"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1209 E., 2022/1633 K.
DAVA TARİHİ : 10.06.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şereflikoçhisar 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/294 E., 2021/220 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadın tarafından açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... isimli ortak çocuklarının bulunduğunu, davalının geçimsiz ve asabi olduğunu, uyuşturucu kullandığını, kendisine küfür edip hakaretlerde bulunduğunu, ailesine de hakaret ettiğini, küçük düşürdüğünü,seni ve aileni öldürürüm diyerek tehdit ettiğini, çocuğu vermemekle, kaçırmakla tehdit ettiğini, sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak, 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında evlendiklerini ve Fransa'ya yerleştiklerini, davacının müvekkiline kötü davrandığını, sorunlar çıkardığını, aralarındaki sorunları ailesine taşıdığını, sır saklama yükümlülüğünü ihlal ettiğini, en sonunda çocuğu da bırakarak ailesine gittiğini, Türkiye'ye geldiklerinde ailesinin yanında rencide edici sözler söylediğini, davacı ve ailesinin hakaret ettiğini, çocuğun yükümlülüklerini yerine getirmediğini, doğumdan bir ay sonra emzirmeyi bıraktığını, bu nedenlerle davanın reddine, ortak çocuğunun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalının uyuşturucu madde kullandığı, davacı eşine küfür ve hakaret ettiği, öldürmekle tehdit ettiği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, eşinin yüzünde morluklar oluşacak derecede şiddet uyguladığı, gereksiz kıskançlık yaparak üzerinde psikolojik baskı oluşturduğu, tam kusurlu olduğu,tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun yaşının küçük olması, davalı tanığı ...'ın davacının çocuğunu ihmal ettiğine hiç şahit olmadığını beyan etmiş olması, davalı tanığı Hayrettin'in davacı annesi yok iken babası tarafından ortak çocuğun yurt dışına çıkarıldığını, yurt dışında yaşayan tanık ...'ın davacı kadının çocuğu ile ilgilendiğine şahit olduğunu, beyan etmiş olması, davalı tanık beyanlarında davacının kendisine velâyeti verilmemesini gerektirecek olumsuz bir davranışının ispatlanmamış olması nedeniyle velâyetin davacı anneye verilmesi gerektiği gerekçesiyle ortak çocukları ...'in velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, 13.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama sırasında davacı kadın lehine bağlanan aylık 300,00 TL tedbir nafakasının 150,00 TL artırılarak aylık 450,00 TL'ye çıkarılmasına, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, ortak çocuk için ortak çocuğun anneye tesliminden itibaren aylık 300,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının küçük çocuğu bırakıp gittiğini, çocuğa bakacak durumunun olmadığını, velâyetin müvekkiline verilmesini belirterek; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile hükmün tamamına yönelik olarak süresinde istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortak çocuğun idrak çağında olmadığı, yaşının küçük olduğu, dinlenen tanıklar; davacının çocuğu ihmal etmediğini, davacı annesi yokken babası tarafından ortak çocuğun yurt dışına çıkarıldığını, davacı kadının çocuğu ile ilgilendiğini beyan ettikleri, davacının kendisine velâyeti verilmemesini gerektirecek olumsuz bir davranışının ispatlanmamış olduğu, çocuk ...'in anne yanında kalmasının fikri, ahlaki gelişmelerine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı delillerin bulunmadığı, meydana gelebilecek tehlikelerin varlığı da ispat edilemediğinden, mahkemenin velâyet ve kişisel ilişkiye yönelik kararı doğru olduğu, diğer yönlerden de kararda isabetsizlik bulunmadığı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının küçük çocuğu bırakıp gittiğini, çocuğa bakacak durumunun olmadığını, velâyetin müvekkiline verilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile hükmün tamamına yönelik olarak süresinde temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.