"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına kısmen onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; yoksulluk nafakası talebinin feragat nedeniyle reddine, konusuz kalan istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının kusurlu davranışları nedeniyle taraflar arasındaki aile birliğinin temelinden sarsıldığını, iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine aylık 30.000,00 TL tedbir ve iştirak, aylık 20.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 3.000.000,00 TL maddî, 5.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili, tarafların ortak konutunun uzun süreden beri Paris'de bulunduğunu, davacının Paris mahkemesine verdiği taahhütleri yerine getirmeyerek çocuğu ile birlikte Türkiye'ye döndüğünü, davacının davalının Türkiye'ye girememesini silah olarak kullandığını, asıl yetkili mahkemenin Paris mahkemeleri olduğunu, Paris'de boşanma davasının devam ettiği bu nedenle davanın öncelikle derdestlikten reddi gerektiğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu iddia ederek öncelikle Paris de açılan boşanma davasının bu mahkemenin yetkisinin davacı tarafından kabul edilmesi nedeniyle bu davanın sonucunun beklenmesine, mahkemece hükmedilen tedbir nafakalarının indirilmesine karar verilmesine, ortak çocuğun mutat meskeninden kaçırılması nedeniyle müvekkili lehine 2.000.000.00 TL tazminata hükmedilmesine, davanın reddine karara verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.09.2019 tarihli ve 2017/357 Esas, 2019/456 Karar sayılı kararıyla; iş bu davadaki taraflar ile Paris Aile Mahkemesindeki tarafların aynı olmadığı, davacı ile davalının yer değiştirdiği, her iki davanın birleştirilmesinin söylenebileceği ancak derdestlik itirazının kabulünün mümkün olmadığı, bunun yanı sıra her iki tarafın da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu, bu nedenle taraflar yönünden bu davada yabancılık unsurunun bulunmadığı, dosya kapsamına ve tanık anlatımlarına göre Paris de meydana gelen şiddet olayının gerçek olduğu, davalının davacıya ağır şiddet uyguladığı aile birliğinin davalının ağır kusuru ile temelinden sarsıldığı, davanın kabulü koşullarının oluştuğu, davacının dava açıldıktan sonra Türkiye de çalışmaya başladığı, aylık ücretinin 20.000,00 TL civarında olduğu dosya kapsamında anlaşılmış ise de, davacının mal varlığı ve davalının evlilik süresince alıştığı yaşam şartları da dikkate alınarak kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu, kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi gereğince maddî ve manevî tazminat koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, kadın yararına aylık 8.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 2.000.000,00 TL maddî, 1.200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili tüm yönlerden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.03.2022 tarihli ve 2020/109 Esas, 2022/288 Karar sayılı kararıyla; kadın yararına hükmedilen tazminatların az olduğu, diğer yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davalı erkeğin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına davacı kadın yararına 1.500.000,00 TL maddî 800.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili tüm yönlerden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 05.07.2022 tarih ve 2022/4654 Esas, 2022/6813 Karar sayılı ilamı ile davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının yersiz olduğu, davacı kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi koşullarının oluşmadığı, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı kadın vekilinin duruşmada yoksulluk nafakası talebinden feragat ettiği gerekçesiyle davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin feragat nedeniyle reddine, davalı erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebi konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; davanın yabancılık unsuru taşıdığını, derdestlikten reddi gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, kesinleşen ve karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı, 174 üncü, 175 inci, 182 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu , kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı erkeğin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.