Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10593 E. 2023/3274 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi tazminat, yoksulluk nafakası miktarının azlığı, manevi tazminat talebinin reddine ve ziynet alacağı davasının reddine ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek maddi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuş, manevi tazminat ve ziynet alacağına ilişkin temyiz itirazları reddedilerek karar bu kısım yönünden onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1245 E., 2022/1685 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/854 E., 2021/21 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet alacağı ve çeyiz eşya alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı -davalı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının ziynet alacağı davasının reddine, çeyiz eşya alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların yaklaşık 4 aydır ayrı yaşadığını, davalı eşin annesi bu evliliği istemediğini evliliğin bitmesi için elinden geleni yapacağını söylediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen iddiaların gerçek dışı olduğunu,erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, bağımsız konut sağlamadığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 2.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmolunmasına ziynetlerin aynen iadesine, olmadığı takdirde şimdilik 30.000,00 TL'nin davacı-davalıdan tahsiline, 6.000,00 TL çeyiz yardımının davacı-davalıdan tahsiline, çeyiz eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde 24.400,00 TL'nin davacı-davalıdan tahsiline, tüm alacaklara dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin kadına ayrı bağımsız konut temin etmediği, kadını, erkeğin ailesi ile birlikte yaşamaya mecbur bıraktığı, erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığı erkeğin tam kusurlu olduğu, asıl davanın reddine, davalı-davacı kadın tarafından açılan birleşen davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, erkeğin eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmemesi gerekçesi ile kadının manevî tazminat talebinin reddine, kadın lehine 20.000,00 TL maddî tazminata, kadının ziynet alacağı davasının dinlettiği tanık beyanlarının bu konuda yeterli somut bilgi içermemesi ve görgüye dayalı olmaması aktarıma dayalı olması sebebi ile tanıkların beyanlarına itibar edilmemiş, davacı ziynet eşyasına yönelik talebini ispat edememiş olduğu kabul edilerek buna yönelik talebin reddine karar vermek gerektiğinden ziynet eşyasının reddine, kadının çeyiz eşyasına yönelik davasının kısmen kabulü ile, çeyiz eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde toplam 3.640,00 TL'nin davacı-davalıdan yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafaka ve maddî tazminatın miktarı, reddedilen manevî tazminat talepleri, ziynet ve çeyiz eşyası bedellerine ilişkin taleplerinin reddedilen miktarı ile vekâlet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin ziynet konusunda İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davalı-davacının ziynet davasını ispat edemediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, kadının bu yöndeki istinaf isteminin esastan reddi gerektiği, davalı-davacının çeyiz eşyası alacağı davasının tümden kabulü gerektiğinde çeyiz eşya alacağı davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, üfe oranında artırılması talebi olup hüküm kurulması gerektiğinden yoksulluk nafakası talebine yönelik istinaf talebinin kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı-davacı kadının sair istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafaka ve maddî tazminatın miktarı, reddedilen manevî tazminat talepleri, ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadın lehine hükmedilen maddî tazminat ve nafakalar ile reddedilen manevî tazminat talebi, ziynet alacağı davasının kabulü gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174üncü maddesi, 175inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. O hâlde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, (2) ve (3) numaralı paragrafta belirtildiği üzere, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının (2) ve (3) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, davalı-davacı kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve yoksulluk nafakası yönlerinden davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA,

3. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı -davacı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.