlu olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına erkek yararına 40.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin ilk evliliğinden olan çocuklarının kadını istememesinin sorunlara yol açtığını, erkeğin şirketi olduğunu bu şirkette kadının kendisine ait maaşı ile çalışacağını belirttiğini ancak bunların hiçbirini yapmadığını, erkeğin çocuklarının kadının o evden çıkmasını istediğini, evliliğe müdahale ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, aradaki yaş farkını bahane edip boşanmak istediğini beyan ettiğini, evi terk ettiğini, sonrasında gelip eşyalarını aldığını, evin elektrik, doğalgaz ve su aboneliklerini iptal ettirdiğini, davacı kocanın kadının yakınlarını arayarak evden çıksın gitsin, beni başka şeylere mecbur bırakmasın, gurursuz kadın diyerek hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, açılmış ceza dosyası bulunduğunu ileri sürerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, erkeğin davasının reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata ve faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin gurursuz kadın sözleriyle hakaret ettiğini, ilk evliliğinden olan çocuklarının isteğiyle evliliğinden vazgeçtiğini, tek kuruşluk canı var, ben ne yapacağımı bilirim sözleriyle tehdit ettiğini, fiili ayrılık sürecinde kadının haberi ve rızası dışında müşterek konutun aboneliklerini iptal ettiğini, evlilik birliği süresince yeterince para vermediğini ve evlilik öncesinde bulunduğu ekonomik ve sosyal vaatleri yerine getirmediğini, kadının ise kusurunun ispatlanamadığını, evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını, gerçekleşen olaylara göre erkeğin tam kusurlu olduğunu bu nedenle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminatın kesinleşme tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiziyle, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her iki dava yönünden kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesine göre, hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarının az olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadının tam kusurlu olduğu, tanık beyanları ile kadının kusurlarının ispatlandığı, haksız yere aldırdığı uzaklaştırma kararı nedeniyle madden ve manen zarar gördüğünü ileri sürerek usul ve kanuna aykırı olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının her iki dava yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen kusurlara göre belirlenen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu, erkeğin şirketinin olduğu, çok fazla taşınmazı olduğu, aynı zamanda çiftçilik ve hakemlik yaptığı, gelirinin tespit edilenin üzerinde olduğunu ileri sürerek usul ve kanuna aykırı olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının nafakalar ve tazminatların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabul ve reddi, kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminatların ve nafakaların miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkra, 174 üncü maddesinin ikinci fıkra, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 336 ncı madde ve 337 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkra, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci madde hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Filiz'e yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Davut'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.