Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10507 E. 2023/1333 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur durumu, velayet, maddi ve manevi tazminat talepleri ile yoksulluk nafakasının miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamı ve tarafların sosyal ekonomik durumları değerlendirildiğinde, yoksulluk nafakası miktarının Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olarak belirlenmemesi nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, diğer kısımlarının ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1991 yılında evlendiğini bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, 2008 yılından itibaren ayrı yaşamaya başladıklarını, erkek tarafından kadın aleyhine boşanma davası açıldığını, açılan davanın reddedildiğini, üç yıllık süre dolmasına rağmen taraflar arasında ortak hayatın tekrardan kurulamadığını, kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiğini, agresif ve saldırgan olduğunu, birlik görevini ihmâl ettiğini, iddia ederek davanın kabulü ile eylemli ayrılık sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, iş bu dava ile ilgili yargılama yapmakla görevli ve yetkili mahkemenin ... Aile Mahkemesi olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiğini, birlik görevini ihmâl ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını iddia ederek davanın reddine, aksi kanaatin doğacak olması durumunda ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 3.000,00'er TL tedbir nafakası, 3.000,00'er TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir nafakası, 3.000,00 TL yoksulluk nafakası, 300.000,00 TL maddî tazminat, 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek tarafından kadın aleyhine evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde, erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiği, kadının ise kusurlu davranışlarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, ret kararının kesinleştiği ve üzerinden üç yıldan fazla bir süre geçtiği, ortak hayatın tekrardan tesis edilemediği, her ne kadar erkek vekili tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiği iddiasında bulunmuşsa da toplanan delillerden bu vakanın ispatlanamadığı, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın ise olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un(4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin dördüncü fıkrası gereği kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına dava tarihinden iş bu karar tarihine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakası, karar tarihinden iş bu karar kesinleşinceye kadar aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu dikkate alınarak kadın yararına 200.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, tam kusurlu erkek tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesinin hatalı olduğu, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında tazminatların ve nafakaların miktarlarının az olduğu belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde kadının da sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, kadın yararına maddî tazminat ve manevî tazminat şartlarının oluşmadığı, kadının tazminat taleplerinin reddi gerektiği, ortak çocuk ...'in ... olduğu, velâyet talebinin konusuz kaldığı gerekçesiyle erkek vekilinin kusur belirlemesi ve tazminatlara yönelik kadın vekilinin ise velâyete yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olması sebebiyle kadının tazminat taleplerinin reddine, ortak çocuk ... ... olduğundan velâyet ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, taraf vekillerinin sair istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, erkeğin fiili ayrılık hukuki nedenli davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın lehine maddî tazminat ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, yoksulluk nafakası miktarının yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi,166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci maddesi ve 51 inci maddesi.

3.Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (3) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı kadının sair temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.