Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10337 E. 2023/223 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, eşlerden birinin ceza almasına neden olan bir olayda, haksız tahrik indirimi uygulanmış olsa dahi, bu olayın boşanma sebebi sayılıp sayılamayacağı ve kusurun nasıl belirleneceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının ceza almasına neden olan eyleminin, erkeğin fiziksel şiddetine karşı bir tepki olarak gerçekleştiği ve haksız tahrik altında yapıldığı gözetilerek, kadının bu eyleminin boşanmaya sebep teşkil eden bir kusur olarak değerlendirilemeyeceği ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tedbir nafakası ve birleşen boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı kadının tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı erkek vekilinin boşanma davasının reddi ve kusur belirlemesine yönelik başvurusunun kabulü ile kararın kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilerek yeniden hüküm kurulmasına, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 07.06.2022 tarihli ve 2022/4786 Esas, 2022/5465 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Dairemiz bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;

07.06.2022 tarihli ve 2022/4786 Esas, 2022/5465 Karar sayılı bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince ceza dosyasında davacı-davalı kadın yararına şahsi cezasızlık sebeplerinin uygulanmadığı, tahrik indirimi uygulanmak suretiyle cezasında indirime gidildiği, haksız tahrik hükümleri uygulanmak suretiyle de olsa davacı-davalı kadın yönünden ceza tayin edildiği, kadının eyleminin hukuka aykırılığının tespit edildiği, ceza mahkemesinin mahkumiyet kararının hukuk hakimini bağlayacağı, davacı-davalı kadının eyleminin tepki sınırlarını aştığı bu nedenle boşanma ve ferilerine yönelik ilk kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.

Dosyanın yapılan incelemesinde; davacı-davalı kadının ... vatandaşı olduğu, Türkiye`ye gelerek davalı-davacı erkek ile evlendiği, ortak üç çocuklarının olduğu, davalı-davacı erkeğin başka bir kadınla yaşamak için evi terk ettiği, evi ve çocukları ile ilgilenmediği, birlikte yaşadığı kadından da iki çocuk sahibi olduğu, taraflar arasında suç tarihi 05.05.2019 olan olayın yaşandığı, bu olay nedeni ile her iki tarafın da eşe karşı basit yaralama suçu nedeni ile ceza aldıkları, ancak ilk haksız hareketin erkeğin imam nikahlı olarak başka bir kadınla yaşadığının öğrenilmesi üzerine başlayan tartışmada erkeğin kadını darp etmesi sureti ile geldiği, kadının bunun üzerine eylemini gerçekleştirdiği, bu nedenle kadın lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının gerektiği gerekçesi ile 1/2 oranında kadının cezasında indirim yapıldığı, kadının ceza dosyasında alınan ifadesinde erkeğin başka bir kadınla yaşadığını ve ortak konuta gelmediğini, en azından haftada iki gün eve gelmesini istediğinde erkeğin bunu kabul etmediğini, boşanmak konusunda ısrar ettiğini, kendisinin de boşanmak istemediğini söylemesi üzerine aralarında tartışma çıktığını, erkeğin kendisine yumruk ve tekme attığını, bu esnada tırnaklarının erkeğin dudaklarına geldiğini, erkeğin buna daha da sinirlenerek sırtına ve bacaklarına vurduğunu söylediği, dosyadaki adli rapora göre de erkeğin dudağının iç tarafında yaralanma olduğu ve raporun kadının ifadesi ile örtüştüğü anlaşılmaktadır. Davacı-davalı kadın her ne kadar bu olay nedeni ile ceza almışsa da; ilk eylemin davalı-davacı erkekten geldiği, davacı-davalı kadının eyleminin davalı-davacı erkeğin kendisine uyguladığı fiziksel şiddeti önlemek amacı ile hareket ettiği sırada gerçekleştiği, ceza dosyasındaki raporlardan da anlaşılacağı üzere davalı-davacı erkeğin daha ağır nitelikte olan fiziksel şiddetine tepki niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle bu vakıanın davacı-davalı kadına kusur olarak yüklenmesinin ve davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu ve Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,

17.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.