Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10425 E. 2023/1281 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Daha önce feragat ile sonuçlanan boşanma davasından sonra ortak hayatın yeniden kurulup kurulmadığı ve buna bağlı olarak TMK 166/4. maddesi gereğince boşanma şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma kararında, feragat ile sonuçlanan boşanma davasından sonra tarafların bir süre daha birlikte yaşamaları nedeniyle ortak hayatın yeniden kurulamaması unsurunun gerçekleşmediği ve bu nedenle TMK 166/4'e dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiği belirtildiğinden, Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararına uyarak verdiği karar usul ve yasaya uygun görülerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1989 E., 2022/1942 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekilleri Av. ... vd.

DAVALI-DAVACI : ... vekilleri Av. ... vd.

DAVA TARİHİ : 10.12.2016

KARAR : Kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/839 E., 2019/761 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına kısmen onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde taraflar arasında görülen ve reddedilen boşanma davasından sonra ortak hayatın tekrar kurulmadığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddenin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.10.2019 tarihli ve 2016/839 Esas, 2019/761 Karar sayılı kararıyla; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen koşulların oluşmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, karşı dava ile birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı kadın vekili tarafından tazminat ve nafaka miktarları, davalı-davacı erkek vekili tarafından asıl davanın kabulü, karşı ve birleşen davaların reddi yönlerden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.11.2022 tarihli ve 2020/64 Esas, 2022/86 Karar sayılı kararıyla; kadın yararına hükmedilen tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen koşulların oluştuğu gerekçesiyle tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadın yararına aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına, 60.000,00TL maddî 40.000,00TL manevî tazminata, birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı kadın tarafından erkeğin birleşen davasının kabulü, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise katılma yolu ile kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 15.06.2022 tarih, 2022/2633 Esas 2022/5837 Karar sayılı ilamı ile; davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yersiz olduğu, dosya kapsamı itibari ile davacı-davalı kadın tarafından ... 2. Aile Mahkemesinin 2013/158 esas sayılı dosyası üzerinden açılan boşanma davasının, tarafların barışması nedeni ile davacı-davalı kadının feragati kapsamında reddedildiği, tarafların bir süre aynı evde birlikte yaşadıkları ve sonrasında davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadını evden gönderdiğinin anlaşılması karşısında, dayanak davadan sonra tarafların bir süre daha evlilik birliğini sürdürdüğü dolayısı ile ortak hayatın yeniden kurulamaması unsurunun gerçekleşmediği gözetilerek davalı-davacı erkeğin birleşen davasının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin birleşen 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili; feragatle sonuçlanan ilk davadan sonra ortak hayatın yeniden kurulamadığını, kadının evi terk ettiğini ileri sürerek; birleşen davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen fiili ayrılık nedenine dayalı birleşen boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, taraflar arasında ortak hayatın yeniden kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci, ikinci ve dördüncü fıkrası hükümleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene. yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.