Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10544 E. 2023/1339 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında görülen boşanma davasında, evlilik birliğinin sarsılma sebebi, kusur oranı ve buna bağlı olarak boşanmaya, nafaka ve tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği ile miktarları uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/203 E., 2022/1870 K.

DAVA TARİHİ : 05.07.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/374 E., 2020/443 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 1983 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, kadına sürekli hakaret ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, cevap dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, aylık 1.500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, erkeğin ailesini istemediğini, hakaret ettiğini, ortak konuttan kovduğunu, birlik görevini ihmâl ettiğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının bulunmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına sürekli hakaret ettiği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, dinlenen erkek tanıklarının beyanlarının bir kısmının erkekten aktarıma dayalı olduğu ya da erkek vekili tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmayan vakalara ilişkin olduğu, bu sebeple kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, ortak çocuklar ... olduğundan velâyet ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları dikkate alınarak ortak çocuk yararına ... olduğu tarihe kadar aylık 600,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, kadının, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kadının boşanmakla en azından eşinin maddî desteğini yitireceği dikkate alınarak yasal faizi ile birlikte erkekten tahsil edilmek üzere 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası miktarlarının kadının asgari yaşam standartlarını sağlamak açısından yetersiz olduğu, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının da az olduğu, kusur durumu ve davalı erkeğin ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve manevî tazminat miktarlarının da az olduğu belirtilerek tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; İlk Derece Mahkemesi tarafından hatalı kusur belirlemesi ile karar verildiği ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kadının, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği lehine tedbir ve yoksulluk nafakası takdirinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olması sebebiyle tazminat taleplerinin de ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerektiği, kadın vekili tarafından tazminatlara faiz isteği de bulunmadığı belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi ve kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarlarının az olduğu, kadın vekili tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında tazminatlara faiz uygulanması talebi olmamasına rağmen İlk Derece Mahkemesince, talep aşılmak suretiyle tazminatlara faiz uygulanmasına karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacı kadın vekilinin tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarlarına yönelik istinaf itirazlarının kabulü ile kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 40.000,00 TL manevî tazminat, aylık 1.250,00 TL yoksulluk nafakasına, erkek vekilinin, kadın yararına hükmedilen tazminatlara uygulanan faiz hükmüne yönelik istinaf itirazının kabulüne, taraf vekillerinin sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.