"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1210 E., 2022/862 K.
DAVA TARİHİ : 27.11.2019
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile maddî ve manevî tazminat yönünden karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evliliğin gerektirdiği yükümlülüklere aykırı davrandığını, evlilik süresi içerisinde bir eşten beklenen ve üzerine düşen sorumlulukları hiçbir şekilde yerine getirmediğini, davalının sudan sebeplerle müvekkiline hakaretler ettiğini, onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu, ailesinin yanında müvekkiline şiddet uyguladığını, sürekli kumar oynadığını, davalı ile artık bir araya gelme ve aile birliğini kurma ihtimallerinin bulunmadığını, davalı yanın etkin kusurları nedeniyle evlilik birliğinin fiilen sonlandığı ve çekilmez hale geldiğini belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranında artırılmasına, yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.07.2021 tarihli ve 2019/654 Esas, 2021/428 Karar sayılı kararıyla kadına fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğin ve annesinin kadına çalışması için baskı yaptıkları, erkeğin kadının akrabaları ile konuşup ben ...'ı eğiteceğim, onu düzelteceğim şeklinde kadını küçük düşürücü sözler söylediği, kadının ortak çocuklarını erkeğin ailesine göstermek istemediği, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu ve bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün olmadığı, erkeğin daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 12.500,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.02.2022 tarihli ve 2021/991 Esas, 2022/194 Karar sayılı kararıyla Mahkeme tarafından kadının nafakalar için her yıl ÜFE oranında artış uygulanması ve faiz talebi olmasına rağmen bu konuda hüküm kurulmamasının doğru olmadığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının da az olduğu gerekçesi ile kadının yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminata dair istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; davacı kadın yararına boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk yararına 400,00 TL iştirak nafakasına, nafakaların muaccel olduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, nafakalara her yıl TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilerek, tarafların diğer istinaf taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 23.06.2022 tarihli 2022/3885 Esas, 2022/6212 Karar sayılı kararıyla tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı, hakkaniyet ilkesi ile nazara alınmak suretiyle, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusurun ağırlığına göre lehine hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu belirterek kararı tazminat miktarları yönünden temyiz etmiştir.
2. Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tüm kusurun kadında olduğunu belirterek kararı kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası ve ferileri yönünden kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası hükümleri. 6098 sayılı Kanu'nun 50 inci ve 51 inci maddesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.