Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10685 E. 2023/1418 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kusur durumu, kadın yararına hükmedilen tazminatın miktarının ve reddine karar verilen erkeğin tazminat talebinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur değerlendirmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve karşı davaya cevap ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; 2010 yılında kendisine kanser teşhisi konulduğu halde kocasının hastalığıyla ilgilenmediğini, davalı karşı davacı erkeğin davacı karşı davalı karısına sürekli hakaret edip onu aşağıladığını, ekonomik şiddet uyguladığını, evden ayrılmaya zorladığını, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediğini, yaz tatillerini bile yurtdışından gelen kardeşleriyle geçirdiğini, uzun sürelerle evden çekip çekip gittiğini nereye gittiğini söylemediğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini iddia ederek; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine ikame edilen iş bu dava ve taleplerin tamamen haksız, mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, uzun süredir davacı karşı davalı kadının yatağını ayırdığını, eşinin ailesi ile görüşmesini istemediği, kredi kartlarını dikkatli kullanmayarak eve haciz gelmesine neden olduğunu, eşini hor gördüğünü aşağıladığını, mal varlığını ailesi için harcamadığını belirterek davacının tamamen kusurlu olduğundan davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ve müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı- karşı davacı erkeğin eşine hakaret ettiği, evden ayrılmaya zorladığı, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediği, yaz tatillerini bile yurt dışından gelen kardeşleriyle geçirdiği, bir hafta, 2-3 ay gibi sürelerle evden çekip çekip gittiği, sorumluluklarını yerine getirmediği, davacı-karşı davalı kadının da dominant karakterde olması nedeniyle davalı erkeğe baskı yaptığı, ailesiyle görüşmesini istemediği, yurtdışından gelen davalının kardeşlerine davet edilmesine rağmen hoşgeldine dahi gitmediği, bu nedenle taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliğin sabit ve mevcut olduğu, geçimsizliğe neden olan olaylarda her iki tarafın da kusurlu olduğu, ancak davalı-karşı davacı erkeğin davacı kadına göre daha fazla kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına ara kararla hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar her ay davalıdan alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı-karşı davacı erkeğin şartları oluşmadığından maddî-manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 13.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan kusur tespiti ve derecelendirmesinin hatalı olduğu, kadının tanıklarının yanlı beyanlarda bulunduklarını, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatların koşullarının bulunmadığı, miktarlarının da fahiş olduğu, kadının davasının reddi yerine kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası ve tazminatlar ile tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönlerinden istinaf talebinde bulunmuştur.

2. Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru olmadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminat miktarlarının düşük olduğu, kadının yoksulluk nafakasının reddinin de hatalı olduğu gerekçesiyle, kararın kaldırılmasına, kadının davasının ve taleplerinin tümden kabulüne, erkeğin davasının ve taleplerinin reddine karar verilmesi, talepli olarak istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı erkeğin kadına dangalak, beyinsiz, senin kafan basmıyor, eğitim şart, fesat, cahil, iftiracı, yalancı şeklinde hakaret, aşağılama ve küçük düşürücü sözler söylediği, yaz tatillerini eşi ve çocuklarıyla geçirmek yerine yurt dışından gelen kardeşleri ve yeğenleri ile geçirmeyi tercih ettiği, genel olarak kredi kartını kadına bırakmak suretiyle evin ihtiyaçları ile ilgilendiği, ancak zaman zaman eşine kızarak bu kartı iptal ettirdiği, yaşanan tartışmalar sonrası evi terk ederek birkaç aya varan sürelerle dönmediği, bu dönemlerde evin ve çocukların ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği anlaşıldığı gibi kadının da eşine karşı baskıcı tutum takındığı, eşinin ailesiyle olan ilişkilerine karşı olumsuz tavır takındığı, bu sebeple erkeğin yurt dışından gelen yakınlarıyla iletişim kurmadığı, Mahkemece taraflara yüklenen kusurların sabit olduğu, taraflara ayrıca yüklenmesi gereken kusurlu başka bir davranışın varlığının da kanıtlanamadığı, kadının ev hanımı olduğu, gelirinin olmadığı, ancak miras kalan arsaya yapılan kat karşılığı inşaattan kardeşi ile birlikte yarı paylı olarak 4 adet mesken, bir adet 2008 model otomobil kaydı bulunduğu anlaşılan kadın yararına, aylık 1.647,00 TL emekli maaşı dışında geliri ve mal varlığı olmadığı belirlenen erkek tarafından tedbir nafakası ödenmesine karar verilmesinde ve takdir edilen nafaka ve tazminat miktarında usulsüzlük görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı kadının tanıkları ile aralarında maddî menfaat ilişkisi olduğunun dikkate alınmadığını, yine kendi tanık beyanlarının da kararda dikkate alınmadığını, kararda kadın yararına hükmolunan tazminatın gerekçesinin bulunmadığı, miktarların da kadının mal varlığı dikkate alınmadan belirlendiği bu nedenle fahiş olduğu belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar ve tazminat taleplerinin reddi yönlerinden temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.