"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davacı kadın lehine yeniden yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata, müşterek çocuk için yeniden iştirak nafakasına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilini sosyal hayattan kopararak evin içine hapsettiğini, psikolojik baskılarla sonra da bu baskılarla davacının ciddi travmalar yaşamasına neden olduğunu, davalının evliliğin ilk yıllarında müvekkiline bağımsız konut açmadığını, davalının ev içinde en ufak şeyleri bile büyüterek kavga ortamı oluşturduğunu, davalının eşinden esirgediği sevgi ve saygıyı çocuklarından da esirgediğini, müşterek çocuklardan özellikle Faruk'a her defasında şiddet uyguladığını ve ağır hakaretler ettiğini, evlilik birliğinin başından beri müvekkili için cinsel birlikteliğin baskı ve tehdit unsuru oluşturduğunu, davalının davacı eşin yemeklerine ilaç kattığını, evlilik birliğinin erkeğin kusurlu hareketleri neticesi temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için aylık 2.000,00 TL ve müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL nafakaya hükmedilmesine, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, müvekkilinin evlendiği günden itibaren eşine ve çocuklarına en iyi şekilde davrandığını ve kendisinden hiç bir şey esirgemediğini, eşine ve çocukların en iyi standartlarda baktığını, davacının iddia ettiği gibi psikolojik ve şiddetli geçimsizlik uygulamadığını, tarafların halen aynı çatı altında yaşadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davalı erkeğin kadına ve çocuklarına hayvan lakaplarıyla seslendiği, hakaret ettiği, davacının kendi ailesiyle görüşmesine izin vermediği, kadının kadın hastalığı nedeniyle eşiyle cinsel birliktelik kuramadığı, bu nedenle davalının kadınlık vazifelerini yerine getirmiyor diyerek davacıyı suçladığı, davalının bunu kabullenmeyerek batıl yollardan muska ve sularla davacı kadına psikolojik şiddet uyguladığı, kadının maddî imkanlarını kısıtladığı, ayrıca cinsel problemlerine ilişkin aile mahremiyetini zedeleyici biçimde bu konunun akrabalara anlatıldığı, aile gizliliğinin zedelenmesi ve araya giren cinsel soğukluk nedeniyle tarafların fiilen ayrıldıkları, uzun zamandır bir araya gelmediklerini, evlilik birliğinin erkeğin kusurlu hareketleri ile temelinden sarsılmış olduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, velâyet hakkının davacı anneye verilmesine, davalı baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakalarına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 17.10.2018 tarihli 2017/562 Esas ve 2018/11505 Karar sayılı kararıyla müşterek çocuk Meva lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarının, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarlarının az olduğu gerekçesiyle, bu yönlerden Mahkeme kararının bozulmasına, sair yönlerden kararın onanmasına karar verilmiştir. Davalı erkeğin karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine aylık 700,00 TL yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00TL manevî tazminata karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 02.11.2021 tarihli ve 2021/8569 Esas, 2021/7998 Karar sayılı kararıyla müşterek çocuk Meva lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarının, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarlarının az olduğu, bozmanın amacına uygun olmadığı gibi bozma ilamına uyulduğunun belirtilmesine rağmen ortak çocuklar ... Faruk ve Sema için yeniden iştirak nafakasına hükmedilmiş olmasının da usul ve kanuna uygun olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına, sair yönlerden kararın onanmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, ortak çocuk Meva lehine aylık 900,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine aylık 1.100,00 TL yoksulluk nafakası ile 65.000,00 TL maddî ve 65.000,00TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen miktarların erkeğin kusur ağırlığına ve ekonomik durumuna uymadığını belirterek kararı nafakalar ve tazminat miktarları yönünden temyiz etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının çalıştığını, yoksulluk nafakasına karar verilmesinin doğru olmadığını, ekonomik durumunun değiştiğini, sağlık sorunlarının olduğunu, dükkanını devrettiğini, çalışmadığını belirterek kararı kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi ve 182 nci, 330 uncu, 336 ncı maddesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi