Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10592 E. 2023/1345 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında görülen boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları birlikte değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

KARAR : Başvurunun kısmen kubulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1994 yılında evlendiğini, tarafların bu evliliğinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, birlik görevlerini ihmâl ettiğini, borçlandığını, hakaret ettiğini, fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası, iştirak nafakasının ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadın vekili tarafından dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, birlik görevini ihmâl ettiğini, yatağını ayırdığını, iddia ederek davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, sürekli olarak başkalarına kefil olduğu, aile ekonomisini zarara soktuğu, ortak çocuklara ve kadına sürekli olarak fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığı, birlik görevini ihmâl ettiği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 Sayılı Türk Medeni Kanun'un(4721 Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi gereği boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu, ortak çocuğun, anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu, fiilen anne yanında yaşadığı ve üstün yararı gözetilerek velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun ihtiyaçları ve tarafların ekonomik ve sosyal durumu bir arada değerlendirildiğinde ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakası, 600,00 TL iştirak nafakası, kadının çalışmadığı, düzenli gelirinin olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirildiğinde kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir nafakası, aylık 800,00 TL yoksulluk nafakası, kadının, boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatlerinin haleldar olduğu, eşinin ekonomik desteğini yitireceği ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu dikkate alınarak kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olan erkeğin bu kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu dikkate alınarak kadın yararına 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen nafakalar ile kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının az olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusursuz olduğu, tam kusurlu olan kadın eş yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, hukuki dinlenilme hakkının ihlâl edildiği belirtilerek kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile velâyeti kendisine verilmeyen babanın, çocuğun bakımı, korunması ve eğitimine ilişkin giderlere katılması gerektiğinden ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu belirtilerek ortak çocuk yararına 1.000,00 TL iştirak nafakası, iştirak nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadının gelirinin olmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusur olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası takdirinin isabetli olduğu, ancak yoksulluk nafakası miktarının az olduğu belirtilerek kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğe atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, kadının kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen tazminatların miktarlarının az olduğu belirtilerek kadın yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 80.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kadın vekilinin maddî tazminat, manevî tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarlarına ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile kadın vekilinin sair, erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle birlikte tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2.Davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle birlikte kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi, 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi, 4721 Sayılı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 330 uncu maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.